A Haber’de yayınlanan Deşifre programı “Paralel Yapı” ile ilgili gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde düğününe telgraf gönderdiği müdürün başına neler geldi? Terörist yakalayan emekli bir polisin başarısını kimler nasıl kullandı?
A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre Programı’nda, ”Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düğününe telgraf çektiği bayan bürokrata Paralel Yapı nasıl mobbing uyguladı? Emekli Polis memurunun aldığı ödüle hangi Şube Müdürü teröristi kendileri yakalamış gibi Taltif listesine kendi ismini ve ekibini yazdı?’ sorularına yanıt arandı. Programa konuk olan Çorlu Sosyal Hizmetler Huzurevi müdiresi Ebru Usta, Emekli polis memuru Mehmet Arif Sabaz ve eski cemaat abisi Ahmet Sarıtaş birbirinden farklı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Programda, Çorlu Sosyal Hizmetler Huzurevi müdiresi Ebru Usta’nın paralel müfettiş ve il müdürlerince cemaatten olmadığı, onlara engel olacak biri olarak gördükleri için fişleyerek meslekten uzaklaştırmaya çalıştıkları iddiası, emekli polis memuru Mehmet Arif Sabaz’ın teröristi yakalamasından dolayı aldığı taltif ödülüne eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ve ekibinden 20 emniyet memuru tutanak tutarak ödüle ortak olduğu çarpıcı dosya masaya yatırıldı.
İŞTE O ÇARPICI SATIR BAŞLARI…
”RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN DÜĞÜNÜME TELGRAF ÇEKMESİ CEMAATİ RAHATSIZ ETTİ”
Ebru Usta: Paralel Yapının çalışanları Çorlu’da beni kendilerine engel olacak biri olarak görüyorlar ve fişliyorlar. Dinleme listelerine beni de alıyorlar. Ama ben sadece işimi icra ediyorum ve başka bir yönde bir beklentim yok. Ben devletime en şekilde hizmet etmeye çalıştım ve bunu hedefledim. Ben cemaatin hedefindeydim ancak düğünümde bana dönemin Başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın telgraf çekmesi onları rahatsız etti.
“HARAM LOKMA YEMEDİK DİYORLAR AMA DEVLETİN KORUMASI ALTINA ALINAN YAŞLININ YEMEĞİNE KONULAN ETİ ALDILAR”
Bakın ne acıdır ki sorgu odalarında benim düğün videolarım izletildi, personel linç edilerek sen neden gittin denildi. Bu telgraf sorgu odalarında soruldu. Sorguda tabi ki müdürüm gittik diyen çalışanlar işten çıkarıldı, kimisi sürgün edildi. Sorguda siz o müdürünüzün arkasında Başbakanın olduğunu mu sanıyorsunuz göreceksiniz denildi. Bunları bana müfettiş çalışanlarımın içerisinde yaptı. Hakaretler, onur kırıcı sözler. Parmak havada seni dedi savcılıklarda süründüreceğim dedi. Haram lokma yemedik diyorlar ya, devletin koruması altına alınan yaşlının yemeğine konulan eti aldılar.
”DAHA ONAYI ÇIKMAYAN SORUŞTURMAYI 5 AY ÖNCE CİHAN HABER AJANSI DAVA SONUÇLANMIŞ BEN YOLSUZLUK YAPMIŞIM GİBİ MEDYAYA SERVİS EDİYOR”
İlde üst düzey bir yöneticim bana Ankara’nın aranaraktan tetikçi bir müfettiş istendiğini kendinin de bu telefon görüşmesine şahit olduğunu söyledi. Daha sonra soruşturma daha başlamadan cemaate malum oluyor. Soruşturma daha açılmadan soruşturma onayının alındığı tarih 11.12.2012. Peki Cihan Haber Ajansı ne demiş? Bundan 142 gün önce yaklaşık beş ay önce Temmuz ayında soruşturma başlanmış sonuçlanmış ve ben yolsuzluk yapmışım. Daha onayı çıkmayan soruşturmayı 5 ay önce Cihan Haber Ajansı bunu medyaya servis ediyor. Bana bu çileleri yaşatan il müdürüm devletin odasına devlet dairesine gizli kamera koymakla yakalanarak 15 ay hapis cezasıyla yargılandı. Bu kamera ve gözetleme işi meslek haline gelmiş özel hayatları izleyerek tatmin oluyorlar herhalde.
”YURT ATAYÜN VE 20 POLİS MEMURU YAKALADIĞIM TERÖRİSTİ KENDİLERİNİ DE YAKALAMIŞ GİBİ TUTANAK TUTARAK BİRER MAAŞ TALTİF ALDILAR”
Mehmet Arif Sabaz: Yurt Atayün ve 20 emniyet memuru benim yakaladığım teröristi kendilerini de yakalamış gibi tutanak tutarak birer maaş taltifi ceplerine koydular. Haram olsun. Birde çıkıyorlar meydanlara haram lokma yemedik diyorlar böyle bir şey olabilir mi? Bundan ala haram mı var. Ama ben şehit olan polisin eşine ev alalım başını sokacak bir yeri olsun dediğimde kimsenin sesi çıkmıyordu. Bunların yatacak toprakta yeri yok. Birde bana şehit cenazesinde ezan okudum diye ceza verdiler.
”ANNESİ BABASI OLMAYAN ÇOCUKLAR BUNLAR İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR SERMAYE”
Ahmet Sarıtaş: Ben bakıyorum dün akşamda dahil olmak üzere bunlar hala bela okuyor. Bu yapılacak bir şey değil ki artık. Bizim tabirimizle sen bitmişsin artık okeye dönüyorsun. Bu kadar insanları tahrik ettiriyorsun, sokağa döktürüyorsun. Bugün Çağlayan Adliyesi’nde dün akşam Zaman gazetesi önünde protestolar düzenliyorsun. Yani bunlar istiyorlar ki ikinci bir gezi olsun. Zamanında yurtlarda ben çok gözetim yaptığım için biliyorum ağabeylik ablalık yaparak kendilerine çekerler. Annesi babası olmayan çocuklar bunlar için çok büyük bir sermaye.