Paralel yapılanmanın 17 Aralık darbe girişiminin hazırlıklarına 2 yıl önce başladığı ortaya çıktı. 7 Şubat MİT krizinin ardından arşivini ABD’ye taşıyan örgüt, 3 şehirde üs kurdu. Türkiye operasyonları, şantaj kasetlerinin de tutulduğu Philadelphia’daki merkezden yürütüldü.
Önce 7 Şubat, ardından 17 Aralık komplosuyla hükümete yönelik girişimlerini sürdüren ‘paralel yapı’nın, siyaset ve ekonomiye yönelik vesayet aracı olarak kullanmak için biriktirdiği ‘istihbarat arşivi’ni iki yıl önce kademeli olarak ABD’ye taşıdığı ortaya çıktı. Güvenlik birimlerinin takibinden kaçmak isteyen örgüt, kendilerine karşı kapsamlı bir soruşturma ihtimali belirince ‘delillerin ele geçirilmemesi için’ İstanbul-Bahçelievler ile İzmir-Çiğli’de saklanan istihbarat arşivini okyanus ötesine götürdü. Fethullah Gülen hareketine bağlı ‘paralel imam’ların, sözkonusu arşivi önem derecesine göre kademeli olarak naklettikleri öğrenildi.
GİZLİ YOLCULUK
Geçtiğimiz yılın haziran ayındaki ilk operasyon, 5 paralel imam aracılığıyla büyük bir gizlilik içinde gerçekleşti. Fişlemeler ve binlerce gizli kamera kaydından oluşan ‘birinci derecede öneme haiz arşiv’i, örgüte bağlı imamlar önce Fransa’ya, ardından Kanada’ya götürdü. Daha sonra sıra, örgütün personel bilgilerini ve iç işleyişini yansıtan kayıtların bulunduğu dosyalara geldi. İkinci derecede önemli bu ‘örgüt içi arşiv’ de ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia kentine temmuz ayında taşındı.
ÜÇ AYRI MERKEZ
Elindeki bütün arşivin naklini tamamlayan örgüt, bunun ardından planın en önemli kısmına geçti. Örgüt, merkezinde Fethullah Gülen’in 1999 yılından bu yana ikamet ettiği Pensilvanya’nın bulunduğu ve Virginia, Philadelphia ile Detroit üçgeninden oluşan istihbarat ağını faaliyete geçirdi. Türkiye’nin itibarına zarar verecek PR çalışmalarına hız veren ‘paralel yapı’, tek merkezden gelen talimatlarla birbirleriyle koordineli olarak çalışan 3 ayrı şubeden ‘hizmet’ vermeye başladı. Faaliyete geçen bu merkezlerde, ‘ülke ve bölgesine göre’ görev dağılımı yapıldı. Türkiye’de olan bitenleri kontrol altında tutmayı hedefleyen birim, paralel yapının Philadelphia şubesini kendine merkez olarak seçti. Arşiv dağılımını buna göre ayarlayan örgüt, Türkiye ile ilgili bilgileri bu şubeye aktararak, ‘Türkiye ekibi’ni burada kurdu.
DÜNYAYI PAYLAŞMIŞLAR
ABD’deki paralel istihbarat üçgeninden biri ise Virginia’da hayata geçti. Buradaki merkezin -İsrail hariç- bütün Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerindeki gelişmeleri mercek altına aldığı öğrenildi. Bu bölgelerden gelen ‘kritik bilgiler’ yalnızca Virginia’daki şubeye aktarılmaya başlandı. Emir ve talimatlar da Pensilvanya’nın çizdiği sınırlar doğrultusunda buradan ‘sahaya’ gönderildi. Örgütün kaset arşivinin 3 ayağından biri olan Detroit’te ise Avrupa, İsrail ve Kuzey Afrika gibi ülkelerle ilgili bilgilerin depolandığı öğrenildi. Bahçelievler ve Çiğli’den götürülen binlerce terrabyte’lık harddiskte tasnif edilen bilgilerin yanında, Avrupa ve Afrika’dan gelen istihbaratın Detroit’e aktarıldığı öğrenildi.
Kaset arşivi burada
İnternette yayınlandığında Türkiye’de büyük tartışmalara yol açan ‘kaset’lerin paralel yapının Philadelphia merkezinde tutulduğu ifade edildi. Bazı siyasilerin ve işadamlarının ses ve görüntü kayıtlarının tutulduğu bu merkezde, paralel yapı elemanlarınca Türkiye’den ABD’ye gönderilen tüm bilgiler depolanıyor. MİT krizi sonrası ve özellikle dershane tartışmaları sırasında örgütün birçok AK Parti’liyi dinlettiği, ortam dinlemesi ile kayda aldığı ve bu kayıtların ise bu merkezde tutulduğu öğrenildi.
Seçmen kayıtları sızmış
Yüksek Seçim Kurulu’ndaki (YSK) paralel hücrelerin, yaklaşan yerel seçimler öncesinde seçmen kayıtları, sandık numaraları ve adreslerini seçimlere 4 ay kala sızdırdığı ortaya çıktı. Paralel yapının sızdırdığı bilgilerin ‘henüz kesinleşmemiş sandık bilgileri’ olduğu belirtiliyor. Paralel yapının, 30 Mart seçimleri sırasında dikkat çekici kalkışma müdahalesinde bulunabileceği iddia ediliyor. Başbakan Erdoğan’ın milletvekili seçilerek Meclis’e geldiği 2003 yılında Siirt’teki bir merkeze sandıkların gönderilmesinin unutulması üzerine seçimlerin tekrarlanmasını dikkate alan paralel yapının, seçim sürecinde yargı ve YSK’nın yerel yapılanmasına sızmış olan elemanları vasıtasıyla AK Partinin güçlü olduğu bazı merkezlerde benzer spekülasyonlar yaratabileceği ve bu yönde hazırlıklarının olduğu ileri sürüldü.
ERDOĞAN belgeseline sansür
Geçtiğimiz ay Gali Kürdistan TV’de Başbakan Erdoğan’ın hayatını anlatan 35 dakikalık belgeseli baskıyla yayından kaldırtan Gülen grubu, ikinci hamle olarak, hafta içinde Erbil ve Süleymaniye’de Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil’in başkanlığında bir dizi organizasyon yapmayı planlıyordu. Ancak Kürt yönetiminin sert tepkisi üzerine geri adım atan yapı, 17 Aralık baskınlarını kendi cephesinden Kürt gazetecilere anlatmak üzere bazı gazetecileri İstanbul’a davet etti. Yeşil’in, İstanbul’a davet edilen gazetecilere ‘Oslo’da süreci biz sabote etmedik. Yeni sürece temkinli destek verdik. Bölgesel barışa ihtiyaç var, hocamız ‘sulhta hayır vardır’ diyerek destek verdi’ mesajını verdiği kaydedildi.
Federaller takipte
Türkiye’de hükümete yönelik komplo girişimiyle dünya genelinde de iyice sorgulanır hale gelmeye başlayan örgüt, ABD’yi de telaşlandırmaya başladı. Virginia, Philadelphia ve Detroit’da kurduğu üç ayrı irtibat bürosu üzerinden istihbarat faaliyetlerine hız veren ‘paralel yapı’nın çok yönlü ilişkiler ağını ABD gizli servis kurumlarının da mercek altına aldığı öğrenildi. Gülen grubunun bu ülkedeki faaliyetlerini FBI’ın uzun süredir takip altında tuttuğu biliniyor. Orta Asya ve Kafkas ülkelerinde de gözlerin çevrildiği yapılanma, özellikle Kırgızistan ve Kazakistan’da büyük rahatsızlığa neden oldu. Bu ülkeler, Gülen grubunun Türkmenistan’daki darbe girişimine destek verdiğini ifade ediyor.
Sahte hesap fırtınası
Bir müridinin ‘Peygamberimizle birlikte rüyalara gelmişsiniz. Efendimiz Twitter’daki paylaşımları ikiye katlayın buyurmuş’ sözüne Fethullah Gülen’in ‘Aynen uygulayın!’ demesi üzerine sahte Twitter hesaplarında da patlama yaşandı. Türkiye’de tek IP no üzerinden binlerce sahte hesap açan paralel yapı, ABD’deki tek IP üzerinden de 1311 hesap açarak hükümet karşıtı kampanyaya girişti.
6 ülkede kara listede
17 Aralık kalkışması, 6 ayrı ülkenin paralel yapıya bağlı unsurları yeniden sorgulamasına yol açtı. Kendi ülkesinin iktidarını devirip vesayet rejimi oluşturmayı amaçlayan örgüt, Irak, Afganistan, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan’da tedirginliğe yolaçtı. Bu ülkelerin güvenlik güçleri, devlet kurumlarına uyarılarda bulunarak örgüte karşı teyakkuz halinde olunması çağrısı yaptı. 2003 yılı başından beri ‘Cemaat okullarını kapatalım’ diyen birçok ülke, AK Parti hükümetinin girişimleri sayesinde bu kararından vazgeçmişti. Türkiye, 17 Aralık komplosunun ardından yurtdışındaki cemaat kurumlarına desteğini çekince, özellikle 6 ülkenin güvenlik kurumları kendi bölgelerindeki ‘paralel imam’ları sıkı takibe aldı.
İlk adım Kuzey Irak’tan
Barış ve kardeşlik için ‘çözüm süreci’ni başlatan AK Parti hükümetine karşı Gülen grubunun aldığı tavır, bu konudaki en can alıcı adresler olan Erbil ve Süleymaniye’yi harekete geçirdi. Buralarda hükümet karşıtı söylemlere girişen cemaat, Kürt yönetiminin uyarısıyla karşılaştı. Gülen grubunun daha önce birkaç kez Erbil’de misafir ettiği Süleyman Hamit Müftigil’in internete düşen telefon görüşmelerinde doğrudan Barzani’yi hedef alan sözleri, devamında da Öcalan ile ilgili açıklamaları dikkat çekerken, çözüm sürecini en başından bu yana boşa çıkarmak için paralel yapı ile el ele veren ulusalcı kanadın Öcalan’ın 1999’daki konuşmalarını yayınlanması üzerine Kürt yönetimi bu gruba artık daha mesafeli davranma kararı aldı. (YENİ ŞAFAK)