MHP içindeki kriptoların kampanya etkinliklerini kendi adamlarına bastırması; bazı kadınların göz göre göre darp edilmesi; Almanya ve uzantılarının sinsi faaliyetleri; AKPM Denetim Komisyonu’nun Türkiye hakkında ipe sapa gelmez girişimi; ABD, İngiltere ve NATO kamplarında eğitilmiş ‘eski’ askerlerin ulusalcı görünümlü İngiliz misyon şefliğinde toplanması; FETÖ’nün gazeteleri Cumhuriyet ve Sözcü’nün kışkırtıcı manşetleri…
Siyonistlerin ortak olduğu Hürriyet’in karargâh manşeti; Kandil’e kadar gidip terörist Öcalan’a gül vererek PKK’lı teröristlere selam çakması ile tanınan, karanlık yapı ve işlerin adamı Piyonçek’in Aralık ayında söylediği, “Türkiye Mart ayında alev alev yanacak” sözlerini akla getirdi. Siyasi gözlemciler ise yaklaşan referandum öncesinde bu tür girişim ve kışkırtmalara karşı güvenlik makamlarını daha dikkatli olmaya çağırdı.
SAHNE 1: KÜRSÜYE SALDIRI!
Hayırcılar cephesinde yer alan Sinan Oğan’ın Bahçeşehir Üniversitesi’nde geç10-YS-SYF01-r_6en hafta yaptığı konuşma sırasında kürsüye saldırı yapıldı. Haber medyada “Sinan Oğan’a saldırı” şeklinde verilmesine karşın, saldırganın yalnızca kürsüyü yere atarak Sinan Oğan’a yönelik herhangi bir girişimde bulunmaması dikkatlerden kaçmadı. Kendisini MHP Genel Merkezi’nden yönlendirilmiş gibi göstermek isteyen saldırgan, Bahçeli adına sloganlar attı. Sözde saldırıda hiçbir müdahaleye uğramayan Sinan Oğan, oynanan tiyatrodan sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Kurgulanmış saldırı sonrası yine önceden kurgulanmış konuşmasını yapan Oğan, “Bu genç arkadaşımızı kandırıp buraya gönderenler partimize zarar veriyor” sözleriyle kendisini mağdur, hiçbir delili olmamasına rağmen MHP yönetimini ise peşinen hedef gösterdi.
FIRSATÇILAR SAHNEDE
Yine hiçbir delile dayanmayan Meral Akşener de fırsattan istifade ederek kışkırtıcı bir mesaj yayınladı. “Sinan Oğan’a yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Referandumda evet diyenlere her şey mubah, hayır deme hakkını kullanana saldırı” ifadelerini kullanan Akşener de “evet” diyenleri hedefe koydu. MHP’den ihraç edilen Ümit Özdağ da sözde saldırıyı eleştirirken, “Sinan Oğan’a yapılan alçakça saldırıyı kınıyorum. Erdoğan’ı başkan yapmak için AK Parti’den fazla çalışmaya ülkücülük milliyetçilik denilemez” sözleriyle konuyu saptırmaya çalıştı.
SAHNE 2: SALONA SALDIRI
Kürsüye saldırıdan bekledikleri etkiyi elde edemeyenler bu kez de Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ve MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun önceki gün konuşma yapmak için bulunduğu Mersin’in Silifke İlçesi’ndeki belediye salonunu bastılar. Kendilerini ülkücü gibi göstermeye çalışan protestocu grup, sandalye ve masaları devirip çıktılar. Sinan Oğan gibi Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu da hiçbir saldırıya maruz kalmamasına rağmen, haber medyada yine “Özdağ ve Halaçoğlu’na saldırı” şeklinde verildi. Önceki tiyatro gibi bu kez de Özdağ ve Halaçoğlu, sözde saldırıdan sonra salona gelip konuşmalarını yaptılar. Sözde saldırı sonrasında Ümit Özdağ, yine hiçbir delili olmamasına karşın MHP yönetimini hedef göstererek, “Bu, Bahçeli’nin dünkü emrinin sonucudur. Akacak her damla kandan o sorumludur” dedi.
CİDDİYETSİZ PAYLAŞIM
İkinci sözde saldırı sonrası da sosyal medyadan açıklama yapan Meral Akşener, “Sayın Özdağ ve Sayın Halaçoğlu’na konferans sırasında Silifke’de yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Ey demokrasi.. geldiysen kapıya üç kez vur!!” şeklinde ciddiyetsiz bir paylaşım yaptı.
PROVOKATÖRLER GECE YÜRÜYÜŞÜNDE
8 Mart’ta Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde düzenlenen ‘Feminist Gece Yürüyüşü’nde kargaşa yaşandı. Bir grup kadının sloganlar atarak pankartlarla yaptığı yürüyüşe hiçbir müdahale olmamasına karşın, eylem bittikten sonra olay çıkartmayı başaramayan bir grup taşkınlıklarını artırarak polisi üzerlerine çekmeye çalıştı. Gece yarısı gerçekleşen olaya müdahale etmek zorunda kalan polis, 5 kişiyi gözaltına alırken haber malum medyaya, “Çevik kuvvet kadınlara saldırdı” yalanıyla yansıdı.
‘KADINA ŞİDDET’ YALANI
Yine 8 Mart’ta Mersin Barosu Başkanlığı’nın düzenlediği etkinlikte, “Kadın Hakları Günü” ifadelerinin yer almasını sorun yapan bir grup provokasyon girişiminde bulundu. Baro Başkanı Ali Er’den sonra kürsüyü işgal eden Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Şilan Türk’ün girişiminin engellenmesi, malum medyada “Baro Başkanı’ndan kadına şiddet” başlığıyla çarpıtıldı.
‘NE DEDİKLERİNİ HATIRLAMIYORUM AMA…’
Provokatörler Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Külliyesi’ndeki 8 Mart etkinliğinde de sahnedeydi. Üniversitenin güvenlik bariyerlerinin üstünden atlayarak külliyeye giren 15 -20 kişilik yüzleri kapalı bir grup, stant açan öğrencilerle kavgaya tutuştu. Çıkan arbedede bir öğrenci hafif yaralanırken, güvenlik güçleri grupları ayırarak olayların büyümesini engelledi. Saldırı medyada “Tekbirlerle Kadınlar Günü etkinliklerini bastılar” şeklinde kışkırtıcı biçimde verilirken, video kayıtlarında tekbir seslerine rastlanmadı. Öte yandan kavga sırasında gözüne darbe alan bir genç kızın hadiseyi DHA muhabirine anlatırken kullandığı ifadeler de dikkat çekti. Genç kız “Tekbir getirerek saldırdılar” derken, muhabirin “Nasıl tekbir getirdiler, ne dediler” sorusuna cevap veremedi. Muhabirin tekrar sorması üzerine genç kızın, “Ne dediklerini hatırlamıyorum ama işte tekbir getirdiler” cevabı tuhaf bulundu.
-YENİ SÖZ-
