Anasayfa / ANALİZ / Özkök’ten şantaj, tehdit ve savaş ilanı!
ozkok-tehdit

Özkök’ten şantaj, tehdit ve savaş ilanı!

MEDYAGUNDEM.COM- Türkiye’de 90’lı yılların başından itibaren 20 yıl boyunca her türlü “darbe” ve “vesayet” adına medya üzerinden algı operasyonlarının “kaptanlığını” yapan, devletin kaynaklarının, milletin parasının yine “millet” ötekileştirilerek, zulmedilerek sömürülmesinde sahiplerinin en mutemet tetikçisi olan, eli “medya infazları”  ile de kanlı bir genel yayın yönetmeni olan Ertuğrul Özkök, bugün de “rezil sicili”ne bir çentik olarak not edilecek yazı kaleme aldı.

“Evet arkadaş Atatürkçüyüm” diye yazan Özkök, açıkça savaş ilan etti.

2007 yılında Ergenekon eliyle yine bir seçim arefesinde sahnelenen Cumhuriyet mitingleri gibi  “neokemalist devrim” rüyası ile Ak Parti’yi devirme operasyonu Özkök tarafından temcit pilavı gibi yine ısıtıldı.

“İnsanlar arabalarının üzerine giderek daha çok “Kemal Atatürk” yazısı yazdırıyor… Genç insanlar kollarına Atatürk’ün imzasını dövme olarak koyduruyorlar.” diye yazan Özkök tüm bunların “kemalist devrim” için işareti olarak sundu.

Bir yandan darbeci askerin vesayetindeki derin devletin yerine geçen “paralel devlet” ile iş tutup, emekli bir vaiz üzerinden Ak Parti’yi devirme hayalleri kuran Özkökgil, bir yandan da sivil iradeye kasdetme operasyonlarına “Atatürkçülük” kılıfı geçiriyor.

Bugünkü yazısı tehdit, hakaret, şantaj adına ne ararsanız var olan bir yazı…

“Tarihimin bugüne kadar tanık olmadığı en sistemli, en pervasız, en kapkara bir propaganda, bu milletin evlatlarının üzerinden silindir gibi geçmişti. Karalanan, yok edilmeye çalışan tarih, çuval gibi o insanların üzerine geçirilmiş, hüzünlü küskünlüklere, yalnızlıklara sürgün edilmişti. Oy veren insanlar öz evlat, vermeyenler yok evlat sayılmıştı. Her gün azarlanmış, haysiyetleri ile oynanmış, aşağılanmış, kendi ülkelerinde 5’inci sınıf insan haline indirgenmişti. Umutları kırılmıştı…” diye yazan Özkök, böylesine savaş ilan edip, tehditler savurması için ne oldu da “umut” sahibi oldu merak konusu…

Neymiş; “Şimdi o insanlar konuşmaya başladı… ‘Yetti artık’ çizgisi geçildi… Artık, kaybedilecek şeylerimiz olsa da, kaybetmekten korkmadığımız bir noktaya geldik… İnsanlar göğüslerini gere gere ‘Ben Atatürkçüyüm’, ‘Ben laikim’ diye haykırmaya başladı. Cumhuriyetçilik, tekrar bir vatandaşlık beratı haline dönüştü. 12 yıldır ‘Bir avuçsunuz’ diye horlanan insanlar, bir avuç olmadıklarını gördüler. Yeni ara rejimin adamları ‘yeni Türkiye’ydi, ötekiler ise ‘köhne Türkler’… Şimdi kimin gerçekten yeni, kiminse hurafeler kadar eski olduğunu anladı.” imiş…

Ak Parti’ye “kara” diyen Özkök şu tehditi de savurmuş:

“Bir millet yeniden uyanıyor… Ve haykırıyorum. Senin belagat şehvetin varsa, benim de hayat tarzıma imanım, Cumhuriyetime ve Atatürk ilkelerine inancım ve kendime güvenim var. Senin kefenli mücahidin varsa, benim de barış idealim, gerçek bir demokrasi talebim, özgür ve onurlu yaşama tutkum var. Biliyorum ki… Gezi Parkı’nda 16 yaşında bir çocuk, haysiyeti için canını vermeyi göze almışsa, benim de en azından yükseltecek bir sesim, artık korkmayacak bir yüreğim, ‘Yetti be’ diyecek cüretim var… İşte o cüretle haykırıyorum: Evet arkadaş, ben Atatürkçüyüm… Laikim.. Hayat tarzıma ve özgürlüğüme bağlıyım, Üzerimde kefen mefen yok. Çünkü hâlâ hayattayım… Ve özgürce yaşamak istiyorum…”

ÖZKÖK’ÜN ÖZGÜRLÜKTEN KASDETTİĞİNİ BİZ İYİ BİLİYORUZ

Bu ülkede “demokrasi” ve “özgürlük”ten en son söz edecek birinin bu satırları yazma cüretini göstermesinin manidarlığına dikkat çekmeye gerek var mı? “Özgürce yaşamak istiyorum” demenin aslında ülkeyi istediğimiz gibi yönetmek, hortumlamak, kaynaklarını sömürmek, kabine belirlemek, bir telefonla bakan atamak ya da indirmek, eski Türkiye günlerinde olduğu gibi iktidar sürmek olduğunu bu millet iyi görüyor.

28 Şubat darbesinde yargılanması gereken  Özkök’ün bir fare gibi korkarak yaşadığı, titreyerek yazdığı günlerin ardından “paralel çete” garantisiyle kurtarılmasının getirdiği rahatlıkla mı böylesine tehditler savurduğunu da merak etmekteyiz.

Ama Özkök’ün bugünkü yazısı kaybeden birinin son bir hamlesi olarak da görünüyor.

MEDYAGUNDEM

ozkok-fatih

“Türkiye’nin yüzde 99’u Müslüman değil” diye göbek atıyorlar!

Fatih Altaylı ve Ertuğrul Özkök 2 gün arayla, Türkiye’de insanların dinden ne kadar uzak yaşadığına …

ertugrul-ozkok

Fitneci şaklaban, alçak, hain!

Yeni Akit gazetesinde Ali Karahasanoğlu’nun “Fitneci Özkök, azıcık onuru varsa, bir tane isim verir!” başlıklı …

ozkok

Alçak Özkök’e tepki yağıyor

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank, Hürriyet’teki bugünkü köşe yazısında yazdığı yazı ile büyük tepki toplayan Ertuğrul …

2 Yorumlar

  1. Sapık Sapık Sapıkkk!

    Gezi Parkı’nda 16 yaşında bir çocuk, haysiyeti için canını vermeyi göze almışsa, benim de en azından yükseltecek bir sesim, artık korkmayacak bir yüreğim, ‘Yetti be’ diyecek cüretim var…diye martavalı bırakta, Gezi Parkı’nda 16 yaşında bir çocuk, haysiyeti için canını verene kadar kendi çocuğunu gönderde en azından yükseltecek bir sesinin, artık korkmayacak bir yüreğinin, ‘Yetti be’ diyecek cüretinin olduğunu görelim. Fakirin çocuğunu ortalıklar salıp, ölmelerini izlemenden zevk alma gibi bir sapıklığın içinde olduğunu itiraf ederken utanmayı sıkılmayı bıraktık, sende hiç mi Allah korkusu yoktur, sapık sapık, sapık! Senin şu ifadelerinin hem suç teşkil ettiğini hem de inanılmaz bir sapıklık içerisinde olduğunu göstermesi bakımından tarihe geçecek ibretlik sözler olduğunu düşünüyorum. Sapık, sapık, sapık haysiyeti için kendin başta olmak üzere kendi aile fertlerini gönderde boyunun posunun ölçüsünü görelim. Viskini zıkkımlarken halet-i ruhuyenin nerelerde gezdiğini gördükten sonra sana işvereninde, seni okuyanı da anlamakta zorlanmıyorum. Bu ülkenin çocuklarını terör kasabında nasıl kıyma yaptığınızı ispatladın sapık, sapık, sapıkkkk!

  2. Medya Donkişotları

    Başka ülkelerde bu laflar söylenecek olsa skandal olup, ülkeyi, medyayı günlerce işgal ederdi, ama bizim ülkemizde malzeme çok olduğu için okunup geçiliyor işte! Yazık yazık!

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir