Eski 1.Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, PKK sevici akademisyenlerin bildirisine imza atan kızını savunan bir açıklamada bulundu.
Türkiye’nin terörle mücadelesini “katliam” diye niteleyen bildiriye imza atanlardan birisinin de eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın kızı New York Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. Olarak görev yapan Aslı Iğsız olduğu ortaya çıkmıştı.
ESKİ ORGENERAL BABASI AÇIKLAMA YAPTI
Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, tartışma yaratan akademisyen bildirisine imza atan akademisyen kızıyla ilgili açıklama yaptı. Iğsız’ın avukatı Murat Ergün aracılığıyla yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Müvekkilim Emekli Orgeneral Sn. Hasan IĞSIZ’ın kızının gündemde sıkça yer alan bir bildiriye imza atması ile bağlantılı olarak, bir gazetede, 16 Ocak 2016 günü ‘PKK SEVİCİ PAŞA KIZI’ şeklindeki aşağılayıcı başlıkla verilen ve daha sonra başkaca bir kısım yayın organınca tekrarlanan habere ilişkin olarak, aşağıda yer alan açıklamayı kamuoyu ile paylaşma zorunluluğumuz doğmuştur.
“DÜŞÜNCELERİNDE ÖZGÜR BİR AKADEMİSYENDİR”
Müvekkilimin kızı, haberi yapan gazete tarafından hedef gösterir tarzda adres ve fotoğrafı da verdiği üzere, yurtdışında bir üniversitede görevli, düşüncelerinde özgür, ailesinin kendisiyle gurur duyduğu başarılı bir akademisyendir. Bazı konularda müvekkilimden farklı düşünmesi, onun düşüncelerine saygı duyulması gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Müvekkilim, çocuklarından, kendisinin doğrularına itaat etmelerini değil inceleyerek, sorgulayarak kendi doğrularını bulmalarını beklemiş, gelişim ve eğitimlerini bu şekilde almalarını sağlamıştır ve bundan da hiçbir pişmanlık duymamaktadır. Biliyoruz ki, ülkemizde ‘demokrasi’, ‘insan hakları’, ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ gibi kavramlar, siyaset yelpazesinin her kesimi tarafından sıkça kullanılmaktadır.
“DEMOKRASİ ANLAYIŞINA YENİ BİR YARA EKLENDİ”
Söz konusu bildiriye imza atanlara yönelik tepkilerin, bir eleştiri boyutunu aşıp linç kampanyasına dönüştürülmesi ile bu kavramların ne kadar aşındığı, içeriklerinin nasıl boşaltıldığı üzüntüyle izlenmektedir. Bu bağlamda, müvekkilim Emekli Orgeneral Sn. Hasan IĞSIZ adı geçen bildiriye katılmadığını ve yapılan eleştirilerin önemli bir bölümünü de paylaştığını belirtmekle birlikte, gösterilen tepkilerin üslup ve boyutunun, farklı düşüncelere tahammülsüzlüğün geldiği boyut itibarıyla ülkemizdeki demokrasi anlayışına yeni bir yara eklediğini düşünmektedir.”
Böyle baba, böyle komutan olmaz olsun
pkk nın şimdiye kadar neden bitirilemediğini anladınız mı şimdi işte bu paşalar sözde pkk ile mücadele etti yıllaryılı..
bölgede 90 larda pkk ile ortak uyuşturucu kaçakçılığından her türlü gayri meşru ilişkinin içinde olan bu adam gibi paşalarıın hikayelerini biz çok iyi biliriz şaşırmadık.. o karanlık dönemin paşaları artık şükür ki tasfiye edilmiştir hem ordudan hem de Türkiyeden.. Kızının isminin hedef gösterilmesinden rahatsız olmuş, beyefendi.. efendi efendi! o bildiri
kamuoyuna açıklanmış, bir bildiri ve kızın da bunu bilerek altına imza atmış, isteyen herkes okuyabilir isteyen herkes imzacıların isimlerini yayınlayabilir bu ülkede basın özgürlüğü var.. adının yayınlanmasından imtina ediyorsa o bildiriye neden imza atmış acaba? onun o bildiriye imza atmak gibi bir hakkı olduğunu savunuyorsanız o bildiriye imza atanların tümünün isimlerinin yayınlanması hakkını da savunmanız gerekir.. artık sadece kendine demokrasi devri kapandı siz bildiri yayınlayacaksınız biz de halkımıza çocuklarını kimlere emanet ettiklerini açıklayacağız çünkü bu halkın buna hakkı var bu kadar basit
bu herif kirtçe konuştukları için kürtlere işkence yapan paşadır faşistin önde gidenidir. işte bu zihniyet yüzünden pkk bitirilemedi ve başımıza kırk yıldır tebelleş oldu.. dünün faşisti bugün özgürlükçü demokrat olmuş duy da inan maksat c.başkanımıza ülkemize, milletimize saldırmak kılıfları da sözde özgürlük demokrasi yakında sokakta dolaşamayacak hale gelip, devletten koruma takep edersiniz hepiniz şerefsizler
“Müvekkilim, çocuklarından, kendisinin doğrularına itaat etmelerini değil inceleyerek, sorgulayarak kendi doğrularını bulmalarını beklemiş, gelişim ve eğitimlerini bu şekilde almalarını sağlamıştır ve bundan da hiçbir pişmanlık duymamaktadır.”
Özrü kabahatinden büyük…