Fuat Yılmazer ve Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün hakkında, Zirve Yayınevi cinayetinde azmettirici oldukları gerekçesiyle haklarında işlem yapılan 4 askerin şikâyeti üzerine rapor düzenledi. 2 müdürün de aralarında bulunduğu 9 polis hakkında soruşturma başlatıldı.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA…
Askeri personel olan Abdullah Atılğan, Haydar Yeşil, Murat Göktür ve Mehmet Çolak, Malatya’da 2007’de yaşanan Zirve Yayınevi cinayetinde azmettirici oldukları gerekçesiyle tutuklanarak askeri cezaevine konuldu. Halen tutuklu bulunan bu askerler, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvurarak soruşturma aşamasında İstanbul İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli personelin usulsüz raporlar ve tutanaklar hazırladıklarını iddia ederek şikâyetçi oldular. Şikâyetler Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından dikkate alınarak Teftiş Kurulu Başkanlığı’na soruşturma talimatı verildi. Görevlendirilen 2 polis başmüfettişi iddiaları tek tek inceledi. Yapılan inceleme sonucunda da İstihbarat Daire Başkanlığı’nın mevzuatına uygun hareket etmeyen Ali Fuat Yılmazer’in görevi kötüye kullandığının tespit edildiği raporla ortaya konuldu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ise aynı askerlerle ilgili yürütülen soruşturma sırasında gizli kalması gereken evrakları afişe ettiği, bir şüphelinin ailesine ait soruşturma ile hiç ilgisi olmayan özel fotoğrafları dosyaya koydurduğu belirlendi. Yurt Atayün’ün göreve ilişkin sırların deşifre edilmesi, görevin kötüye kullanılması ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını işlediği saptandı.
İLGİSİZ TELEFONLAR DOSYAYA KONULDU
Müfettişler ayrıca söz konusu 4 askerin soruşturma konusu ile ilgisi olmayan telefon görüşmelerini tape haline getirerek dosyaya konulmasını sağladığı belirtilen Emniyet Müdürü Semih Altun hakkında da işlem yapılmasını talep etti. Altun hakkında ise haberleşmenin gizliliğini ihlal ile görevini kötüye kullanma suçları kapsamında işlem yapılması talep edildi. Hazırlanan müfettiş raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. (SABAH)
Müslüman, kardeşine böyle TUZAK kurar mı???Kuruyorsa bizden değildir…Merak ediyorum bu adamlar bir tane fakir, muhtaç, düşkün, yolda kalmış bir insana bir kuruşluk yardımda bulunmuşlar mıdır acaba???Otellerin holding merkezlerinin gizli bölmelerinde sohbet ders toplantı ayağına Müslüman’a ama en çok da HANEFİ AVCI’YA kumpaslar kurmak affedilir gibi değil???HELE HELE MÜSLÜMAN TÜRK ORDUSUNA KUMPAS KURARAK; HEPİMİZİ TEHLİKEYE ATMANIN ADI NEDİR???ŞİMDİ çıkmışlar sınırlarımız güvenli değil, teröristler cirit atıyor vs diye yine MİLLETE karşı suç işliyorlar…SEN TÜRK ORDUSUNA VURMASAYDIN bugün sınırlarımızın güvenliği ON NUMARA olurdu…DEMEK ki sen bugünleri hedefleyerek sinsice hareket edip HÜKÜMETE DARBE YAPACAKLAR diyerek adamları içeri attın…
Şunun tipe bağahale! Şirinler çizgi filmindeki ‘Gargamel’e nasılda benziyor. La Gargamel milletin hayatına girmek senin için o kadar kolay heee! Senin hayatına bir girilecek, pir girileceğinden hiç şüphen olmasın! Hem de hiç çıkmamak üzere!
Bir şey dikkatinizi çekiyor mu? Dün Silivri’nin demirlerine kendini bağlayan köpeklerin hiç birinden tık yoktur. Gösteri üzerine gösteri düzenleyen CHP’ler Uğur Dündar’lar nerde? Hükümeti zor durumda bırakmak için o gösterileri düzenleyen sahtekarlar neden sustular? Tv lere çıkıp Silivri mahkumlarının serbest kalmasından memnuniyet duyduk bile diyemediler.
Silivri mahkumları da umarım bu durumun farkına varıp o sahtekarlarla olan ilişkilerini gözden geçiririler. Sahte dostlarının kimler olduğunun farkına varırlar.