Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ardı ardına gerçekleştirdiği başarılı operasyonlar nedeniyle bölücü terör örgütü PKK mensuplarının yaşadığı bozgun, moral bozukluğu ve hayal kırıklığı, telsiz görüşmelerine ve sözde bölge sorumlularının raporlarına yansıyor.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, TSK’nın ardı ardına yaptığı başarılı operasyonlar, teröristlerin moralini bozdu. Mehmetçiğin moral üstünlüğünün ise en üst seviyede olduğu belirtiliyor.
Teröristlerin telsiz görüşmelerinde ve raporlarında, yaşadıkları bozgun ve hayal kırıklığı gözler önüne seriliyor.
Bölücü terör örgütünün Ağrı ve Tendürek dağlarındaki “sözde Serhat bölge sorumlusu” Yusuf Şek, örgüt mensuplarıyla yaptığı görüşmelerde son günlerde güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda bozguna uğradıklarını açıklıyor.
“Yaşar” kod adlı Şek, yakın çevresindeki örgüt mensuplarıyla yaptığı görüşmelerde son dönemde özel eğitimli güvenlik güçlerinin Ağrı bölgesinde çok etkili operasyonlar gerçekleştirmesi nedeniyle çoğu yerde darbe aldıklarını, çok kayıp verdiklerini, bunu yakın gelecekte telafi etmelerinin neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor.
Planladıkları “kırsal ve devrimci savaşa” halkın yeterli destek göstermediğini, örgütün talimatlarını yerine getirmekte duyarsız kaldıklarını ve özellikle son dönemde halkın büyük kesimi tarafından çok eleştirildiklerini anlatan Şek, gelinen durumun kendilerinin ne kadar zayıf olduğunu ortaya çıkardığını ve halkın desteği alınmaksızın başarının imkansızlığını ifade ediyor.
“ATEŞKESE İHTİYACIMIZ VAR…”
Yeniden ateşkes sürecine şiddetle ihtiyaçları olduğunu, bunun en azından kışa girerken yeniden toparlanmalarına imkan vereceğini aktaran Yusuf Şek, “merkez”e de bunu rapor ettiğini dile getiriyor.
Şek’in telsiz görüşmelerindeki “Başlangıçta halkımıza yumuşak şekilde yanaşın, kazanmaya çalışın. Bu, çok önemli. Yok, olmaz ise sessizce halledin ve askerin üstüne atın. Karşı gelenleri arabalarının içindeyken uzaktan indirin ve ‘Yine asker vurdu’ deyin. Sakın görüntü vermeyin” talimatı, örgütün düştüğü durumu gözler önüne seriyor.
Şek’in bu talimatının canlı kalkan olmak için bölgeye gidenlere yönelik eylem tarzı olabileceği değerlendiriliyor.
“Yol ortasında korucu vurmayın, halk buna da tepki verdi. Gerekirse uygun bir ortamda, kimsenin görmediği bir yerde indirin ve mümkün olursa ‘PKK’ya çalışıyordu, askerler vurmuş’ diyerek suçu askere atın, sakın üstlenmeyin” şeklindeki konuşmaları da deşifre edilen Şek’in, çok kayıp verdiklerini, bu nedenle alanda etkili olmalarının zorlaştığını söylediği de belirlendi.
“ASKER ARTIK HER YERDE KARŞIMIZA ÇIKIYOR”
“Asker artık her yerde karşımıza çıkıyor. Dikkatli olun, kayıp vermeyin” diyen Şek, teröristlerden bölgelerindeki kış tertiplenmesine ağırlık vermelerini istiyor.
Sözde bölge sorumlusunun KCK’nın illerde problemli olduğunu ve onlardan yardım beklenmemesini söylediği de kaydediliyor.
Şek’in bu itirafları ve yakınmalarının ise “merkez” tarafından ağır şekilde eleştirildiği ve elemanlarının başında bulunmayışının sorgulandığı belirtiliyor.
Şek’in, son dönemde güvenlik güçlerince bölgede yürütülen operasyonlar nedeniyle yurt içinde barınamadığı, sık sık İran’a geçtiği ve arada kısa süreli Türkiye’ye geldiği biliniyor.
Yusuf Şek’in “merkez” tarafından görevinden azledileceği ve yargılanacağı değerlendiriliyor.
SÖZDE KARARGAHLARI YERLE BİR EDİLDİ
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ağrı ve Tendürek operasyonlarının “sözde Serhat eyaletini” çok zora soktuğu, gerek Ağrı’da gerekse Tendürek’teki sözde ana karargahlarının yerle bir edildiği, büyük telsizlerinin ele geçirildiği öğrenildi.
Öte yandan, Yusuf Şek’in “örgüt adına” diyerek, gariban bölge halkından zorla toplayıp örgütten gizlediği parayı listelediği ve en yakınındaki 1-2 kişiyle paylaştığı, paranın dökümünü gösteren defterin ele geçirildiği belirtiliyor. Şek’in “korkulu rüyası” haline gelen bu defterin güvenlik kuvvetlerinin elinde olduğu biliniyor.
Teröristler arasında büyük tartışmalar yaşandığı, yapılması planlanan operasyonlara bazı alt kadrodaki yönetici kesimin karşı çıktığı ve “merkez”e isyana gidecek ölçüde açıklamalarda bulunduğu da telsiz görüşmelerinden net anlaşılıyor.
Yusuf Şek’in korkması nedeniyle sözde birliklerinin başında bulunmaması ve çoğu zaman İran’a yakın bölgelere kaçıp personelini yalnız bırakması yüzünden kontrolü altındaki sözde iki üst düzey komutanın elemanlarıyla firar ettikleri duyumu, güvenilir kaynaklarca doğrulanıyor.
Şu ana kadar bu teröristlerin teslim olduklarına dair bilgi ise bulunmuyor.
