Ertuğrul Özkök’ün bugün Hürriyet’teki yazısı “ah keşke o uçakta ben de olsaydım” konulu, binemediği uçağı öve öve bitiremediği bir metin oldu. Özkök sanırız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında olabilmek için atmadığı takla kalmadı. İşte ibretlik yazısı…
Bu karede gördükleriniz ve işte görmedikleriniz
BU fotoğraf karesi, Cumhurbaşkanı’nın resmi A330 uçağının kısa tarihinde bir ilk…
Önce bir detay…
Cumhurbaşkanı’nın A330’unda bu defa iki ‘Hürriyet’çi var…
Biri ekonomi yazarımız Vahap Munyar…
Öteki dış politika yazarımız Verda Özer…
Dün ikisi de bana aynı fotoğrafı gönderdiler.
Bana göre bu fotoğraf Türk basın tarihinde bir ilk…
Cumhurbaşkanı’nın uçağından ilk defa “resmi Ankara protokolü” dışında, gayriresmi bir fotoğraf geçiliyor.
Cumhurbaşkanı gömlekli ve gayet rahat…
Üstelik uzun süredir onu ilk defa gülerken görüyoruz.
Tabii o gülünce etrafındaki gazeteciler de gülebiliyor… Sonunda ortaya bu güzel ve rahat kare çıkıyor.
Bu fotoğraf Hürriyet’in dünkü spor sayfasında biraz kadrajlanarak kullanılmış.
Ben kadrajsız, geniş açılı halini yayınlıyorum.
Şimdi size bu gayriresmi sahnenin en gayriresmi sahne arkasını anlatacağım.
ÖN TARAFA GİTMEYEN TEK KADIN GAZETECİ KİM
ABD yolculuğu başlarken, Cumhurbaşkanı’nın yol boyunca gazetecilerle konuşmayacağı haberi gelmiş.
Ancak yolculuğun bir noktasında, arkadaki erkek gazetecilere bir haber gelmiş ve ön tarafa davet edilmişler.
Oysa uçakta dört de kadın gazeteci var.
Hürriyet’ten Verda Özer, Haber Türk’ten Nihal Bengisu Karaca, Star gazetesi yazarı Halime Kökçe ve Yeni Şafak’tan Leyla İpekçi…
Kadın gazeteciler niye sadece erkek diye düşünürken olay belli oluyor. Erkek gazeteciler ön tarafa Türkiye-Avusturya maçını izlemek için davet ediliyor.
Ancak Hürriyet’ten Verda Özer “Ben de maç seyretmeyi severim” deyince erkek egemen maç düzeni yıkılıyor.
Onu öteki iki kadın gazeteci de takip ediyor.
Nihal Bengisu Karaca ise arkada kalıp kitap okumayı tercih ediyor.
A330’UN PEMBE İNTERNETİ HANGİ SAHNEDE DONUYOR
ÖN tarafa giden gazetecilerin ilk izlenimi…
Cumhurbaşkanı rahat…
Acaba yolculuk sırasında Washington’dan iyi bir haber mi geldi…
Bunu Washington’da öğreneceğiz….
Ancak ön taraftaki kabulün nedeni maç seyretmek olunca öteki soru unutuluyor…
İnternet bağlantısıyla Türkiye-Avusturya maçı izleniyor.
Maç başlıyor ama görüntü sık sık donuyor…
Kötü haber geliyor ama…
Cumhurbaşkanı ve gazeteciler internet bağlantısının kesilmesiyle oluşan bu donma yüzünden Avusturya’nın golünü izleyemiyorlar.
Ancak iyi haber randevusuna tam zamanında geliyor.
Tam Türkiye golünü atacağı sırada bağlantı yeniden kuruluyor.
Fotoğrafta gördüğünüz sahne işte tam o an…
Yani Türkiye’nin golünü attığı pembe an…
Sanki, ilahi bir kudret, A330 internetine emir vermiş…
Kötü haberde donuyor, iyi haberde donmuyor…
İnternet bağlantısı golden sonra yine kesiliyor.
EKRANIN DONDUĞU ANLARDA THY BAŞKANI NE ANLATIYOR
A330’un bu tarihi anından yaptığım naklen yayınım devam ediyor.
Pembe internetin donduğu anları THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın “Batman” hikâyeleri dolduruyor…
İlker Aycı, New York’taki “Batman v Superman” filminin, benim de katıldığım galasını ayrıntıları ile anlatıyor.
Bence de THY orada çok başarılı bir iş yaptı. Torunum Sinan şu an, THY’nin Sırma sularına yaptırdığı Batman ve Superman desenli şişelerden su içiyor.
Umarım o güzel hediye paketlerinden A330 yolcularına da birer tane verilmiştir.
EN ÇOK SEVİNENLER EN ÇOK ÇALIŞANLAR
A330 fotoğrafının vesikalık tahliline gelince…
CUMHURBAŞKANI’NIN YUMRUĞU: Yüzünde kontrollü bir sevinç var. Asıl duygusunu sıktığı sağ yumruğu veriyor. Yüzdeki kontrol, yumrukta kayboluyor. Hareket, tipik Erdoğan… Ne anlama geldiğini açıkça anlatıyor.
EN ÖLÇÜLÜ: Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’in sevinç ifadesi de Cumhurbaşkanı’nınki gibi ölçülü ve kontrollü.
EN ÇOK SEVİNEN: En büyük sevinç ifadesi Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın yüzünden okunuyor. O yumruğu sıkmak yerine alkışlamayı tercih etmiş.
EN ÇOK SEVİNEN KADIN: Sevinci en açık gösteren Halime Kökçe. Öteki iki kadın gazeteci ise daha ölçülü gülüyor.
EN ÇALIŞKAN GAZETECİ: Bir gazeteci tabii ki böyle anı kaçırmaz.
Bu fotoğrafı çeken Vahap Munyar. Posta gazetesinden Hakan Çelik, TRT World’un başındaki Fatih Er ve Yeni Akit yazarı Serdar Arseven bu anı çekmeye çalışan gazeteciler.