Paralel medyaya entegre olan Cumhuriyet Gazetesi bugün Türkçe ve Ermenice olarak “Bir daha asla” manşeti ile çıktı. Bugünkü Türkiye Hükümeti’ni zor durumda bırakmak için baştan sona Ermeni soykırım yalanından bahseden ve Çanakkale Zaferi’ne sadece birkaç satır değinen Cumhuriyet Gazetesi bu çirkin haberlere imza atarken kendi kirli geçmişini unutuyor!
Can Dündar ile birlikte Gülen medyasının kanatları altına giren Cumhuriyet Gazetesi bugün Türkçe ve Ermenice olarak “Bir daha asla” manşeti ile çıktı. Bugünkü Türkiye Hükümeti’ni zor durumda bırakmak için baştan sona Ermeni soykırım yalanından bahseden ve Çanakkale Zaferi’ne sadece birkaç satır değinen Cumhuriyet Gazetesi bu çirkin haberlere imza atarken kendi kirli geçmişini unutuyor! Biz de Türklerin ve Ermenilerin büyük zarar gördüğü techirin 100. yıldönümünde, kendi kirli geçmişlerinden AK Parti hükümetini sorumlu tutmaya çalışan Cumhuriyet Gazetesi’ne birkaç küçük hatırlatmada bulunmak istiyoruz.
ERMENİLERİN MALLARINA KONAN CEMAL PAŞA’NIN TORUNU ANLATIYOR
Ermenilerin mallarına konan Cemal Paşa’nın torunu Hasan Cemal “1915: Ermeni Soykırımı” adlı kitabında ailesine verilen, şu an hâlâ Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Kurtuluş’taki konaktan bahseder. Hasan Cemal, aynı kitapta çok az insanın bildiği bir yaraya daha parmak basar. Cumhuriyet’te çalıştığı yıllarda öğrendiği bir gerçeği, Matosyan Matbaası’nı anlatır: “Nadir Nadi şöyle anlatırdı: Matosyan’ın sahibi yurtdışına kaçtıktan sonra babama satıldı matbaa. Atatürk gazete için çok acele ediyordu. Avrupa’dan bir makine getirtmeye kalkışsanız uzun zamana gereksinme duyulacaktı. Oysa el altında ve boş duran bir makine vardı.”
CUMHURİYET’İN KURUCUSU YUNUS NADİ ERMENİLERİN MATBAA MAKİNALARINI NASIL ÇALDI
Mustafa Kemal’in en yakınındaki isimlerden biri olan Yunus Nadi, 1924 senesinde ele geçirdiği matbaa için bir miktar para ödedikten sonra ödeme yapmamış, üstelik devlete ödediği paranın kendisine derhal verilmesini dahi talep etmişti. Zira makinelerin tesliminden kısa bir süre sonra bilinmeyen bir sebeple yangın çıkmış, çıkan yangında her nasıl olmuşsa matbaa makinelerinin demir aksamlarından dahi geriye en ufak bir iz bulunamamıştı.
YUNUS NADİ HEM ÇALMIŞ HEM DE DEVLETTEN PARASINI ALMIŞ!
Matosyan Matbaası’nda bulunan her türlü demirbaş ve kişisel eşyayı satışa çıkaran Yunus Nadi, elde ettiği ganimeti en ufak parçasına kadar değerlendirmiş, hatta Matosyan’ın kütüphanesindeki kitapları dahi Milli Eğitim Bakanlığı’na satmış; sonrasında bu kitaplar Gazi Eğitim Enstitüsü’ne verilmiştir. Dönemin Tanin Gazetesi’nin verdiği haberde, Matosyan’ın kitaplığının değerinin bile tek başına, Yunus Nadi’nin Matosyan Matbaası için devlete ödemeyi taahhüt ettiği miktardan daha fazla olduğuna dikkat çekilmişti.
OSMANLI’NIN EN BÜYÜK ERMENİ MATBAASI BİR GÜNDE CUMHURİYET GAZETESİ OLDU
Osmanlı’nın en önemli matbaalarından biri olan Matosyan Matbaası bugün rejim bekçiliği yapan Cumhuriyet Gazetesi’ne dönüştürüldü. 6-7 Eylül olayları ile oluşan siyasi ortam ile Cumhuriyet Gazetesi’nin yaptığı bu hırsızlığın üzeri yasal olarak da örtüldü. İttihatçı zihniyetin 100 yıl önce Ermenilere ve Türklere verdiği acıların hesabını şimdi uzantısı olan Cumhuriyet Gazetesi aracılığıyla büyük bir pişkinlikle AK Parti iktidarından soruyor. Bugün “bir daha asla” başlığı atan Cumhuriyet gazetesi gerçekten samimi olsaydı “Bir daha kimsenin malını çalmayacağız” başlığı atması gerekirdi.
(sabah.com.tr)
insanların acılarıyla ne kadar ilgilendiklerini şehit savcımıza yaptıkları saygısızlıkla bir kez daha ortaya koyan cumhuriyet gazetesi, ittihatçıların azınlıklardan arındırdıkları ülkede onların malını, mülkünün üstüne savaş ganimeti mantığıyla leş kargası gibi üşüşen pekçok kişi, kuruluş ve yapıdan biridir. 6-7 eylül olayları da tamamen sermaynin el değiştirip ülkeden zorla göçe zorlanan azınlıkların mallarına el koyup milli sermaye yaratma girişimidir. Bu girişimlerin en ballı lokmalarından birini de cumhuriyet gazetesinin payına düştü. Başkalarının acıları kanı göz yaşı üzerine kurdukları imparatorlukları da ne acıdır ki Ak parti iktidarına kadar sürdü soruyorum herkese; Cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet ermenilerin acılarını paylaşabilme büyüklüğünü gösterebildi ve bu taziye devletin en üst makamlarınca dillendirdi, hangi hükümet ittihatçı zihniyetin zorla gaspettiği Vakıflara ait azınlık mallarının iadesini sağladı, hangi hükümet zamanında türkiye ermenilerinin anma törenleri, ayinlerine devlet yetkilileri katıldı ve sivil toplum kuruluşları bu konuda toplumda bir duyarlılık oluşturmak için çalışabildi. bunları kim yaptı elbette ki Ak parti hükümeti. binlerce insanı malına, mülküne konmak için evinden, yurdundan sürüp, leş kargası gibi üstüne çökenler şunu biilin! sizleri çok iyi tanıyoruz.