Paralel gladyo artıklarının bir yalanı daha patladı!

Yeni Şafak’ın yayınladığı paralel yapının VIP dinleme listesi ile ilgili konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek ‘Necmettin Erbakan’ı Hufzullah Gültekin adıyla ‘terör’den dinlediler. Bunların kim adına ve ne için dinlendiğini mutlaka bilmemiz gerekiyor’ dedi.

Emniyet ve yargı içindeki paralel şebekenin imza attığı hukuksuz dinlemelerin boyutu, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in önceki akşam verdiği rakamlarla ortaya çıktı. Yeni Şafak’ın daha önce birçok kez duyurduğu ‘yasal görünümlü usûlsüz dinleme listeleri’ni doğrulayan bilgiler veren Müsteşar İpek, 2010-2014 yılları arasında toplamda 866 bin dinleme yapılmış olduğunu tespit ettiklerini aktardı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilde görevli hakim ve savcılar için 1453 Topkapı Sosyal Tesisleri’nde verdiği iftarda yaptığı konuşmada, araştırmaların sürdüğünü, sayının daha da artabileceğini ifade eden İpek, ‘Yakın bir tarihte kapatılan özel yetkili mahkemeler ile TMK gereği kurulan mahkemelerde yapılan incelemelerde, benim aldığım sonuca göre, 2010 ile 2014 yılları arasında 297 bin dinleme adli dinleme olarak, 569 bin dinleme de önleme dinlemesi olarak, yani toplam 866 bin dinleme yapılmış olduğunu tespit ettik. Ve bu çalışma da halen devam ediyor’ dedi. Türkiye’nin en kritik birimlerinde görev yapan isimlerle birlikte eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın da sahte isimlerle dinlendiğini belirten İpek, şunları söyledi:

KİM ADINA DİNLEDİNİZ

‘TBMM başkanı, bakanlar, milletvekilleri, işadamları, gazeteciler neden dinlenir? Projeleriyle gurur duyduğumuz savunma sanayinin neredeyse bütün yöneticileri ve uzmanları, ASELSAN’ın yöneticileri, MKE’nin yöneticileri, Türk milletinin göz bebeği TSK’nın muvazzaf ve emekli subayları, Hakk’ın rahmetine kavuşan eski başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan, ‘Hufzullah Gültekin’ adı altında ve terör suçuyla dinlenmiş. Bunların kim adına ve ne için dinlendiklerini mutlaka bilmemiz gerekiyor. Hukukun olduğu yerde böyle bir başıboşluk, vurdumduymazlık asla kabul edilemez.’

DEVLET ORTAK İSTEMEZ

‘Hiçbir devlet ortak istemez. Kendisine bir görev verilmiş olması, bir kimse için devletin sahibi olma gerekçesini, devleti ele geçirme hedefini meşrulaştırmaz. Yargıyı bazı yapıların bağımlı hale getirme çalışması hukukla, ahlakla bağdaşır bir durum değildir. Akla jüristokrasi türü bir yönetim geliyorsa, bundan tüm yargı muzdaripse, bunun nedeni yargımızın bu bağımlı ve taraflı kısmıdır. Halkın seçtiği iktidara karşı hiçbir kurum veya güç kendisini üstün göremez. Onu küçümseyemez.’

HSYK için ‘bağımsız irade’

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından HSYK üyeliğiyle ilgili seçimlerin yapılacağını hatırlatan Kenan İpek, ‘HSYK seçimlerinde, yargımızın kendi kaderini belirleme göstereceği inancındayım. Her birinizin bağımsız iradesine güveniyorum. Adaylar kim olursa olsun temel kriteriniz, bu isimlerden hangisinin HSYK’da adil ve yargının sorunlarına duyarlı bir şekilde görevini yapacağı olmalıdır’ dedi.

Yargı iftarına katılım yoğundu

İstanbul’da görevli bine yakın yargı mensubunun yeraldığı iftara, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in yanısıra HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran ve genel sekreter yardımcısı Musa Kanıcı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ile Adalet Bakanlığı’na bağlı üst düzey memurlar katıldı.

17/25 Aralık yarım kalmış darbe

İstanbul’daki yargı mensuplarına verilen iftarda konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, eski Başbakan Adnan Menderes’in idamına değinerek, ‘Düzmece bir yargılamayla, düzmece şahitler, delillerle bırakın başbakan ve bakan olmasını, 3 insanın idam edilmiş olması, üstelik bunun bir yargı kararıyla yapılması tarihe geçen kara bir lekedir. Demokrasi kesintilerinde yargı maalesef adeta kullanılmış, çoğu zaman da burada gönüllü olanlar öne çıkmıştır’ dedi. 28 Şubat döneminde de askeri brifinglere koşa koşa giden yargı mensuplarını milletin unutmadığını dile getiren İpek, en son, bazı yargı mensupları da kullanılarak devlet sistemini alt üst edecek bir teşebbüste bulunulduğuna dikkat çekti. 17/25 Aralık komplosunu ‘yarım kalmış darbe’ olarak tanımlayan İpek, şunları söyledi:

ASLINI HEPİMİZ BİLİYORUZ

‘Darbeler tarihine yarım kalmış bir müdahale başlığı daha eklenmiştir. 17 Aralık ve 25 Aralık süreçlerinde yaşananların, ileri sürülen gerekçelerle ilgili olmadığını hepimiz biliyoruz. Rahmetli Menderes ve bakanlarını yolsuzlukla suçlayıp kamuoyunda yıpratan zihniyet yeniden dirilmiş, kritik süreçlerde devreye girmek suretiyle ülkemizin ayağına bağ olmuştur. 2010’da HSYK ile ilgili yeni bir mevzuat hayata getirilmiştir. Bunun öncelikle yargımız adına önemli bir fırsat olduğunu hep düşündük. Ancak bu imkan ve fırsat ne yazık ki tüm yargıyı bağlayıcı şekilde kötüye kullanılmış, özel yapılanmalar için bir fırsatçılığa dönüştürülmüştür.’ (YENİ ŞAFAK)