Tapeler, kasetler, yargı operasyonları, MİT tırlarına yapılan baskınlar… MİT kriziyle başlayan, 17 Aralık operasyonuyla deşifre olan “paralel yapı” bu kez beyaz perdeye uyarlanıyor. Bu projenin sahibi yapımcı Uğur Yalçınkaya, A Haber’de Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu Kadraj’a konuk oldu.
BİRİLERİNİN BU GERÇEKLERİ FİLM YAPMASI GEREKİYORDU, BİZ DE BAŞLADIK
Biz bu projeye başladıktan sonra bizi birilerinin yanına koymak isteyenler çok oldu. Biz ne bir siyasi partinin üyesi, ne de bir tarafın yanlısıyız. Bu filmde biz sadece Selçuklu’dan gelen Osmanlı’yla devam eden ve üzerinde yaşamaktan gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında olarak bu projeye başladık. Bu projeye başlarken nelerle karşılaşacağımızı, neler olacağını ve başımıza neler geleceğini çok düşündük. Ülkemiz öyle bir süreçten geçti ki emniyetin koridorlarında polisler birbirlerine silah çektiler, savcılar, başsavcıların haberi olmadan kendi kendilerine operasyon yürüttüler. Birisinin çıkıp “devlet içinde devlet kurmak isteyen insanları” ya sinema filmine dökmeliydi, ya da bu gerçekleri anlatacak bir yapım içerisinde yer almalıydı. O yüzden biz de buna başladık.
GALA 17 ARALIK 2014’DE
“Kod adı: K.O.Z”un galası 17 Aralık’ta yapılacak. Bu projeye başladığımda birçok usta danışmanlık yapmayı kabul etti. Bu proje normal bir sinema filmi değil. Bu projenin içindeki herkesin hayati tehlikesi vardır da diyebilirsiniz, ticari hayatı bitebilir de diyebilirsiniz. Birileri Başbakan’ı dinliyorlarsa, MİT’i ve Dışişleri’ni de dinleyebiliyorlarsa biz herhalde onların yanında hiçiz ama çekinmiyoruz.
Proje ilk internete düştükten sonra bana ilk tebrik(!) “onlardan” geldi. Açık konuşmak gerekirse “paralel yapı”dan geldi. Telefonlarımda mevcuttur. Tehdit de aldık, üç gün sonra teklif de aldım. Bu projenin ya bitirilmesini ya da senaryonun değiştirilmesini istediler.
SONUNDA ÖLÜM BİLE OLSA “KOD ADI: K.O.Z” 17 ARALIK’TA VİZYONA GİRECEK
“Paralel yapı” dediğimiz şey cemaatten ibaretse çekineceğimiz bir şey yok. ‘Paralel yapı’nın arkasında çok farklı güçler var. Biz yedi aydır Türkiye’de hiçbir gazetecinin söyleyemeyeceği şeyleri bu sinema filminde seyircilerle buluşturacağız. İnsanlar maskelerin düştüğünü tek tek görecekler. Sonucunda da ölüm bile olsa bu sinema filmi, ben olsam da olmasam da tüm variyetimi bu işe koyacağım ve 17 Aralık’ta izleyiciyle buluşacak.
HaşHaşiler korkuyor ölümden ve kendileri korktukları için başkalarının da ölümden korktuklarını düşünürler…Sen ölmeyecek misin ki
Sayın Uğur Yalçınkaya ve ekibine teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun! İstedikleri tehdidi yapsınlar, ellerinden geleni artlarına koymasınlar. Karşıdan karşıya geçerken 5 metrelik bir yolun bile garantisi yoktur. İnsanı en çok rızkı ve ölümü takip edermiş, alnımıza ne yazıldıysa o olur. Ölüm Hak ve yeni bir hayatın başlangıcıdır. Korku Şeytanı Lanettendir. Öyle de öleceğiz böyle de öleceğiz. Allah yolunda, devlet, bayrak aşkına ölüm, ölümlerin en şereflisi değil mi? O nedenle bu kahpelerin tehditlerine bıyık altından gülerek cevap vermek en doğru olanı olsa gerekir. Yolunuz açık olsun! Filimin galası çok uzun bir tarih değil mi?
K.O.Z’un açılmı nedir?