Bölücü terör örgütünün elebaşlarından Murat Karayılan’ın uzun yıllar en yakınındaki ve çok güvendiği isim, geçen hafta güvenlik kuvvetlerine teslim oldu. Örgüte son dönemde verilen ağır darbenin boyutuyla ilgili açıklamalarda bulunan isim, bu durum karşısında Karayılan’ın “T.C. kararlı, böyle devam edemeyiz. Yok olup gideriz” itirafında bulunduğunu açıkladı. Karayılan’ın “Biz, ‘ezin dedik, korkutun’ dedik, adamlar halkın çatılarından içeri roket attılar, ambulansları yakarak acil hastaların ölümüne neden oldular, bebeği buzdolabında öldürdüler. Kim inanır sizin ‘T.C. yaptı’ demenize. 20 sene öncesinde yaşamıyoruz, her şey anında ortaya çıkıyor.” dediği de ortaya çıktı. Oysa FETÖ medyası Zaman ve Cumhuriyet üzerinden o bebeğin Türk devleti tarafından öldürüldüğü propagandasını yapmıştı. Karayılan’ın itiraflarıyla bizzat PKK’nın masum bebeği öldürdüğü, FETÖ’nün de PKK terör işbirliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre, bölücü terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden Karayılan’a yakın isim, Karayılan ve örgütle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
– “Yeni katılanların çoğu ya öldü ya da kaçtı”
Karayılan’ın, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 22 Temmuz’da başlayan hava harekatıyla bölücü terör örgütünün hem kırsalda hem de il ve ilçelerde hiç beklemedikleri darbe aldığına yönelik değerlendirmelerini örgütün üst düzey mensuplarıyla paylaştığını belirten isim, Karayılan’ın sözlerini şöyle aktardı:
“Bunu söylemekten utanıyor muyum? Hayır, utanacak olan ben değilim, sizlersiniz. Size her şeyi verdik mi? Verdik. Bazı tavizler vererek dış unsurların desteğini sağladık mı? Sağladık. Hala da veriyoruz, şu yok anımızda bile. Sizin yönettiğiniz salaklar ne yapıyor? Bu yok zamanımızda leblebi gibi mermi atıyorlar. Atmayacak kardeşim, hedefi görecek ona atacak. Mühimmat tedarik edemiyoruz. Yurt içine gönderecek mühimmatımız iyice azaldı. Bizim mühimmat fabrikalarımız yok. İçeridekiler ‘seviyemiz iyi’ diyorlar ama bu gidişle onlar da tükenecek. Yeni katılanların çoğu ya öldü ya da kaçtı. Adamları elinizde tutamıyorsunuz, sahip olamıyorsunuz. Kış döneminde bu konuda herkes öz savunmasını yazmaya hazır olsun. Kimsenin gözyaşına bakmam, acımam. Son iki ayda verdiğimiz kayıplar bir yana bunların ailelerine ne denecek onu düşünün. Çoğu evladını dağda sanıyor ama toprakta. Nereye gömüldüler onun hesabı bile karıştı. Bunları da düşünün, bir yol bulun.”
– “Şu an düştüğümüz durumdan da kötüye gideriz”
Söz konusu isim, durumun gidişatından rahatsız olduğunu vurgulayan Karayılan’ın şunları söylediğini itiraf etti:
“Böyle olmaz. Herkes sorumluluğu HPG’nin üzerine atıyor. Her kademe sorumluluğu üstlenmeli. Bölgede HPG adı olmadan tek yönetim kurulmalı, her şehirde 6-7 kişiden oluşan üst bir komutanlık örgütlenmeli. Başta YDG-H birimleri olmak üzere bütün direnen güçler o komutanlık bünyesinde yer almalı. O komutanlığın emrinde, sevk ve idaresinde direnişe katılmalıdır. Herkes kendi kafasına göre takılır ve sorumluluğu HPG’ye yıkarsa şu an düştüğümüz durumdan da kötüye gideriz. T.C. kararlı, böyle devam edemeyiz. Yok olup gideriz. Güçler, sivil direniş unsurları olarak örgütlenebilirler. Artık bu ismi kullanacağız. ‘Şu HPG’dir, şu gençliktir, şu yerel birliktir’ saçmalıklarını bir kenara bırakın. Oralarda HPG’den artık bahsetmemek gerekir. Oradaki (Türkiye) herkes sivil direniş unsurlarıdır. Önce kendi iç teşkilatımızı örgütleyelim. Şimdilik ismine ‘sivil savunma’, ‘sivil direniş’ diyebiliriz. Tabi bunun neresi sivil bilemem. Halkın çoğunu kaybettiniz. YDG-H denen garabet, halka niye saldırdı? Biz, ‘ezin dedik, korkutun’ dedik, adamlar halkın çatılarından içeri roket attılar, ambulansları yakarak acil hastaların ölümüne neden oldular, bebeği buzdolabında öldürdüler. Kim inanır sizin ‘T.C. yaptı’ demenize. 20 sene öncesinde yaşamıyoruz, her şey anında ortaya çıkıyor. Halk bize sırtını döndü. Yüzünü bir daha ne zaman döner veya döner mi?“
-“YDG-H hezimete uğramıştır. Bunun hesabını verecekler”
Paylaşımlarına devam eden isim, Karayılan’ın bölücü terör örgütü mensuplarına “Artık YDG-H’nin PKK ile bağlantılı olduğu vurgulanmayacak” talimatı verdiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandığını anlattı:
“Hepsi sivil direniş unsurları olacak. Sivil direniş unsurları YDG-H’nin kendisini sivil direnişe dönüştürmesinin adıdır. YDG-H hezimete uğramıştır. Bunun hesabını kendileri verecektir. PKK onların başarısızlığını üstlenemez. YDG-H’nin HPG bağlantısını halkımıza unutturmalıyız. Her il kendi birimini kurmalıdır. Bu birimlere bundan sonra ‘sivil direniş unsurları’ ya da ‘sivil savunma birlikleri’ diyeceğiz. Şehirde emir komuta sistemine bağlı bir birim olmalı. Bu birimleri tek bir yerden yönetmemiz lazım. Yönetimdeki çok kritik isimler T.C. tarafından yok edildi, bir kısmı ellerine geçti. Aldıkları istihbarat bizi çözer, darmadağın eder. Bu sebeple yeni bir teşkilatlanma şarttır. Dersim bölgesi çok kötü durumda. Çöküyoruz hatta çöktük. Lider kadro teker teker gidiyor. T.C. ordusu adeta çıldırdı, üzerimize çullandılar. Polis, jandarma çok uyumlu çalışıyor. Ordu bunları kucaklamış hep birlikte üstümüze geliyorlar. Çok dikkatli olalım. Dinliyorlar, gözlüyorlar, vuruyorlar.”