Bir blog yazarının, Yenikapı mitingindeki 2 milyon insanı aşağıladığı yazısı Cüneyt Özdemir tarafından alıntılandı. Turgay Güler Özdemir’i özür dilemeye davet etti…
AK Parti’nin İstanbul-Yenikapı mitinginde, tarihi bir katılım rekoruna imza atılmış, ancak bir çok medya kuruluşu bu mitinge ait fotoğrafları kullanmaktan çekinmişti.
Hatta Hürriyet Gazetesi, sadece mitingde yer alan sarıklı, cübbeli, takkeli, çarşaflı insanların fotoğraflarını yayınlayarak çirkin bir algı çalışması yapmaya çalışmıştı.
CÜNEYT ÖZDEMİR SKANDAL YAZIYA REFERANS VERDİ
Radikal Gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir ise bugün köşesinde çirkin bir yazıya atıfta bulunup, alıntılar yaptı.
Yazı, “AKP mitinginde bir çapulcu” başlığıyla bir blogda yayınlanmıştı.
YENİKAPI MİTİNGİNE KATILAN 2 MİLYON İNSAN AŞAĞILANIYOR
Söz konusu yazıda, Yenikapı mitingine katılan insanlar sinsi ve kurnazca bir üslupla aşağılanıyor, Cüneyt Özdemir ise bu yazının tam da aradığı yazı olduğunu belirtiyor.
Ülke TV’de Sıradışı programını sunan Turgay Güler, Özdemir’in köşesinde alıntıladığı yazıdan bazı bölümleri canlı yayında okudu, Özdemir’e “özür dile” çağrısı yaptı.
İŞTE TURGAY GÜLER’İN YAZIYLA İLGİLİ YORUMU:
Bu çapulcu taksiye biniyor, kulağından küpesini çıkarıyor. Ve miting alanına geliyor, orayı gözlemliyor.
Cüneyt Özdemir o çapulcunun mitingle ilgili yazdığı yazıya referans vermiş, “işte bak böyle” demiş, onaylamış alkışlamış.
Cüneyt Özdemir bugün, o mitinge gidenleri, o çapulcuyla birlikte alenen aşağılamış.
Ayıp ettin Cüneyt Özdemir, çıkıp iki kelimeyle özür dilemen gerekir. O çapulcunun da özür dilemesi gerekir ama, senin iki satır özür dilemen gerekir. Yoksa yapma bu mesleği.
O çapulcu diyor ki;
Çocuğumuzun bakıcısı Nermin abla, sitemizin güvenlik görevlisi Kadir, tekstil atölyesinde günde 12 saat sigortasız çalışan Hatice, İSKİ’den emekli Necati amca, zabıta, itfaiyeci, otobüs şoförü, taşeron inşaat işçisi…
Onlar işte…
Bizi ayakta tutan, kendiliğinden olduğunu sandığımız birçok kişi gerçekten sessiz sedasız, afra tafrasız yapan insanlarımız. (Bi de övüyor, biz bunların farkında değiliz ama diyor, bize hizmetçilik yapıyor bunlar diyor)
Onlar CV’si olmayan işlerin insanları. (Yani vasıfsız insanlar). Onlar uzaktan gelenler, onlar İstanbul’da denizi yılda bir kez görenler. Onlar birbiriyle konuşmayanlar.
Onlar yanlarında bir adet gazete bile getirmeyenler (cahiller). Evet, hiçbirinin kolunun altında bir gazete bile yok. Okumamış insanlar.
Onlar telefona, internete bakmayanlar. Twitter mwitter falan bilmeyenler. Selfie çektirmeyenler. Onlar nasırlı eller, yorgun bacaklar. Onlar talimatla bayrak kaldıranlar. İtaat edenler.
Onlar, beslenemedikleri için boyu benden kısa olanlar. En son Japonya’da metroda böyle hissetmiştim. Ama onlarınki genetikti. Bizimki yetersizlik. (aç bu insanlar, sefil. Beslenemiyorlar, boyları kısa)
Otobüs ile geliyorlar, arabaları yok çoğunun. (Otoparklar doluydu).
Olsa da benzine paraları yok. Neredeyse tamamı geldikleri ilçe teşkilatı tarafından sağlanan anlık ve devamlı yardımlara muhtaç. (hepsi dilenci diyor).
Bizim “makarnaya, bulgura oyunu satıyorlar” diye kızdığımız, aşağıladığımız insanlar… Ama o makarna o kadar değerli ki onlar için, çocuğu o makarna sayesinde doyuyor.
Şamil Tayyar ise, söz konusu yazıyla ilgili şöyle konuştu:
Orada bir üst perdeden okuma yapıyor. Kendini yukarıya bir yere konumlandırıyor, onu aşağılıyor. Sen böyle aşağılarsan, bu toplumu nasıl algılayacaksın, onun oyunu alıp nasıl yöneteceksin. Aslında diyor ki, “toplum zaten gerizekalı, bunların kafası çalışmaz, kafası çalışan benim, bunları ben yönetirim.
O yüzden de bu millet onları tek başına iktidara getirmiyor.
işte bu ülkenin düşmanı bunlar, cüneyt gibiler.