Siyonist İsrail’in Gazze’deki katliamlarına ‘soykırım’ diyemeyen Fetullah Gülen liderliğindeki paralel yapı, Lahey’e yaptıkları şikayet başvurusunda illegal yapılanmanın tasfiyesini ‘soykırım’ olarak nitelendirdi. Yurt içinde köşeye sıkışan ve muhalif medyaya dava üstüne dava açan paralelcilerin çareyi Siyonistlerin güdümündeki Lahey’de araması ‘iyice kafayı yediler’ dedirtti.
İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlara bile soykırım diyemeyen Gülen Örgütü, devletin içerisindeki illegal yapılanmasının tasfiyesini soykırım olarak nitelendirdi.
Devlete ait gizli bilgileri yabancı istihbaratlara servis ettikleri ve halkın oyuyla iktidara gelen AK Parti hükümetine yönelik darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle haklarında birçok soruşturma başlatılan paralel devlet yapılanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bir çok siyasinin yanı sıra aralarında gazetemiz Akit’in de bulunduğu birçok yayın kuruluşunu cemaatlerine karşı ‘soykırım’ yaptıkları gerekçesiyle Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikâyet etti. Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya da şikayet edilen gazeteciler arasında yer aldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I DA ŞİKÂYET ETMİŞLER
Şikâyet dilekçesinde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, bakanlar (yeni ve eski); Efkan Ala, Nabi Avcı, Bekir Bozdağ, Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Akif Çağatay Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, milletvekili Şamil Tayyar, valiler Hüseyin Avni Mutlu, Muammer Erol, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Kemal Öztürk, BDDK Başkanı Mukim Öztekin, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Genel Müdürü Temel Kotil ve Hendek Belediye Başkanı Ali İnci’nin isimleri de yer alıyor.
ŞİKÂYET DİLEKÇESİNDE GAZETEMİZ YENİ AKİT DE VAR
Paralel devlet yapılanmasının şikayet dilekçesinde; Yeni Akit, Sabah, Akşam, Star, Takvim, Güneş, Yeni Şafak gazetelerinin sahipleri ve genel yayın yönetmenleri ile A Haber, Ülke TV, ATV, Kanal 7, Sky 360, Kanal 24, Beyaz TV’nin, sahipleri ve yöneticileri hakkında Gülen Grubuna yönelik zulüm, ayrımcılık, nefret söylemi ve yok etme girişimlerinde bulundukları gerekçesiyle Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikayette bulundu ve Grubuna karşı ‘soykırım’ işlendiğini iddia etti.
PARALELCİLER ŞUURUNU DA KAYBETTİ
Gazeteci yazarlar ve avukatlar, paralel devlet yapılanmasının Lahey’e yaptığı şikayeti “komedi” olarak değerlendirdi.
Ergenekon Terör Örgütü’nü deşifre eden ve soruşturmada tanık olan gazeteci Zihni Çakır, Gülen Örgütü’nün kendilerini Türkiye’deki mevcut düzenden, toplumsal yapıdan ve devletin hiyerarşik yapısından soyutladıkları için, kendilerini devlet içerisinde devlet olarak kabul ettikleri için, bu şekilde bir şikayette bulunduklarını söyledi.
Örgütün böylece Lahey’e şikayet ettikleri kişi ve grupların öne sürdüğü ifadelerle birebir örtüştüğünü de ispat etmiş olduğunu belirten Çakır, “Soykırım kelimesini kullanabilecekleri tek yer bugün Gazze’de yaşananlar iken, bunlar aynı soydan geldikleri katillerin işlemiş olduğu soykırım suçunu görmeyecek kadar kör olmuşlar. Bu kadar net” ifadelerini kullandı.
“Yani devletin içerisindeki illegal yapılanmasının tasfiyesini soykırım olarak nitelendirip de Gazze’deki soykırımı görmemesi için aynı soydan gelmesi gerekir. Bu da gösteriyor ki, bu ihanet çetesi bu son çırpınışlarında şuurunu da kaybetmiştir” diyen Çakır, “Demek ki tünelin ucundaki karanlığı görmüşler. Devletin içerisindeki her sızıntıları temizlenecek. Bu sürecin kararlılıkla yürüdüğünü görmüş olmalılar ki, böyle bir panik içerisinde uluslararası arenada kendilerini gülünç duruma düşürecek bir adım atmışlar” dedi.
“ULUSLARARASI CEZAİ DAYANAKTAN YOKSUN”
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakan uluslararası bir mahkeme olduğunu söyleyen Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, “Soykırım, ırk, canlı türü, siyasal görüş, din, sosyal durum ya da başka herhangi bir ayırıcı özellikleri ile diğerlerinden ayırt edilebilen bir topluluk veya toplulukların fertlerinin yok edilmeleridir” dedi.
Sözleşmenin 2. maddesi soykırımı ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen, ‘grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi’ gibi hareketlerden herhangi birinin olması gerektiğini de ifade eden Ceylan, “Gülen Grubunun, Uluslararası Cezai dayanaktan yoksundur. Ülkemizde“ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir gruba” yönelmiş bir yok ediş söz konusu olmayıp hükümete ve devlete karşı yapılmak istenen örgütlü bir yapının darbe girişimi faillerinin yargılanması söz konusudur” şeklinde konuştu. (AKİT)
ne mutlu size ki şikayet edilenlerdensiniz.
ulan oğlum siz ne adi serefsiz bir hainlersiniz be yavşaklar-sedece elit hain kısım-.ulan yeni tövbe ettim namavdan yeni çıktım.bir size bakıyorum bir vicdanıma sövmeden edemiyorum.
sövülmezde ne yapılır be kancıklar..bugünlerde görev yaptığım resmi kurumda maklubeciler bıyık vs stil değiştimeye başladılar.ulan nereye saklanacaksınız…
şu listeye bak.ulan bu millet ne zulumler ne baskılar gördü hiç sesiniz çıkmadığı gibi destek verdiniz be yavşaklar.