MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir paralel çetenin 17 Aralık’ta yolsuzluk soruşturması adı altında giriştiği darbenin fezlekesinin tek bir kanıt dahi ortaya koyamayan dedikodu, söylenti, telefon muhabbetlerinden ibaret hiçbir halta yaramayan metin olduğunu yazdı.
Paralel çenin “çanakçısı” Hürriyet yazarı Taha Akyol’u da eleştiren Yükselir şöyle yazdı:
PARALEL ÇETEYE ÇANAK TUTAN TAHA AKYOL
Hatırlayın lütfen Marmaray’ın açıldığı günleri. Kendileri gittiler, gördüler ve anlattılar iktidarın ilk gününden beri Ulaştırma Bakanlığı koltuğunda oturan Binali Yıldırım’ın ne kadar başarılı olduğunu. Üşenmeyin girin internete ve açılışın hemen öncesi Yıldırım ile ilgili yazılıp çizilenlere bir göz atın lütfen. Bakın şu ifadeler bana ait değil! Hükümeti zora düşürmek ve kamuoyunda itibarını sarsmak için operasyon yaptığı açık seçik belli olan Gülen Cemaati himayesindeki emniyet ve yargıdaki çeteye şimdilerde yazdıkları ile adeta çanak tutan Taha Akyol’a ait!
Aynen şöyle yazmış Akyol 28 Ekim 2013’te: “Deniz yüzeyinin 62 metre derininde durduk. Genel Yayın Yönetmenimiz Enis Berberoğlu, Binali Bey’le birlikte fotoğrafımızı çekti. Bağlantılar tamamlanınca saatte 75.000 yolcu bu noktadan hiç durmadan geçecek! Denizin dibinden, 3 dakika! O noktada bu muazzam projenin baş mimarıyla fotoğraf çektiriyorum. İçimde bir ‘tarihsellik’ duygusu hissettim.”
PARALEL ÇETECİLER İSTEDİ DİYE Mİ SUSTUN AKYOL?
Peki topu topu 2 ay önce öve öve bitirilemeyen o başarılı adam, “muazzam projenin baş mimarı” diye lanse edilen o bakanla ilgili ne değişti de, n’oldu da ona karşı yapılan bu alçak saldırılara karşı susuyor Taha Akyol? Paralel çeteciler öyle istediği için mi? Dün Bakan Yıldırım ile ilgili hazırlanan yolsuzluk fezlekesini inceledim. Böyle bir komedi, böyle düzmece bir fezleke görülmemiştir sayın okurlarım! Sanki dersiniz bu adam bu güne kadar hiç iş yapmamış sürekli yolsuzluk kovalamış! El insaf diyorsunuz! 11 yıldır yaptıkları, başarıları ayan beyan ortada olan bir insana atılmak istenen çamura “pes” diyorsunuz! Marmaray, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Karayolları’ndaki, Demiryolları’ndaki o dev projeler sanki onun döneminde olmamış, onun imzasını taşımamış…
TEK BİR KANIT OLMAYAN FEZLEKE
Keşke okuyabilseniz sizler de tamamını. Olduğu gibi telefon tapelerinden oluşuyor. “Filanca ihale, filanca işadamına şöyle peşkeş çekildi, şöyle fesat karıştırıldı” dedikleri ve belgesini koydukları bir tane ihale yok! Mehmet Ahmet’i aramış küfretmiş, Ahmet Osman’ı aramış dedikodu yapmış türünden zırvalarla dolu! İşin komik tarafı haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulduğu yazılan örgütün lideri olduğu iddia edilen Yıldırım’a ait bir tek telefon görüşmesi de yok! Adı geçen müteahhitlerin hangi ihaleye nasıl fesat karıştırdığını gösteren tek kanıt da yok!
TELEFON MUHABBETİNDEN BAŞKA HİÇBİR HALTIN OLMADIĞI FEZLEKE
Diyelim ki 3. Köprü ihalesinde fesat var! Peki bu fezlekeyi hazırlayanlar bize bunların belgesini de sunabilir mi acaba? Mesela fesat karışmış da kaç para zararı olmuş devletin köprü ihalesinde? Ya da 3. Havalimanı ihalesinde devlet nasıl bir kayıp vermiş? O işadamları kayırılırken bizim cebimizden kaç lira çalınmış? Müteahhitlerin birbiriyle telefon muhabbetinden başka hiçbir haltın olmadığı o fezlekeyi şimdi ben niye ciddiye alayım? Bir tane iyi işi olmamış Yıldırım’ın! Mesela bu güne kadar Devlet Demir Yolları’nda yapılan bütün işler yanlışmış, yamukmuş! Hepsinde devlet zarar etmiş. Belgesi nerde peki? Yok! Öyle uçmuş ki adamlar yazarken fezlekeyi henüz yapılmayan, projesi dahi çizilmeyen Erzincan- Diyarbakır- Mardin demiryolu hattı ile ilgili bile demişler ki: “İhaleye fesat karıştırıldı!
BU ALÇAKLIK VE NAMUSSUZLUK
Ezcümle, bugün paralelcilerin sözcülüğünü yapan başta Doğan Medya Grubu’nda yazanlar olmak üzere onların patronlarının geçmişte ne haltlar karıştırdığını ve iktidarlarla kurdukları ilişkiler sayesinde devletin malını nasıl hortumladıklarını çok iyi hatırlıyorum! Bugün o patronlarının kendilerinden paralelcilerle beraber hareket etmelerini istemesinin nedeninin de geçmişte olduğu gibi Başbakanların karşısına pijamalarıyla çıkamadıklarından dolayı olduğunu da biliyorum! Her şeyin neden ve nasıl olduğunu iyi bildiğim için de bu iktidarın 11 yıllık süresi boyunca yaptığı işlerle sadece mensubu olduğu partisinin değil, Türkiye’nin gururu olmuş kabinenin en ama en başarılı bakanı Binali Yıldırım hakkında ortaya atılan iddiaları gerçekten çok alçakça ve haince buluyorum! Ve daha 2 ay önce şu dediklerimi onların satırlarından okuduğum bazı kalemlerin bu alçaklık ve namussuzluk karşısında suskun kalmalarını da kamuoyu vicdanına havale ediyorum!
Sevgili Sevilay bu sürec ayrisma 8darbeciler ve darbe karsitlari) süreci.Yeterki sizler susmayin bu halkin felaketi olur.Onlar bakalim daha nekadar hareket alani bulacak,köseye girmisler zaten.