Himmet vermediği’ için Paralel Yapı’nın kurbanı olduğunu söyleyen işadamı Nusret Argun, STAR’a yaptığı açıklamada cezaevinde geçen altı yılını ve yaşadıklarını anlattı.
Paralel Yapı’ya ‘Himmet vermediği’ için bu yapı tarafından kumpasla malvarlığına el konulduğunu ve yıllarca cezaevinde tutulduğunu iddia eden Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun, “Suçsuz yere altı yıl cezaevinde tutuldum. Bu sırada iki üniversite bitirdim” dedi. Masumiyetini binlerce sayfalık 80 klasörlü savunmasıyla anlatmaya çalıştığını belirten Argun, ‘Masumiyetini paralel yapının polis ve yargıçlarına anlatamadığını’ söylüyor.
Biat etmeyen işadamına ceza
17-25 Aralık darbe soruşturmaları olmamış olsaydı belki de halen içerde olacaktı. 2008 Eylül ayında girdiği cezaevinden tam altı yıl sonra çıkabildi. Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel hak ihlali başvurusu sonrasında özgürlüğüne kavuşan Nusret Argun’un masumiyeti, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı ‘Paralel Yapı’ soruşturması kapsamında ortaya çıktı. STAR’a konuşan Argun, şunları anlattı:
“Eğer taleplerini yerine getirseydim, onlara itaat etseydim, istediklerini cevaplasaydım bana bulaşmazlardı. Paralel yapı, ülkenin her yerinde kendisine biat etmeyen işadamlarını yok etmeye çalıştı. Bize operasyon yapıldığında, bunu mahkeme salonunda anlatmaya çalıştık ama dinlenmedik bile. Çünkü o günlerde bu yapının, bir ahtapotun kolları gibi tüm Türkiye’yi bu denli kuşattığını maalesef bilinmiyordu.”
Altı yılımı çaldılar
Altı yıllık sürecin sonrasında masumiyetinin ortaya çıktığını belirten Nusret Argun, cezaevindeki bu sürede iki üniversite bitirdiğini söylüyor:
“Mahkeme, kamu zararı konusunda hükmünü vermiş ve hakkımdaki tek kuruşluk kamu zararı iddiasını kabul etmemiştir. Tüm malvarlığım üzerinde yıllarca haksız devam eden tedbirler kaldırılmıştır. Bu operasyonu yapanların ve o gün şirketlerimin bankalardaki para ve tüm gayrimenkullerine el koyanların tek derdi, kendilerine itaat etmediğim için beni ticari olarak batırmak, itibar olarak da yok etmekti. Bana yapılan operasyon, bir gerçeğin arayışı değil, kendilerine itaat etmemenin cezasıdır”
Polis, savcı ve hakim gibiydi
Dönemin emniyet müdürlerinin televizyon ve gazeteleri gezerek 350 milyon TL haksız kazanç yapıldığını iddia ettiğini belirten Nusret Argun, o polislerin devlet değil başka yapı adına çalıştığının ortaya çıktığını söylüyor. Argun “Operasyonu yapan kolluk amirleri bir taraftan gözaltına alan polis, öbür taraftan iddianame ve mütalaa hazırlayan savcı, bir diğer taraftan karar veren hâkim olarak görüyordu” diyor.
Şantajla ifade istediler
Paralel yapının bir üniversite rektörü olan Prof. Dr. S.O’yu da tehdit ederek kendilerine yakın bir üniversiteye arsa bağışı yapılmasını istediklerini belirten Argun “Hizmet verdiğim sayısız röktör, başhekime, belediye başkanı, bürokrat, memur ve firma sahibi insan var. Tehdit, şantaj ve baskıyla aleyhime ifade vermeleri için baskı yaptıkları halde tek biri bile ifade vermedi” dedi.
(Kemal Gümüş/Star)
