Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanvekili ve Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi’ne ilişkin, “Bugün Sayın Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketinden sonra çok büyük bir sevinç dalgası bütün Türkiye’yi kuşattı. Benim de içimden koşmak geliyor, yüksek bir yere çıkıp ‘özgürüm’ diye bağırasım geliyor” dedi.
Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı paketteki kamu kurumlarında başörtü yasağının kaldırılmasına ilişkin kararın, 46 yıldır süren yasağın ardından bugün herkesi sevindirdiğini söyledi.
Kendisinin yaşıyla akran bir yasaktan söz edildiğini vurgulayan Eraslan, şunları kaydetti:
“46 yıllık bir yasak vardı ve kadınların kılık kıyafeti üzerinden tabi tutulduğu bir bariz ayrımcılıktı bu. 46 yıldır eğitim ve istihdam konusunda süren bir hukuk mücadelesi vardı. Türkiye’deki en uzun soluklu sivil mücadeledir bu aynı zamanda. Bugün Sayın Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketinden sonra çok büyük bir sevinç dalgası bütün Türkiye’yi kuşattı. Benim de içimden koşmak geliyor, yüksek bir yere çıkıp ‘özgürüm’ diye bağırasım geliyor.”
Sivil anayasa hedeflerinin de olduğunu belirten Eraslan, “Bu demokratikleşme paketini, sivilleşme konusunda, demokratikleşme konusunda bize çok önemli sağlam bir zemin hazırlaması açısından önemli buluyorum. Bu tür paketler aracılığıyla aynı zamanda, anayasa yapımına katılımı yaşıyoruz. Yani bireysel katılım, sivil katılım dediğimiz şeyi yaşıyoruz. Dolayısıyla bence sivilleşme adına çok önemli bir imkan ve adım. Bu yeni bir vizyon sağlıyor bize. Yeni bir bakış açısı sağlıyor ve artık otoriter devlet geride kaldı diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
– “Atılan adımlar doğrudur, bölgeyi rahatlatır”
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Sekreteri Ayhan Ogan da paketin Türkiye şartları ve gerçekliği göz önüne alındığında, demokratikleşme süreci açısından ileri bir adım olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Bugün açıklanan bazı konuların, kendi raporlarında da yer aldığını anlatan Ogan, şöyle devam etti:
“Bölge halkının bütün kesimlerinin ortaklaştığı noktalara çözüm arama amaçlı bir perspektif görüyorum ben. Yani orada bölgedeki politik bazı kesimlerin, politik talepleri de vardı ama onların taleplerinin yanı sıra diğer politik olmayan kesimlerin de talepleri vardı ve bu meselesinin temel çözüm noktası bu dil meselesiyle ilgili eğitim sorununun çözülmesiydi. Bu, biliyorsunuz anayasal bir değişiklik gerektiriyor, anayasal bir sorun. Uzlaşma komisyonunda bu mesele maalesef çözülemedi. Çözülemediği için biz raporumuzda da belirtmiştik ve bölgedeki önemli kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcilerinin birçoğu bunu zikretmişti. En azından özel okullar kanalıyla bir ana dilde eğitim yolunun açılması, andımız meselesi, yer isimlerinin değiştirilmesi bunlar bütün kesimlerin ortaklaştığı ana taleplerdi. Bu açıdan ben bölge halkının beklentilerini karşılayacak ve bölge halkının beklentilerine dönük bir adım atılmış gibi görüyorum.”
Ogan, “Bunun doğru bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu politik kesimleri tatmin etmeyecek veya onların bir şekilde bunlara karşı çıkacaklarını düşünüyorum. Çıksalar da atılan adımlar doğrudur, bölgeyi rahatlatır” dedi.
