Sürpriz isimler
Fötr sapkalı dostum beni öldürecek vallahi…
Enerjisine hayranım. Durmak, yorulmak nedir bilmiyor.
Pazartesi günü yine ortaya çıktı. Hem de ne çıkış… “Atla Ankara’ya gel, konuşacaklarımız var” dedi. “Tabii müsaitsen” demeyi de unutmadı… Merak ya da heyecan her ne ise bileti kestirip yola düştük. Gecikmelerden dolayı otomobille gitmek daha az zaman alsa da yine THY’yi tercih ettik… Bütün geceyi uçakta geçirince otele zor attım kendimi…
Sabah saat 7.45’te odanın telefonu acı acı çaldı. Telefonu kaldırdığımda BEYEFENDİNİN bir adamı “Aşağıda sizi bekliyoruz.
Bilginize” dedi. Yani “Uyumayı bırak” demenin kibarca söylenişiydi…
10 dakika içinde aşağıdaydım.
Kocaman siyah bir araçla dostumun yanına gidiyorduk… Merakla başkentin sabah ritmine bakarken birden kendimiANITKABİR’in karşısında buldum… Meraklı gözlerle bakarken bana refakat eden arkadaş “Buraya kadar” diyerek kapıyı açtı.
Adımımı attığımda bahar renklerini üzerinde taşıyan dostumun bana doğru geldiğini farkettim. Birkaç metre ilerlemiştim ki koca araba ortadan kayboluverdi.
Dostum her zamanki sıcaklığıyla sarılıp “seni yorduk” dedi.
Ben de olanca KABALIĞIMI gösterip “Umarım geldiğime değer” cevabını verdim…
Tam bir şey söyleyecekken “Hani salı ya da çarşamba yeni dalga olacaktı. Sana güvenip yazdım. Mahçup oldum” diyerek sitem ettim…
Güldü… “Kim bilir belki şu an bazı önemli noktalar aranıyordur” karşılığını verdi… Mesajı almış gibi yaparak DERİN SOHBETİbaşlattım…
* Neler oluyor?
Anlatacağım, bekle biraz.
Geçtiğimiz hafta 41 KİŞİLİK konseyi yazdığında birkaç önemli şahsiyet bana “Bu adam daha ne kadar ileri gidecek?” diye mesaj yolladı.
* Sen ne dedin?
Dönmedim. Çok rahatsızlar.
Özellikle YAŞLI KURT… Ne yapacağını şaşırmış durumda…
* Ne oldu ki?
Adam için ilk kez bunlar yazıldı.
Tüm medyayı yöneten adam senin köşende tokat üstüne tokat yiyor…
Bir de söylemeyi unuttuğum bir şey vardı.
* Nedir?
Yaşlı Kurt, BİR NUMARA kaçınca iki numarayla kenetlenmiş. Eşbaşkan olmuş Ergenekon’da…
* Benim yüzümden mi?
Değil tabii… Hala kazanacaklarını düşünüyorlar. 28 Şubat dalgası onlara gelmesin diye nasıl takla atıyorlar bilemezsin… Araya kimleri koyuyorlar. Dünyayı ayağa kaldırdılar.
* Duracak mısınız peki?
Yok canım. Usulet ve suhuletle gidilecek. Yarım bırakmak adaletsizlik olur.
Kısa bir sessizlik oldu…
* Neyin var?
Vatandaş tam olarak bilmiyor.
28 Şubat’a 1993’teki cinayetler ve faili meçhuller üzerinden bakmak lazım. İşi o dönem başlattılar.
* Yani…
28 Şubat sürecinde 10.000 ismin üzeri çizildi.
3600 isim ortadan kaldırıldı. Tabii KONSEYİN verdiği kararla… Bütün bunların altında kimlerin onayının olduğunu bilsen çıldırırsın…
* Kimler?
Şimdi değil ama söz sana söyleyeceğim. Biraz sabır. Hepsinin belgesi var.
* Nasıl ölüm kararları veriyorlar Allah aşkına?
Dün yazdın, Mızıka Okulu’nda toplanıp “2 milyonu stadlara dolduralım” demişler. Arjantin modeli yani… “Kurşuna dizelim” işi bitirelim kafası… Acımazlar! Çünkü bunlar Türk Ordusu’nun üyeleri değil…
Emri başka yerden alıyorlardı…
* Konseyi mi ima ediyorsun?
Elbette. Bütün bu askerler oradan emir alırdı. Yani BARONLAR, Genelkurmay üzerinden isteklerinin yapılmasını sağlardı… Alttaki askerler de Cumhuriyeti koruduklarını sanırdı!
Olan ülkeye ve halka olurdu…
* Neler olacak? Planınız ne?
Basında ve siyasette o kadar sürpriz isim var ki bunu anlatamam.
Muhafazakar basın ve siyasetçiler arasına bile adamlarını sokmuşlar…
Kılıçdaroğlu’na gidip “Grup olarak yanınızdayız. Destekliyoruz.
Ama bunu açıktan yapamayız” diyen iki gazeteciyi biliyoruz. Daha neleri var. Halk üzülmesin ve kafası karışmasın diye ölçerek gidiyoruz…
Halkın inancı sarsılmamalı.
* Eee!
Sadece askerle sınırlı kalmayacak.
Daha derinlere inilecek. Zaten içeri alınan paşalar BÜYÜK FOTOĞRAFI anlattı! Ha bir de ne geldi aklıma?
* Ne geldi?
İsim sormak yok ama!
* Tamam!
Çok önemli birkaç kişi operasyonlardan yırtmak için bir ülkeden SIĞINMA istemiş. Ama verilmemiş…
* Kaçarlar mı?
Belki onlar için çok geç olmuştur!
* Basın ayağı peki?
Ne düşünülüyor?
Herkesin basın dalgasıyla ilgili bir fikri var. Ama öyle isimlerin üzerinde duruyoruz ki şaşırırsın. Küçük dilini yutarsın.
* Yutayım, bir isim söyle?
Günlerce manşet olur. Yıkılır ortalık. Şimdilik buna gerek yok…
Ama kısa bir ipucu istesen “çok konuşan bir hanım” diyebilirim…
Bu cevap beni tatmin etmeyince
“Çağırdınız ama birşey söylemiyorsunuz!” diye sitem ettim…
Alınan dostum “gel o zaman” diyerek beni aldı götürdü…
15 dakika sonra bir tepedeydik.
Önümüzdeki garip Kompleksi göstererek “İşte yeni Türkiye burası” dedi…
Heyecanlanmıştım. Manzara inanılmazdı. Ne diyeceğimi bilemedim… Öğle yemeği için hareket etmiştik… Ve yazılmamak kaydıyla birçok bilgiyi bana havale etmişti..
“Yazılmamak kaydıyla bakkala kasaba bilgi verilir, gazeteciye yazsın diye bilgi verilir” desem de dostumun inadını kıramadım…
Ama büyük bombalar var. İzin alırsak yaşadık!
ERGÜN DİLER/TAKVİM