A Haber’de Nihan Günay’ın sunduğu Medya Dünyası’na konuk olan Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Markar Esayan, Lice’de gerçekleşen bayrak provokasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bazı sol ve beyaz Türk kesimin PKK’yı provokasyonlara teşvik ettiğini belirtti ve ekledi:
“Bayraklar insanları hayatta tutarak korunur, çocukların öldüğü yerde bayrak düşer yaşadığı yerde yükselir.”
PKK’YI PROVOKASYONA TEŞVİK EDİYORLAR
PKK’yı ciddi anlamda gazlayan bir sol, sosyalist ve beyaz Türk kesimi var. Maalesef BDP ve PKK da onlara fazlasıyla kulak veriyor. BDP bir Kürt CHP’si gibi davranıyor. İkisinin kökleri biraz daha birbirine yakın. Dindar kesime, AK Parti’ye ve Erdoğan’a bakış CHP’ye yakın olsa gerek ki; ortak aklı oradan alıyorlar ve çok etkileniyorlar bu tür yazarlardan. Buradan Kürtleri çok küçük görme durumu var, tam bir kolonyal kafası. Kürtler çok bilinçli bir halk, bu tutmaz. Kürtlere “AK Parti sizi kandırıyor”; Türklere “AK Parti doğuyu PKK’ya verdi” diyorlar. Yani birbirini yok eden iki argümanı, aynı kesimler farklı iki sosyolojiye söylüyor. Sürecin başından beri iki önemli garantisi var. Birincisi Başbakan Erdoğan’ın bu sürecin altına bedeniyle girmiş olması ve kendi halk kitlesine kefil olması. Analar ağlamasın diye bu işe soyunduğunun farkındalar. Kürt sosyolojisine baktığımızda Öcalan aynı mesuliyeti gösteriyor. Son açıklamasıyla yine bu provokasyonu boşa çıkarmış gözüküyor. Bu iki karaktere de açıktan ya da alttan alta bir saldırı var. Çözüm sürecine halk desteği azalsın diye Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak ve Öcalan’ın saygınlığını da kendi kitlesi önünde düşürmek istiyorlar. Bunu açıkça yapamıyorlar bazen ama süreç hakkında sürekli şüpheler ekerek insanların akıllarına korku ve vesvese salarak bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu bayrak provokasyonu tamamen çözüm sürecine yönelik Türkiye sosyolojisindeki yüksek desteği çökertme amacı taşıyor. Bunun yapan çözüm sürecini çökertmek isteyen bir kesim.
ÇOCUKLARIN ÖLDÜĞÜ YERDE BAYRAK DÜŞER, YAŞADIĞI YERDE YÜKSELİR
Genelkurmay’ın açıklamasına değinen Esayan bayrağın barış sürecine sahip çıkılarak korunabileceğini kaydetti.
“Askerin o çocuğu insani nedenlerle, sonra da provokasyonu önlemek için vurmaması önemli bir harekettir. Genelkurmay’ın ‘hem tepkinizi koyacaksınız, hem provokasyona gelmeyeceksiniz’ yönündeki açıklaması da iyi bir açıklama. Asıl Bayrağı korumak böyle olur. Boş boş konuşmalarla, efelenmelerle korunmaz. Bayraklar insanları hayatta tutarak korunur. Barış sürecine sahip çıkarak korunur. Öbür türlüsü zaten bayrağı yere düşürmek demektir. Çocukların öldüğü yerde bayraklar yere düşer, yaşadığı yerde yükselir. Bu anlamda Türkiye’nin olgun bir tavır gösterdiğini düşünüyorum. Provokasyonlar yaşanır ama onlara yem olmadığımızda o provokasyonlar süreci güçlendirir.”
