MEDYAGUNDEM.COM- Bu Pensilvanya örgütünün yalan söyleme becerisine, takiyye ve kıvırmada üstlerine olmadığına bir kez daha hayret ediyoruz.
Fonda Serdar Ortaç’ın “Binlerce dansöz var” şarkısı eşliğinde Gülen örgütünün nasıl kıvırdığını göreceğiniz bir açıklama daha geldi.
Fethullah Gülen’in “sekreteri” Osman Şimşek, Pensilvanya cephesinden yeni açıklamalarla yine gündemde.
İlk kez ‘heybedeki büyük turp’ iddialarına yanıt vermişler. Herkul.org sitesinden hayli uzun bir açıklama yapan Osman Şimşek, Fethullah Gülen’in ‘büyük turp” meselesini duyunca ağladığını öne sürdü.
30 Mart’tan önce “büyük turp” diye tehditler savuran bizzat Gülen örgütü militanları olmasa Osman Şimşek’in açıklamasını yiyeceğiz.
İşte “büyük turp” yazısından bölümler;
“Geçtiğimiz aylarda özellikle sosyal medyada, bir kısım ses kayıtlarının yayımlanacağından bahsedilmiş; sonra bir İnternet habercisi, deşifre edilmesi beklenen kasetlerin içeriğine dair bir yazı yazmıştı. Nihayet hemen herkeste 25 Mart’ta ortaya çıkıp halkı dehşete düşürecek bir “büyük turp” beklentisi oluşmuştu.
GÜLEN ‘BÜYÜK TURP’U DUYUNCA AĞLAMIŞ
O günlerde, ortaya çıkması muhtemel kasetleri anlatan bir köşe yazısını muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye birkaç cümleyle özetlemiştik. Hocamız anında “İnşaallah doğru değildir” deyip iki büklüm olmuş; hemen gözleri yaşlarla dolmuş ve nefis mahkûmlarına ağlamış ağlamıştı. Sonra da ellerini kaldırıp “Rezil rüsvâ etme Allahım; onlardan dolayı inananları da daha fazla yere baktırma Rabbim!” duasıyla gözyaşı dökmüş, Mevlâ-yı Müteâl’e sığınmıştı.
SES KASETLERİ CEMAAT İŞİ Mİ?
Osman Şimşek’in iddiasına göre ‘büyük turp’ iddiası Cemaate zarar vermek için ortaya atıldı. Dediğine göre bu ‘hedef gözetilerek operasyon yapılmış” ve Camia zan altında bırakılmış.
Cemaate ait olduğu öne sürülen Başçalan ve Haramzadeler gibi hesaplardan arka arkaya yayınlanan ses kayıtlarını da reddeden Osman Şimşek, şunları yazdı;
“Son senelerde ortaya saçılan kaset haberleriyle öğrendik ki, ağını kurmuş avını gözleyen bir kısım yaratıklar, gizli kameraların, dinleme cihazlarının başında senelerce her an hazır beklemişler; bitirmeyi planladıkları kimselerin hata yapmalarını, sürçüp düşmelerini ve bataklığa sürüklenmelerini intizar etmişler. Sonra elde ettikleri malzemelerle (!) toplum mühendisliğine girişmişler. Dahası, yapıp ettikleri bütün çirkeflikleri bir kısım masum insanların üzerine atarak bir taşla iki kuş vurma hedefi gütmüşler.
CEMAAT O ÇİRKİNLERİN İÇİNDE OLMAZ
Halbuki bir mü’minin o türlü çirkinlikleri onaylaması ve hele öyle komploların içinde yer alması asla düşünülemez. İslâm, nefis, aile ve özel hayat açısından insanlara teminat vermiş; şahısların dokunulmazlığını çiğnemeyi ve aile mahremiyetlerini ortadan kaldırıcı davranışlarda bulunmayı yasaklamıştır. İnsanların noksanlarının araştırılmasını, hatalarının ortaya dökülmesini, günahlarının fâş edilmesini ve şahsî hayata dair sırlarının açığa vurulmasını ahlaksızlık saymıştır.
GÜLEN ‘ÖZEL HAYAT’ KASETLERİNE NE DİYOR?
Tarikat-ı Muhammediye üzerine yazılan şerhlerden biri olan Berika’nın müellifi İmam Hâdimî der ki: “Bir mü’mini zina halinde bile görsen, hemen onun hakkında hükmünü verme. Gözlerini sil, ‘Allah Allah, bu insan böyle çirkin bir işi yapmaz!’ de; dön bir kere daha ‘O mu?’ diye kontrol et. O ise, ‘İhtimal yine yanlış gördüm’ de; bir kere daha gözlerini yalanla ve onları silip tekrar bak. Eğer hâlâ o insanı o kötü iş üzerinde görüyorsan, ‘Ya Rabbi! Onu bu çirkin halden kurtar, beni de böyle bir günaha düşürme’ deyip çek git!”
Muhterem Hocamız, bu hadiseyi defalarca nakletmiş ve her defasında şu hissini dile getirmiştir: “Hazreti İmam’ı çok severim, ona karşı çok hürmetim vardır ama bu sözlerini fazla bulurum. Bence, görsen ki, bir mü’min bir yerde böyle kötü bir haldedir; gözüne iliştiği ilk anda, meseleyi tecessüs etmeden, tam teşhis ve tesbit peşine düşmeden, o sevimsiz fotoğraflar gözünden gönlüne akarak fuad kazanında eriyip bir hüküm kalıbına girmeden, sırtını dönüp ‘Allahım günahkâr kullarını hidayete erdir, beni de affet!’ demeli, oradan uzaklaşmalı ve gördüğünü de unutmalısın.”
CEMAAT GÜNAH AVCILIĞI YAPMADI
Camia’ya gönül veren insanlar, işaret ettiğim İslamî esaslara ve muhterem Hocamızın bu hissine hep bağlı kalmışlar; başkalarının günah avcılığına katiyen kalkışmamışlar ve sözü edilen kasetlerin çekimini de neşrini de şiddetle kınamışlardır. Fakat maalesef, onların bu hassasiyetine rağmen, bir kısım şer şebekeleri ve müfteriler de hedef şaşırtarak hemen her hadise sonrasında Camia’yı işaretlemekten ve her kötülüğü Cemaat’e mal etmekten geri durmamışlardır.
PORNOCU ‘ABİLER’
İşin doğrusu “pornocu abiler” diyen edepsizlere karşı söylenecek çok söz var! Ne ki, namus bildiğimiz üslubumuz onların seviyesizliğine düşmemize mani oluyor. Müfteriler hiç utanmadan iftiralarına devam etseler de biz bir kere daha şu hususu ikrarla yetinelim:
Hizmet gönüllüleri her iffetli mümin gibi “porno” sözünü bir cümlede görünce ya da duyunca dahi kulaklarına kadar kızaran insanlardır. Onların “genel genel…” denilen kasetlerle de özel kabul edilen görüntülerle de hiçbir zaman işleri ve alakaları olmamıştır/olmayacaktır.
Öyle inanıyorum ki, her kaset haberi yeni bir operasyonun işaret fişeğidir; ekseriyetle hedeflerden biri de Camia’dır ve o çirkinlikleri Hizmet gönüllülerine isnad edenler büyük ihtimalle o operasyonun birer parçasıdır.
DENİZ BAYKAL KASETİ
Nitekim, Deniz Baykal kaseti ile ilgili olarak ortaya çıkan ses kayıtları ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben izledim. Başbakan Erdoğan’a o görüntüyü izletenler Erdoğan’ı da görüntüye alıyorlar. O konuşmalar İnternet’e düşen konuşmalardır. Haberi olmadan o bilgisayarın kamerasından da görüntüleniyor. Ben bu kadar aşağılıkça yalan söyleyen adam görmedim. Sayın Baykal da bu durumu biliyor ve bu nedenle Erdoğan’ı mahkemeye veriyor.” şeklindeki beyanatı da ortaya koymuştur ki, bazı ahlaksız ve karanlık kimseler gizli çekimler yapmış, elde edilen görüntüler muktedirlerce her tarafa yayılmış, böylece bir parti dizayn edilmiş ve nihayet bütün suç pek çok hadisede olduğu gibi Camia’nın üzerine atılmış.
Yazıklar olsun komploculara!.. Yazıklar olsun müfterilere!..
Ulan Osman mısın ne karın ağrısısın, senin hoca dediğin o herif ailelerine dikkat edin diye defalarca hedefler göstermedi mi? Hakim Savcı satın alı demedi mi, o satın alınanlar 17 Aralık Operasyonuyla bu ülkenin başta ekonomisi olmak üzere istikrarı hedeflenmedi mi? Şu 17 Aralık operasyonundaki ülkenin maddi kayıplarını ödeyin sene, bu zarar hakkında ağana bir sor bakalım; bu kul hakkını kim ödeyecek diye! Zoytarılar! Aşufte peşinde koşan sözüm ona emniyet müdürleri bilmem neler, nerdeyse eliyle tutup yerleştirmeye kadar senin o yanındaki heriften talimat alıp uygulamadılar mı? Yok, ağlamışta zırlamışta, milletin buna artık karnı tok toook! Ağlıyor ne ye ağlıyor? Ülkenin başını nasıl yiyemedim diye ağlıyor, nasıl bitiremedim diye ağlıyor. Yürü lannn!
30 Mart’ı 31 Mart’a bağlayan gece bu millet sizin takiyyenizi yemediğini gösterdi. Halâ bu takiyyelerinizi, yalanlarınızı, iftiralarınızı, şantaj ve montajlarınızı milletimize yedireceğinizi mi zannediyorsunuz. Fetullah ve kriptolarının İslam adına İslam’ı parçalama projesini adım adım uyguladığına onlarca delil var. Kendislerinin dışında kalan bütün cemaatleri, tarikatleri düşman ilan edip yok etmek için vargücüyle mücadele ederken, Vatikan ve İsrail ile en yakın dost ve müttefik olduğunuz tescillendi. Şayet tövbe edip, pişmanlığınızı milletimize anlatıp, yanlış yaptığınızı kabul etmezseniz artık sizin için ne bu dünyada nede ahirette kurtuluş yoktur. Bu yaptığınız alçaklık ve ihanetlerin bedelini mutlaka ödeyeceksiniz. Çünkü bizim için ülkemiz 160 ülkeden her hangi bir ülke değil, uğrunda canımızı feda etmeye hazır olduğumuz cennet vatanımızdır.
Rezil rüsva etme ey Allahım diye ne güzel dua etmiş ama maalesef şu an inananlar sizin yüzünüzden yere bakıyorlar. Keßke olanlar karşısında susulsaydı. Mülaane dediğiniz olay yerine dualar edilseydi milletimiz için. Sizi sadece cemaat değil tüm dünya izleyip dinliyor farketmediniz mi. Asıl en büyük rezil ve rüsvalık ta dine yıllarca zulmetmişlerle bir olmanız oldu.. Kısaca müslümanlara en çok da size yazık edildi. Yazik…..