Kendilerine ‘soykırım’ yapıldığı iddiasıyla devlet yetkililerini Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikâyet eden paralelci polislerin, gözaltına alındıklarında hak ihlali yaşadığını öne sürerek, Mazlum-Der’e başvurdukları öğrenildi.
Paralel devlet yapılanmasında görev alan polislerin “komik” suçlamalarla devleti suçladıkları ortaya çıktı. Kendilerine ‘soykırım’ yapıldığı iddiasıyla devlet yetkililerini Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikâyet eden polislerin, gözaltına alındıklarında hak ihlali yaşadığını öne sürerek Mazlum-Der’e başvurdukları öğrenildi.
NEZARETHANENİN IŞIKLARI KAPANMAMIŞ, DİŞ MACUNU VERİLMEMİŞ
Polislerin, Mazlum-Der’e yaptığı başvuruda ilginç ifadeler yer alıyor. Polisler gözaltına alındıklarında gece saat 12:00’de bulundukları nezarethanenin ışıkları kapatılmayarak uykusuz bırakıldıkları, diş fırçası ve macunu verilmediği, 3 kişilik hücrelere 4 kişinin konulduğu, banyo yapmalarına izin vermediği gerekçesiyle başta İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki yetkilileri olmak üzere devlet bürokratlarını şikayet ettikleri öğrenildi.
KUR’AN’IN ONURUNU, ŞEREFİNİ VE HAYSİYETİNİ SAHİP ÇIKTIĞIMIZ İÇİN BİZİ FİZİKİ TAKİBE ALMIŞLAR
Selam Tevhid soruşturmasında hakkında takipsizlik kararı verilen Fatih Akıncılar Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin, paralel yapının Amerikan askerlerinin Kur’an yakmasını protesto etmek için telefon görüşmesi yaptığı gerekçesiyle teknik takibe almasını eleştirdi ve ‘Beş cüzüm eksik kaldı, okuyamadım, hatmedecektim, bitiremedin’ diyen polisler, Kur’an’ın onurunu, şerefini ve haysiyetini sahip çıktığımız için bizi fiziki takibe almışlar. Ne adına? Amerikalı askerler adına? Ya size mi düştü?” diye sordu.
BU ARKADAŞLAR HANGİ SOYDAN
Mehmet Şahin, paralel devlet yapılanmasında görev yapan polislerin, ‘soykırım’ yapıldığı iddiasıyla Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurmasını eleştirdi. Şahin, “Açıkçası ben çok şaşırdım. Bu arkadaşlar hangi soydanmış merak ediyorum. Hangi soydandılar da, soykırım uygulandı? Soykırım uygulayan kim?” diye sordu.
NE KADAR AĞIR İŞKENCE!
Şahin; polisler gözaltına alınması ve tutuklanmasına yönelik Mazlum-Der’e şikayet dilekçesi verdiklerini hatırlatarak, “Polisler, Mazlum-Der yetkililerine, ‘Biz hukuksuzluğa ve adaletsizliğe uğradık’ dediler. Polislerin Mazlum-Der’e verdikleri dilekçeyi gördüm. Polisler gece saat 12:00’de bulundukları nezarethanenin ışıklarını kapatmayarak uykusuz bırakmışlar. Bakın ne kadar ağır işkence? 3 kişilik hücrelerde 4 kişi bırakmışlar. Bakın ne kadar ağır işkence? Çok büyük işkence yapmışlar. Polislere diş fırçası ve macunu vermemişler. Bu polisler dişlerini fırçalayamamış. Banyo yapmalarına izin vermemişler. Bu şekilde bu polisler haksızlığa uğramışlar. Emniyet’te işkence ve baskı görmüşler” dedi.
“ÇELİK, GÖRDÜĞÜ İŞKENCEDEN DOLAYI 6 AY BOYUNCA KAN İŞEDİ”
Mehmet Şahin, 28 Şubat sürecinde uydurulan, paralel devlet yapılanması tarafından 2011 yılında yeniden soruşturma konusu yapılan hayali Selam Tevhid davasında kendisinin imzasının bulunmadığı Emniyet ifadelerinden dolayı 5 yıl cezaevinde kaldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Peki benim gördüğüm işkenceleri anlatayım mı? 8 gün boyunca neler gördüğümü anlatayım mı? Ben günde 4 defa banyo yaptım ama ne ile banyo yaptım biliyor musunuz? Anadan üryan, çırılçıplak tazyikli suyla. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde bana 4 defa banyo yaptırdılar. Bu polisler hazırladıkları ifade tutanağını imza atmam için bu işkenceyi yaptılar. Filistin askısından tutun da, ayalarımı sıkmaya, elektrik vermeye, başıma torba geçirmeye varıncaya kadar işkence gördüm. Tam 8 gün boyunca 2 gün uyutulmadım. Ya sorguda, ya işkencede ya da dizlerimin üstünde bekletildim. Selam Gazetesi Dağıtım Müdürü Abdülhamit Çelik, gördüğü işkenceden dolayı 6 ay boyunca kan işedi.”
AMERİKA VE İSRAİL’İN JANDARMALIĞI VE KORUMALIĞINI YAPMAK SİZE Mİ DÜŞTÜ?
Mehmet Şahin, şunları söyledi:
“Bu dinlemeyi yapanlar, belki de abdest alıyorlar, namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar, 5 cüz okumamış, onun derdine düşmüş. Tamam Müslüman insanlar, peki yahu beni yıllardır takip ettin. Benim dindar insan olduğumu anlamadın mı? Abdest aldığımı, namaz kıldığımı, oruç tuttuğumu anlamadın mı? Benim vatanıma ve milletime ihanet edemeyecek adam olduğumu anlamadın mı? Halen beni bilmem nerenin ajanı diye suçluyorsunuz? Dinlediniz bizi. Bizim ne olduğumuzu siz iyi biliyorsunuz. Hangi konularda hassas olduğumuzu biliyorsunuz? Amerika ve İsrail’in jandarmalığı ve korumalığını yapmak size mi düştü? İslam ülkelerini birbirine düşürmek ve düşman etmek size mi düşmüş?
Bu ülkedeki dindar insanları takip etmek, tahkir etmek, taciz ve tezyif etmek size mi düşmüş? Ondan sonra da Lahey’e gidin, ‘soykırım uygulanıyor’ diye başvurun.”
NE ADINA? AMERİKALI ASKERLER ADINA? YA SİZE Mİ DÜŞTÜ?
Mehmet Şahin, paralel devlet yapılanmasının 2011 yılında da kendisini dinlediğini ve teknik takipte bulunduğunu hatırlatarak, “En son dinlemelerden örnek vereyim. Benimle ilgili 22 defa fiziki takip kararı çıkarmışlar. Bu fiziki takip kararını ne ile başlatmışlar? Hatırlasanız Afganistan’da Amerikalı askerler saygısız bir şekilde Kur’an-ı Kerim yaktılar. Fatih Akıncılar Derneği ve sivil toplum örgütleri bir araya geldik ve Taksim’de basın açıklamasıyla protesto etmek amacıyla toplandık. Bu protestoyu da yaptık. Bu protesto eylemine ilişkin yaptığım telefon görüşmelerinden dolayı polisler beni fiziki takibe almışlar. ‘Beş cüzüm eksik kaldı, okuyamadım, hatmedecektim, bitiremedin’ diyen polisler, Kur’an’ın onurunu, şerefini ve haysiyetini sahip çıktığımız için bizi fiziki takibe almışlar. Ne adına? Amerikalı askerler adına? Ya size mi düştü?” diye sordu. (AKİT)
DIŞKI HER ZAMAN DIŞKIDIR.HANİ LAN SİZE YEMEK VERİLMEMİŞTİ,İŞKENCE GÖRMÜŞTÜNÜZ.TİPLERE BAK.TORİNOLU ŞABAN ŞİMDİYE KADAR NEZERATHANEDE HANGİ KİŞİYİ ZİYARET ETTİ ..HAYATINIZ MAKLUBE OĞLUM SİZİN