Anasayfa / GENEL / Paralel çetenin uyduruk terör örgütü üzerinden bayat yalanı!
mumcu1

Paralel çetenin uyduruk terör örgütü üzerinden bayat yalanı!

Gülen örgütünün bugünlerde yeni bir operasyon olarak kullandığı “Selam Tevhid tevhid örgütü” kumpasının nasıl bir kontrgerilla operasyonu olduğunu, nasıl hayali ve uyduruk bir terör örgütü ile dün Mumcu suikasti, bugün de sivil iktidara karşı bir darbe malzemesi yapıldığını anlamak için Yeni Şafak’ta Tamer Korkmaz’ı okumalısınız.

İşte bomba yazısı:

İKİ MASUM İNSANI NASIL SUİKASTÇİ YAPTILAR?

Abdülhamit Çelik ve Yusuf Karakuş, Uğur Mumcu Suikastı’ndan yedi yıl sonra Mayıs 2000’deki Umut Operasyonu’yla kamuoyuna ‘Mumcu’nun Katilleri’ olarak sunuldular!

Her ikisi de masumdu.

Çelik, dokuz gün boyunca ‘çarmıha gerilmek’ dâhil gördüğü çeşitli işkencelerle suçu üstlenmek zorunda bırakılmıştı.

‘Uğur Mumcu’yu ben mi öldürdüm?’ başlıklı bir kitap yazan (Ocak 2014) Çelik, bu soruyu şöyle cevaplıyor:

‘-İşkence ettiler, öldürdüm dedim. Oysa olayla hiç ilgim yoktu. Cinayet günü, İstanbul’da düğünüm vardı!’

ESKİ REJİMİN MUMCU SUİKASTİ İÇİN VERDİĞİ “KATİL” SİPARİŞİ

Üstelik Ankara’ya hiç gitmemişti!

Abdülhamit Çelik, Mumcu Suikastı ile alakalı olarak toplam 629 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 100’ü aşkın kişinin gördüğü işkencelerin ardından ‘Uğur Mumcu’yu ben öldürdüm’ demek zorunda kaldığını söylüyor!

Eski Rejim, 2000 yılında Mumcu Suikastı için ‘katil’ siparişi vermişti.

Zulüm Piyangosu, öncelikle Abdülhamit Çelik ve Yusuf Karakuş’a isabet etti!

İlk ‘kement’ Karakuş’a atıldı…

Yusuf Karakuş, Umut Operasyonu öncesinde dağa kaldırılmıştı!

Onun ‘anlattıkları!’ üzerinden diğer masumlara da suç isnat edilecekti!

“ÜÇ İRANLI AJAN” MASALI!

34 gün boyunca ağır işkencelere uğramıştı, cinayeti üstlenmesi için ‘dayatılan’ ifadeyi kabullenmek zorunda kaldı. İfadede şu kurgusal satırlar yazılıydı:

‘Uğur Mumcu’ya eylem yapılacak talimatı üzerine Ankara’ya gittik. Abdülhamit Çelik ve ben üç İranlı ajanla birkaç kez Uğur Mumcu’nun evinin bulunduğu sokakta keşif yaptık…

Bombayı koyacağımız gün yine İranlı ajanlarla buluştuk. Ben nöbet tutan polisi oyaladım. İranlılar poşet içindeki bombayı arabaya yerleştirdi…’

‘Üç İranlı ajan’ dâhil, ifadede geçen hususların hepsi MASAL’dı!

MASUM İNSANLARA TEVHİD SELAM ÖRGÜTÜ İFTİRASI ATTILAR

Mumcu Suikastı’ndan dolayı, haksız yere beş buçuk yıl hapis yatan Mehmet Ali Tekin, o günleri şöyle anlatıyor:

‘Yusuf Karakuş’tan zorla alınan ifadeler, Savcı Hamza Keleş tarafından dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a verildi…

Tantan, mal bulmuş mağribi misali, bu sahte ifadeleri gerçekmiş gibi Başbakan Ecevit’e ulaştırdı. Ecevit, Tantan’la birlikte basının karşısına çıktı ve Uğur Mumcu’nun katilleri elimizde diye açıklama yaptı!’

Kamuoyuna ‘katiller’ diye sunulan masum insanlara bir de uydurma ‘Tevhid Selam Örgütü’ mensubu iftirası atılmıştı.

7 Mayıs 2000’deki gazetelerin ezici çoğunluğu ‘katillerin yakalandığından’ emindi!

HÜRRİYET DE DEVREDE!

Mesela, o dönemde Hürriyet’in başındaki ‘Özel Harp Gazetecisi’ şu manşeti atmıştı:

-Bombayı Koyan İranlı!

8 Mayıs 2000 tarihli Posta gazetesinde çıkan yalan habere ise ‘HEDEF TANTAN’DI’ başlığı atılmıştı!

‘Evlere şenlik’ baştan aşağı düzmece haberde şu satırlar okunuyordu:

‘Mumcu Suikastı sanığı Mehmet Ali Tekin, İçişleri Bakanı Tantan’ın evinin bahçesinde istihbarat toplarken yakalandı.

Tekin, İranlıların emriyle Tantan’a bombalı suikast düzenleyeceklerini itiraf etti…’

Ardından ne mi oldu?

-Kumpasın lastiği çok çabuk patladı…

SUİKAST TİYATROSUNDAKİ İKİNCİ PERDE

Suikast tiyatrosunda acilen ‘ikinci perde’ açıldı.

Dönemin Ankara Emniyet Müdürü, kısa bir süre sonra iki suikast sanığının ‘polisi aldattığını!’ öne sürerek, bu defa da suikastları Necdet Yüksel ile Ferhan Özmen’in işlediği yalanını fırına verdi!

Savcı Hamza Keleş, Çelik ve Karakuş için yine de ölüm cezası talep etmişti!

İkinci Zulüm Piyangosu’nun talihsiz ismi sanık Ferhan Özmen, 23 Kasım 2000 tarihinde Ankara 2 Nolu DGM’deki duruşmada şöyle diyordu:

‘Derin bir senaryonun kurbanı olduğumuzu haykırmak istiyorum! Bizden önce de Abdülhamit Çelik ve Yusuf Karakuş katil ilan edilmişti. Onları kimler, neden seçti?

Alelacele faili meçhul suikastlara katil siparişi verildi. Polis bana ‘Bu olayları kabul etmezsen asla hapisten çıkamazsın’ dedi…

İşkenceye dayanamadım!’

UYDURMA ÖRGÜTLE MASUM İNSANLAR ZİNDANLARDA ÇÜRÜTÜLDÜ

Ferhan Özmen ile Necdet Yüksel’e sadece Mumcu Cinayeti değil, 1990-93 dönemindeki bazı ‘faili meşhur’ suikastlar da ihtimamla yıkıldı!

İkiliyi suçlayan düzmece ‘deliller’in lastiğinin patlaması da uzun sürmedi.

Onlar da, diğerleri gibi masumdu.

Ne var ki, bütün bunlar neticeyi değiştirmedi!

Sözde ‘İran’la bağlantılı…’

Uydurma ‘Tevhid Selam Örgütü’ mensubu…

Hayali ‘katil’ler inşa edilerek…

Onca masum insan zindanlarda çürütüldü…

PARALEL MEDYA ŞİMDİ BU KUYRUKLU YALANI PAZARLIYOR

Böylelikle, başta Uğur Mumcu cinayeti olmak üzere o dönemdeki ‘faili meşhur’ suikastların arka planı hasıraltı edildi.

Hayali Tevhid Selam Örgütü, o denli kullanışlı bir hikâyeydi ki…

Paralel Medya, ’28 Şubat sürecinde üretilmiş’ bu Kuyruklu Yalanı şimdilerde itina ile pazarlıyor!

Umut Operasyonu’nun İçişleri Bakanı da…

Bunca tiyatro sanki hiç yaşanmamış gibi…

Aklımızla alay edercesine…

Paralellere eşlik ediyor!

KORKMAZ’IN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

emec

Aydın Doğan neden hiç Emeç cinayetini deşmedi?

Hürriyet’in öldürülen genel yayın yönetmeni Çetin Emeç cinayeti 27 yıldır hala çözülemedi. Bugün Yeni Şafak’ta …

reina

Ortaköy’de saldıran Amerikan terör devletidir!

Yeni Şafak’ta Tamer Korkmaz’ın “Ortaköy’de saldıran, Amerikan Terör Devleti’dir!” başlıklı yazısı şöyle: Türkiye, 2016’da Katil …

aydin-dogan4

Ecnebi Hürriyet’in örttüğü gerçekler!

Yeni Şafak gazetesinde Tamer Korkmaz’ın “Mister Kirby, Kısa Kılıç Medyası’nı sever!” başlıklı yazısı şöyle: ABD …

1 Yorum yapıldı

  1. Tevhid ve Selam Uyduruk Sipariş Örgütlerdir

    O günkü faili meçhullerin üzerini kapatan, bugün başkalarının üzerine yıkmaya çalışan Tantan’acı da örgüte teslim olmuş gibi görünüyor. Örgütün değirmenine su taşıyanların yakın bir zamanda hesap verme zorunda kalacaklarını çok iyi bilmeleri gerekir. Tantan’acın ortaya çıkmasının zamanlaması çok enteresan, Faili meçhullerden İhsan Güven ve eşinin, Hablemitoğlu suikastları konuşulduğu bir dönemde çıkıp sapur supu konuşması bir tedirginlikten olsa gerekir. Uyduruk Tevhid ve Selam örgütleriyle kimleri götürebiliriz diye bir denem yapıldı, onda da başarılı olunmayınca Tantan’acıyı piyasaya sürüp olayı saptırmaya çalışsalar da ellerinde patladı. Bu ülkede sayısız sahte örgütler icat edip, sayısız insanın kanına girenler artık deşifre olmuşlardır. Kendi işledikleri cinayetlere kılıf arama gayretleri de ellerinde patlayacaktır. Tantan’cının ifadeleri geçmişlerindeki pisliklerini örtme-karartma gayretlerindir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir