Paralel yapı soruşturmasında bir oda dolusu belge ve bilgi toplandı. Kimi gizli kimi açık tanıklar da yapının faaliyetlerini anlatıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen paralel yapı soruşturmasında adliyeye tanık yağıyor. Çok sayıda paralel yapı mağduru son günlerde savcılığa gelip yaşadıklarını anlatıyor. Bir bölümü gizli tanık olarak dinlenilen müracaatçıların bazıları ise kimliklerinin deşifre olmasından endişe etmiyor. Gizli tanıklar savcılığa paralel yapının özellikle kamu kurum ve kuruluşlarındaki bağlantılarına ilişkin bilgi veriyor. Savcılığa başvuranlar arasında üst düzey polis müdürleri de var, TSK mensubu subaylar da.
Terörle Mücadele ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan 3 ayrı savcı, soruşturmayı büyük bir titizlikle sürdürüyor. Soruşturmanın başındaki deneyimli savcılar gizli tanıkları dinleyip verdikleri bilgi ve belgeleri kayıt altına alıyor. İstanbul Adliyesi’nde bir oda dolusu belge ve bilgi toplandı. Bu belgeler paralel yapılanma soruşturmasında savcıların izleyeceği yol haritasına ışık tutacak. Geçtiğimiz günlerde paralel yapılanma mağduru olduğunu belirterek savcılığa başvuran iş adamı Ahmet Sarıtaş suç duyurusunda bulundu. Gizli tanıklığı reddeden Sarıtaş, “Bunlar ülke menfaati için çalışmıyor, 3 milyon dolar zararım var, şikâyetçiyim” dedi. Sarıtaş, uzun yıllar cemaat içerisinde kaldığını ve cemaate yakın birçok kurumun yemek işini verdiğini, şahit olduğu birçok olayı anlatmak istediğini ifade etti. Cumhuriyet Savcısı Fuzuli Aydoğdu’ya yaklaşık 6 saat ifade veren Sarıtaş, dershanelerle ilgili bir şahitliğini ifade tutanağına şöyle geçirtti:
“Marmara Bölgesi’nin tüm okullarından sorumlu İshak Ş. ile 23 Nisan’da görüşmemiz oldu. Görüşmemiz Beylikdüzü’ndeki caminin yakınındaki okulda oldu. Ona ‘Dershaneler konusunda Başbakan ile ters düşüldü bu iş ne olacak’ diye sordum, o da bana ‘Dershane bizim kalemiz, dershanelere bir şey olursa olursa sistemimiz çöker’ dedi.”
“CHP KURYELİĞİMİZİ YAPTI”
İşadamı üniversite hocalarına dershanelerin kapanmaması yönünde çok büyük paralar verildiğini, dershanelerin 8 maddeden dolayı kapanmayacağından emin olduğunu belirtti ve şöyle dedi: “Dershanelerin kapanması 5-6 yıl sürecek, AYM’ye de ancak muhalefet partisi direkt gidebiliyor. Biz de CHP’nin teneke parti olduğunu biliyoruz. Ancak AYM’ye gidebilmesi için kendi menfaatimiz için CHP’yi kullandık. CHP kargo kurye şirketi gibi dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.” (SABAH)
Hani belge, işte belge! Olmaz, ıslak belge diyenler işte capcanlı belgeler, deliller. Öyle TUBİTAK, bilmem Adli Tıp falan gerektirmeyecek belgenin de ötesinde birinci dereceden deliler. Bu olayları tabanlarının kemiklerine kadar hissettirilmesi, tabana çok iyi anlatılması, gösterilmesi gerekir. Taban gerçeği gördükten sonra Sam Hodja okur mu, üfler mi artık o ona kalmış bir meseledir. Çözülmelerin artmasıyla birlikte kahpeliklerinde artacağı bir gerçektir. Geceleri gündüz, gündüzleri gece olmaya başlayanlar devletin şefkatli kucağı sizleri de kucaklayacağını bilmeniz gerekir. Gelin bu Emperyal güçlerin oyununu birlikte bozup Ülkemizin geleceği için çalışalım.