Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun “İş takipçisi, tüm düğmeleri açsa da iliklese de, artık kurtuluşu yok!” başlıklı yazısı şöyle:
Doğan Medya Holding’in Ankara Temsilcisi’nin tutuklanması konusuna girmeyecektim.
Ama Ertuğrul Özkök’ün, aklımızla alay eden, daha doğrusu savcılarla kafa bulan yazısı, beni topa girmeye zorladı..
Aydın beyden ödül beklerken..
Bir azar işitirse, sorumlusu benim.
Diyor ki Ertuğrul Özkök: “İki düğmeli ceket kimin önünde iliklenir, kimin önünde açılır.”
Özkök’ün yazısı, görgü-saygı dersi verme amaçlı değil..
Aklı sıra kafa buluyor.
Ankara temsilcileri Barbaros bey, Pensilvanya’ya ziyareti sırasında, Fetullah Gülen’in yanında ceketini ilikleyerek fotoğraf çektirmiş ya..
“Ceketin iliklenmesi”nin, tutuklamaya gerekçe yapıldığını iddia edip, işi makaraya alıyor, patronun iş takipçisi Özkök!..
İş takipçisi, olayı makaraya alacak kadar komik bulmuş ise..
Biz de Doğan Holding’in, temsilcilerinin tutuklanmasına ilişkin açıklamasını önümüze alıp, onlarla kafa bulalım..
Kafa bulucu birinci sorum şu:
Açıklamada diyorlar ya; “(FETÖ mensubu) avukatlardan alınan danışmanlık hizmetleri 2012 yılının ortalarında başlayıp 2014 yılında sona ermiştir.”
Niye 2012’de başlıyor, sayın iş takipçisi?
Ve niye 2014’te sonra eriyor?
Efendim duyamadım, sayın iş takipçisi, ne buyurmuştunuz?
2012’de ne oldu?
2014’te niye son buldu?
Ceket ilikleme üzerine görgü derslerini bırakın da, buna cevap verin..
Siz cevap bulamıyorsanız.. Ben size hatırlatayım..
Doğan Grubu yöneticileri hakkında, özellikle de Aydın Doğan ve kızlarının bazılarının sanık olduğu bir dizi ceza davası açılınca..
O davalardan kurtulmak için, 2012’de Ankara temsilciniz, o avukatlarla irtibata geçmiş olmasın sakın..
Avukatlar dediğimiz de, Doğan açıklamasında yer aldığı gibi, öyle “uzman avukatlar” falan da değil..
O avukatların şöyle bir geçmişlerine baktığınızda, benzer nitelikte davalara, hayatlarında bir defa bile girmiş değiller..
Dahasını söyleyelim, Ramazan Aykış denilen avukatın, fiilen gerçekten avukatlık yapıp yapmadığı bile meçhul..
Böyle bir avukattan, “uzmanlık” gereği hukuki yardım alındığını söylemek, bence en başta Doğan ailesinin bir no’lu hukuk danışmanı Profesör Doktor Köksal Bayraktar’a saygısızlık olur..
Türkiye’de üç tane ceza hukukçusu var ise, bunlardan birisi kabul edilen Köksal Bayraktar’ı beğenme.. Onun uzmanlığını yeterli bulma..
Git, dünkü avukat Ramazan ile iş bitirmeye kalkış!..
Kendinize saygınız yok, bari Köksal beye saygınız olsun..
İş takipçisi, Özkök efendi..
Bazı okurlarımız itiraz edecekler, “2012’de niye başladı” sorusunu, biraz cılız bulacaklar..
Öyle ya..
Her şeyin bir başlangıcı vardır..
2012’de başladığında, “niye 2013” diye sorarsanız..
Varsayalım ki, 2011’de başlasaydı, yine “Niye 2011?” diyecek idiysek, bunun mantıklı bir anlamı olamaz.
El hak, haklısınız.
O zaman ikinci sorumuzu da yöneltip, cevaplarını birlikte değerlendirelim.
“Sayın iş takipçisi.. Doğan Grubu adına konuştuğunuza göre, size soralım.. 2012’de başladığınız uzman hukukçulardan yardım almayı, 17 Aralık darbesinden sonra, meşru hükümetin saldırıyı püskürtmesinin ardından, 2014 tarihinde niye sonlandırdınız?”
Öyle ya..
Uzman hukukçulardan yardım almayı, bir ihtiyaç olarak gördüyseniz..
Hemen iki yıl içinde, ne oldu ki, bu ihtiyaç ortadan kalktı?
Efendim, duyamadım sayın iş takipçisi?..
Ne buyurmuştunuz?
“Kruvaze ceket giyince, önümüzü iliklemekten kurtuluruz” mu diyorsun..
Yok yok bu sefer pek kurtuluşunuz mümkün gözükmüyor..
Üç düğmeli de giyseniz, kruvaze ceket de giyseniz, bu sefer yolun sonuna geldiniz..
Savcı sorduğunda, “Adı sanı duyulmamış Av. Ramazan beyin önüne, hangi uzmanlığı sebebi ile yüzbinlik banknotları serptiniz?” diye, acaba ne diyebilirsiniz?
Ben soruyu yönelttim ama, “aklın yolu birdir” ilkesi gereği, zaten Ramazan bey, 2014’te ilişkinin niye kesildiğini, etkin pişmanlık ifadesinde açıklamış:
“Ekim 2014’ten sonra, HSYK üye seçimleri sonucunda terör örgütünün (Fetullah Gülen örgütünün) etkinliğinin azalması nedeniyle vekalet ilişkileri son buldu.”
Hayret ki ne hayret..
Ertuğrul bey anlama özürlü müdür, yoksa anlatma özürlü müdür, Ankara temsilcilerinin, ceketini FETÖ liderinin yanında iliklediği için tutuklandığını söylüyor ama..
Meğerse olay ceket ilikleme değil, FETÖ terör örgütü HSYK’da etkin olduğunda, FETÖ avukatı Ramazan’a vekalet verilip, HSYK’da örgütün etkinliği bitince, vekaleti de geri almaktan kaynaklanıyormuş!
Vay canına sayın seyirciler..
Vay ki ne vay!
Artık üç düğmeli ceketin, üçünü de ilikleseler veya üçünü de açsalar.. Patronları için de, iş takipçileri için de..
Bence kurtuluş ümitleri yok..
Mal kabak gibi ortada..
Yol bitti..
Duvara tosladılar!
