Nurettin Veren, Fetullah Gülen’e ilişkin kimsenin bilmediği ayrıntıları açıklamaya devam ediyor. Veren, Gülen’in, ABD’deki ve Avustralya’daki Katolik Kilisesine 3 milyon 700 bin dolar vererek, ‘Gülen Kürsüsü’ kurdurduğunu söyledi.
Nurettin Veren, Fetullah Gülen’e ilişkin kimsenin bilmediği ayrıntıları açıklamaya devam ediyor. Fetullah Gülen’in 1967- 1968’li yıllarda Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerini kullanıp onları elinin tersiyle ittiğini belirten Veren, “Gülen, 2-3 sene görüştükten sonra bize Said Nursi Hazretleri’nin talebeleriyle görüşmemizi emrederek onları dışladı” dedi. Gülen’in kendi anlayışına göre insan yetiştirdiğini söyleyen Veren, “Kamplarda o kadar sıkı bir disiplin vardı ki bu disiplinli eğitim sonrasında IŞİD’den de daha tehlikeli Müslümanlar haline geldik” ifadelerini kullandı. İşte Nurettin Veren’in anlattıkları:
GÜLEN’İN EĞİTİMLERİ BİZİ IŞİD’DEN TEHLİKELİ HALE GETİRDİ
Paralel Yapı mensuplarının ‘Hizmet’ olarak adlandırdığı, Türkiye devletinin ise Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanıdığı bu yapı içerisinde Allah’ın dediği değil de Fetullah Gülen’in dedikleri daha çok dikkate alınmasının nedenleri nedir?
– Fetullah Gülen, 1967- 1968’li yıllarda Üstad Bediüzzaman’ın talebelerini kullanıp onları elinin tersiyle itti. Üstadın talebeleri olan, Mustafa Sungur, Mustafa Birlik, Mehmet Feyzi Kul gibi ağabeylerle Gülen, 2-3 sene görüştükten sonra bize onlarla görüşmememizi emrederek onları dışladı. Gülen, ilk olarak bu grubu elinin tersiyle itmiştir. Yani eserlerini kullandığı Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin varislerini Gülen elinin tersiyle itmiştir. Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey, ‘Fetullah Gülen kesinlikle Nur Hareketi’nin içinde değildir’ diye bir mektup yazarak bütün Türkiye’ye yaydı. İkinci kademede ise Gülen, bizim gibi 10-15 tane üniversite talebesini bulduktan sonra bizi kendi İslami anlayışında , kendi çizgisinde eğitti. Kamplarda o kadar sıkı bir disiplin vardı ki, bu disiplinli eğitim sonrasında IŞİD’den de daha tehlikeli insanlar haline geldik. Gülen’in eğitimleri bizi IŞİD’den de daha tehlikeli bir hale getirdi.
KADINLAR İÇİN PEÇE ZORUNLU İDİ, ŞİMDİ İSE..
Nasıl sizi IŞİD’den de daha tehlikeli bir hale getirdi? Bunu biraz açar mısınız?
– O dönemlerde kadın eli sıkmıyoruz ve kadınların hepsi de peçeliydi. Kadınlar ellerinde eldiven olmadan dışarıda dolaşamazdı. Kesinlikle hiçbirimiz dışarıda yemek yiyemiyorduk. Gülen’in etrafında bulunan hiç kimse kısa kollu gömlek giyemezdi. Ben tam 30 sene kısa kollu gömlek giymedim. Bir bardak kola içmek şarap içmiş gibi değerlendiriliyordu. İnanılmayacak derecede Gülen kendine mahsus bu şekilde katı bir zihniyette bizi yetiştirdi.
KATOLİK KİLİSESİ’NE MİLYONLAR VERDİ
Peki, bu anlattığınız tavizsiz anlayışdan Fetullah Gülen bugün ‘Başörtüsü füruattır’ çizgisine nasıl geldi?
– O tarihlerde önce Bediüzzaman’ın talebelerini ittikten sonra Gülen tamamen kendine ait bir çizgide ilerliyordu. Gülen’de güç zehirlenmesi başladı ve sonra çok geniş bir kitleye ulaştı. Gülen’in İzmir’de olduğu tarihlerde 15-20 bin kişilik talebe kesimine vaazlarıyla hükmederdi ve bu kitleyi istediği gibi yönlendirirdi. İslam Fıkhını anlamak değil ‘Fetullah Gülen’in Fıkhını Anlamak’ , ‘Fetullah Gülen’in Tasavvufunu Anlamak’ diye on binlerce hatta milyonlarca kitap yazıldı ve kitaplarla toplumun büyük bir kesimi zehirlendi. Amerika’nın Teksas eyaletinin en büyük Katolik Kilisesine Fetullah Gülen 2 milyon dolar vererek, ‘Gülen Kürsüsü’ kurduruyor. İslam, Kur’an ya da Hadis Kürsüsü için değil Gülen Kürsüsünün kurulması için kiliseye 2 milyon dolar para verdi. Yine Avustralya’da bir Katolik Kilisesine 1 milyon 700 bin dolar civarında para vererek, ‘Gülen Kürsüsü’ kurduruyor. Bütün bunlardan anlıyoruz ki; Gülen; dünyaya İslam aleminin tepki göstermesine rağmen kendi kafasına göre Vatikan’ın hoşuna gidecek, Hristiyanlıkla, Yahudiliğin ve Museviliğin ortasında herkese mavi boncuk verebilecek yeni bir din sundu, sunuyor. İslam dünyasının ne dediği, Türkiye’deki ilahiyatçıların ne dediğinin Fetullah Gülen için hiçbir önemi yok.
(YENİ AKİT)
