PKK’nın sözde Diyarbakır sorumlusu ile Sur sorumlusu arasındaki telsiz konuşmalarında, teslim olan 3 PKK’lıya hakaretler edilirken, “Gençlik çözüldü, çözülüyor. Bir kaçını vurun gözlerinin önünde ders olsun.” sözleri dikkat çekti.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 3 teröristin teslim olması sonrası PKK’nın sözde Diyarbakır sorumlusu ile Sur sorumlusu arasında yaşanan telsiz konuşmaları yaşanan çözülmeyi gözler önüne serdi. Konuşmalarda yer alan “Gençlik, çözüldü çözülüyor. Bir kaçını vurun gözlerinin önünde ders olsun pi…lere” gibi cümleler örgütün durumunu ortaya koydu.
TELSİZ KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI
Güvenlik kaynakları, Diyarbakır Sur’da teslim olan 3 teröristle ilgili PKK’nın sözde Diyarbakır sorumlusu ile Sur sorumlusu arasındaki telsiz görüşmelerini paylaştı. Sözde Diyarbakır sorumlusunun o anda Diyarbakır’da olmadığı, muhtemelen kaçtığı tahmin ediliyor.
Örgüt mensupları arasındaki telsiz konuşmaları şöyle:
“HEVAL 3 HAİN DÜŞMANA TESLİM OLDU”
“ALİŞER (Sur sorumlusu): Heval 3 hain bugün düşmana teslim oldu, duydun mu?
ASİ (Diyarbakır sorumlusu): Duydum duydum, sen söylemeden televizyon hemen verdi.
ALİŞER: Bunlar gençlikten, şerefsizler, haram olsun hepsine?
ASİ: Onlara niye kızıyorsun, hata senin. Sahip olamadın üç pi.e..
“GENÇLİK ÇÖZÜLDÜ ÇÖZÜLÜYOR”
ALİŞER: Bunlar hiç renk vermedi ki, çok iyi savaşçılardı. Ne oldu anlamadık, bir anda gelişti.
ASİ: İyilerin buysa işimiz kötü. Gençlik çözüldü çözülüyor, dikkat.
ALİŞER: Yok çözülmezler, ben tedbir alıyorum şimdi.
“BİR KAÇINI VUR GÖZLERİNİN ÖNÜNDE, DERS OLSUN …”
ASİ: Tedbir ne yaa! Şüphelendiğin birkaçını vur gözlerinin önünde, yak, ders olsun pi.lere. İnsan böyle şerefsizlere dikkat etmeli. Böyle şeylere fırsat vermemeli. Söylüyorum, tüm lider durumundaki arkadaşlar inisiyatiflidir. İhaneti biz kabul etmiyoruz. Yapılan ihanetler beraberinde bize büyük yük getiriyor. Söylediğim üzere inisiyatiflisiniz, vurun affetmeyin.
ALİŞER: Bizim dağ kadrosu iyi ama sayıca çok azaldık, takviye imkanı yok mu. Sıkıştık bir avuç yere. Şerefsiz halk bıraktı kaçtı, biz kaldık burada.
ASİ: Ne diyorsun sen? Hayal mi görüyorsun. Takviye makviye yok. Beni kim takviye edecek?
ALİŞER: Çağrın başka telsizden geliyor. Sen neredesin? Burada (Diyarbakır’ı kast ediyor) değil misin? Neredesin?
ASİ: Sana hesap mı vereceğim şimdi de? Çağırdılar ayrıldım, talimat alıyorum, dönerim yakında.
“BENİ BURADA BIRAKIRSANIZ KÖTÜ OLUR”
ALİŞER: Bakın beni burada yalnız bırakırsanız kötü olur. Hangi telsizdesin sen?
ASİ: Kurallara uy ve sesini kes. Beni sorgulama, zaten o 3 şerefsizin hesabı da senden sorulacak. Şerefsizler düşmanla kol kola çağrı yapıyor bizimkilere. Teslim olun çağrısı. Senin gençlik yapıyor. Duydun mu, televizyon var mı orada?
ALİŞER: Duymadım, ne televizyonu? Daracık yerdeyiz diyorum.
“NEYİ BAŞARACAĞIZ, SIKIŞTIK DİYORUM”
ASİ: Barındığınız yerleri terk ederken mutlaka yakın, standart talimatı uygulayın, öyle terk edin. Direnin, başaracaksınız.
ALİŞER: Sağ geleyim, bir de beni yargılayın demi? Neyi başaracağız, sıkıştık diyorum, boş konuşmayın, takviye takviye istiyorum bu kadar.”