Hükümeti devirmeye yönelik 17 Aralık komplosuna imza atan Paralel Yapı, şimdi de kendisine potansiyel tehdit olarak gördüğü Diyanet İşleri Başkanlığı’nı hedef aldı.
Türkiye’nin meşru hükümetini devirmeye yönelik 17 Aralık komplosuna imza atan Paralel Yapı, şimdi de kendisine potansiyel tehdit olarak gördüğü Diyanet İşleri Başkanlığı’nı hedef aldı. Fethullah Gülen’e yakın isimlerden Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın kaleme aldığı “Diyanet’in zor dönemi” başlıklı bir yazı Cemaat’in yayın organlarında yayınlanarak Diyanet’e ‘Sen bu işe karışma’ mesajı verildi.
“DİYANET’TEN ÇOK ŞEY BEKLEMEYİN!…”
Diyanet’e, sadece ibadet yerlerini ve hizmetlerini yönetmekle görevli olduğu uyarısında bulunan Suat Yıldırım yazısında şu ifadeleri kullandı: “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın diğer hizmet gruplarının gönüllerini kazanarak onlarla işbirliği yapmasının matlup olduğuna yukarıda değinmiştim. Bu arzuyu gerektiği gibi gerçekleştiremese de engellememesiyle önemli bir hizmette bulunduğunu unutmamalıyız… Bir kısım dindarlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan çok şey bekler, ülkede zuhur eden binlerce meselede görüş açıklamasını isterler. Fakat yasal etkinlik alanının çok mahdut olduğunu bilmezler… Bu gergin ortamda Diyanet İşleri’nin geleneksel temkin ve dengesini koruması son derece hayati bir zarurettir.”
CAMİ CAMİ DOLAŞIYORLAR
Bu arada ‘Cemaat’ üyelerinin giriştikleri kirli siyaseti bizzat kendilerinin camilere taşıdıkları bildirildi. Ege Bölgesi’ndeki il ve ilçelerden gazetemizi arayan kimi imamlar, ‘Cemaat’in sözde ‘imam’larının hükümete destek vermemeleri konusunda kendilerini tehdit ettiklerini bildirdiler. Ege bölgesinde ‘Paralel Yapı’nın esnaf ve üniversite ‘imamlarının’ cami cami dolaşarak hocaları tehdit ettiklerini bildiren din görevlileri, ayrıca sosyal paylaşım siteleri ve internetteki hesapları üzerinden de takibe alınarak tehdit edildiklerini söylüyorlar.
“SES KAYITLARIMIZI DA YAYINLASINLAR”
‘Cemaat’ gazetelerinde afişe edilmeye başlanacakları yönünde tehditlere maruz kaldıklarını belirten bir din görevlisi, şu açıklamalarda bulundu: “Ülkede yaşananları elbette herkes gibi biz de görüyoruz ve üzülüyoruz. Bu yapının mensupları, abileri, imamları bizlere gelerek tehditler savuruyorlar. Ayrıca kıyıda köşede insanlara Diyanet görevlileri için ağza alınmayacak sıfatlarla yaftalamalarda bulunuyorlarmış. Bizler elbette bunlara karşı çıkacağız. Bunların çakma ‘imamları’ en kirli cinsinden siyaset yaparken bir şey olmuyor, biz vatandaşa bunları açık edince ‘siyaset ‘ yapmış oluyormuşuz. Doğrunun yanında olmak ne zamandan beri siyaset oldu? Tek tek isimlerimizi vererek gazetelerine koyacaklarmış, buyursunlar, hatta dilerlerse ses kayıtlarımızı da yayınlayabilirler.” (AKİT)