Türkiye’de günlerdir konuşulan Ekşi Sözlük kimin hakimiyetinde? Orada yazar olmak için ne gibi özelliklere sahip olmak gerekiyor? Muhafazakar bir isim rahatlıkla burada yazı yazabiliyor mu?
Ekşi Sözlük’ün binlerce yazarlarından olan bir yazar, haber7.com internet sitesine gönderdiği ‘itiraf’ niteliğinde bir mektup yazarak, sözlüğün ‘iç yapısı’nı deşifre eden iddialarda bulundu.
Ekşi Sözlük’ün bu yazarına göre, ‘din düşmanı’ sözlük yetkili ve yazarları kendileri gibi düşünmeyen ve yazmayan Müslüman yazarlara linç girişiminde bulunuyor, üstelik onları çok rahat bir şekilde sözlükten atabiliyor.
İŞTE EKŞİ SÖZLÜK’ÜN YAPISINI ANLATAN O MEKTUP:
(…)
Ekşi Sözlük kendini düşünce ve ifade özgürlüğü üzerinden tanımlayan bir platform. Ama acaba gerçekten öyle mi?
Bizler, yani sözlüğün az sayıdaki Müslüman yazarı sözlükteki varlığımızı onca baskı ve yok etme çabasına rağmen sürdürmeye çalışıyoruz. Zira kendisini “düşünce ve ifade özgürlüğü” üzerinden tanımlayan Ekşi Sözlük’te milli ve manevi değerlere sahip çıkan insanların barınması neredeyse imkânsız.
Peygamberimize hakaret eden yazıların gündeme taşınmasından sonrasında kamuoyunda oluşan tepki sözlük yönetimini korkuttu. Zira sözlük onlar için çok güzel bir gelir ve prestij kapısı. Haberde bahsi geçen başlık gerçekten de kısa bir süre sonra, bizlerin, yani sözlüğün içindeki Müslüman yazarların baskısı ve tepkisi sonucu kaldırılmıştı. Ama bu başlık ve altına yazılan yazıları ilk ve tek değildi. Sözlük içinde bunların sayısız örneği var.
Ekşi sözlük apar topar bir açıklama yaptı. “Ekşi Sözlük’ten kamuoyuna duyuru” başlıklı bu açıklamada, kısaca yasadışı yazı ve başlıklara sözlük yönetimi tarafından müdahale edildiği, sözlüğün denetlendiği ve yazıların şikayetlere açık olduğu yazıyordu.
Ancak Ekşi Sözlük yönetimi bu yalan açıklamayı yaparken bir yandan da “lumpiya” nick’li bir arkadaş “Hz. Muhammed’i aşağılayan entry’leri ifşa ediyoruz” şeklinde açmış olduğu başlık altında gerçek durumu ortaya koyuyordu ki bu başlığın altına bile “hedef gösterildiklerini” iddia eden çok sayıda ateist yazar bizlere ve inançlarımıza küfür yağdırmaya devam etti.
Ve bugün, daha önce yüzlerce örneğine rastlandığı gibi, sözlük yönetiminin işine gelmeyen bir başlık açan “lumpiya” uyduruk bahaneler üretilerek bir gün içinde sözlükten uzaklaştırıldı. Bu durumun sözlüğün kendi kurallarına aykırı olması da sorun değildi, zira sözlük yazarları çok iyi bilirler ki sözlükte eşcinseller ve ateistler daima kollanırken, dindar kişilere küfürler yağar, entry’leri silinir ve nihayet ilk fırsatta sözlükten uzaklaştırılırlar. Yani susturulurlar ve şu an aynı başlığın altında bu arkadaşa destek olan yazarlar da benzer bir tehditle karşı karşıya.
SADECE BU KADAR MI?
Örneğin Gezi Parkı eylemleri sırasında da sözlük, “olay” butonunu kullanarak kendi içinde eylemcilere gıda, ihtiyaç ve tıbbı yardım gibi konularda örgütlendi; belli yazarlar park içinde görevlendirildi; gelen yardımların dağıtımını ve sözde direnişin belli kısımlarını organize ettiler. Bu süreçte eylemlere destek vermeyen yazarlar da aynı ayrımcı muameleyi görerek hakaret ve suçlamalara maruz kaldılar.
Ayrıca Başbakan ve ailesi de dahil olmak üzere pek çok özel ve tüzel kişiye sayısız hakaret ve aşağılama sözlüğün olmazsa olmazları arasında. Sözlükte “karma”sı (bir çeşit değer göstergesi) yüksek yazarlara bakıldığında, ekseriyetinin kutsal değerlere ve hükümete küfür eden yazarlar olduğu görülecektir.
Sözlük yazarlarının kendi içlerindeki mesajlaşma fasilitesini kullanarak Müslüman yazarlara ve eyleme destek vermeyenlere küfür dolu sayısız mesaj geliyor ve bu mesajları sözlük yönetimine şikayet ettiğimiz halde hiçbir geri dönüş alamıyoruz.
(…)
Yeni Akit gazetesi bugün Ekşi Sözlük’ün finansörünün Aydın Doğan olduğunu iddia eden bir haber yayınladı. İşte o haberi doğrulayan haber de Doğan medyasının “operasyon gazetesi” Radikal’den geldi. Peygamberimize ve İslam’ın kutsal değerlerine alçakça saldırıları sayısız örnekle belgelenmesine rağmen, Radikal “Sanal lincin son kurbanı: Ekşi Sözlük” başlığıyla bir haber yayınladı. Haberde Ekşi Sözlük’ün kurucusu Sedat Kapanoğlu aklanmaya çalışıldı. Doğan medyasındaki “şebekeler” Ekşi Sözlük skandalına dahi el attılar. Gezi’de provokasyon, sokakta darbe, yalan ve dezenformasyon yuvası gibi çalışan Radikal’e İslam’a savaş açmış Ekşi Sözlük’e “tetikçilik” de şaşırtmadı. Yukarıdaki “itiraflar” da Radikal’in nasıl bir melanet odağı olduğunu anlamak için iyi bir veri oldu.
