Hükümete yönelik darbe girişiminde bulunan Paralel Yapı’nın okul ve dershanelerine kilit vurulmaya kalkıldığında nasırlarına basılmışçasına ayağa fırlayanlar, milletin gözbebeği olan İmam Hatipler’e dil uzatmaya kalktı. İmam Hatipler’in eğitim sistemi üzerinde bir yüke dönüştüğünü ileri süren Zaman’e yazarı Mümtazer Türköne, “İmam Hatipler, bugün eğitim sistemini kilitleyen, sadece geleceğimizi değil, siyasî alanı da rehin alan ağır bir yüke dönüşmüş durumdalar” iddiasında bulundu.
İşte “yük”leri ikiyüzlülük, münafıklık, insanların mahremlerini ifşa etme, casusluk ve darbecilik olanların “İmam Hatip yükü”nü kaldıramadıklarının itirafı olan o yazı:
Mesele çok ciddi, çok ağır, duygusal çağrışımları çok zengin; bir savaş bayrağı gibi kışkırtıcı ve toplumun-siyasetin uçsuz bucaksız münbit alanlarının kayda değer bir kısmını işgal eden çok esaslı bir mesele.
Bu mesele yeni öğretim yılı başında çevrenize kayıt yaptıracağınız okulla sınırlı bir eğitim meselesinden ibaret değil, devletin-toplumun-siyasetin kesişme alanında yer alan ve din-siyaset ilişkisine dair her zorluğu peşi sıra sürükleyen dev bir mesele. Şöyle düşünün: Toplumun din eğitimi talebini karşılamak için imam-hatipler dışında; doğal olarak devletin dışında bir yol bulsak, bir yığın tüketici, yıpratıcı tartışmadan ve kavgadan bir kalemde kurtulmuş olmaz mıyız? İmam-hatipler eğitim sistemi üzerinde bir yük mü? Evet artık bir yüke dönüştüler. Dün, toplumun devletle uzlaşma köprüsü ve eğitimin ve toplumun ilerlemesinin temel dinamosu olan bu okullar, bugün eğitim sistemini kilitleyen, sadece geleceğimizi değil, siyasî alanı da rehin alan ağır bir yüke dönüşmüş durumdalar.
İçi boşalmış, üstlendiği misyon ters-yüz olmuş imam-hatiplerin (…) karşılayacağı genel bir din eğitimi talebi bulunmuyor. (…)