Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal canlı yayınında Odatv hakkında şok açıklamalarda bulundu. Odatv’nin sahibi Soner Yalçın’la bir dönem yoldaşlık yapan Perinçek’in “Fitne ve fesat merkezi” diye suçladığı Odatv’nin “Cumhuriyeti ve vatanı savunmadığını”, ayrıca “FETÖ’ye alet olduğunu”na ilişkin sözleri dikkat çekiciydi. İşte programdaki o sözleri:
Çağdaş Ulus: Odatv Davası’nın hala sürmesini neye bağlıyorsunuz? Orada da bir çok gazeteci yargılanıyor.
Doğu Perinçek: Onu izlemiyorum, çok önemli bir şey değil. Sürse ne, sürmese ne… Çok önemli bir dava değil. Yani, bence ayrıntı. Odatv Davası bir yavru dava bile değil; büyük dava Ergenekon’dur, Balyoz’dur. Onun dışındakiler çok önemli değil. Yani onlar üzerinden yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar hakkında bir yargılama yapılamaz. Yani Odatv şöyle olsa ne, böyle olsa ne… Zaten Odatv’den yargılanan arkadaşlar, “Biz gazeteciyiz” diyorlar. Hepsi, devamlı, “Gazeteciyiz, gazeteciyiz, gazeteciyiz” diyorlar. Ne cumhuriyeti savundular, ne vatanı savundular. Bir “gazeteciyiz” tekerlemesi gitti. Herkes de onlara mikrofon uzattı. Onlar da devamlı papağan gibi, “Gazeteciyiz, gazeteciyiz, gazeteciyiz…” Ben de dedim ki, “ben de o zaman marangozum!”
Çağdaş Ulus: Soner Yalçın cumhuriyeti savunmuyor mu?
Doğu Perinçek: Yani tabi Soner nispeten ama, Soner de bu hatayı yaptı. Ben onların kendilerine söylediğim için, bu hatayı burada da söylemekten çekinmiyorum. Gazeteci tekerlemesini Mustafa Balbay çıkarttı; Tuncay Özkan, işte diğer Odatv’ci arkadaşlar buna sarıldı. Bu ne demek; “Biz gazeteciyiz, biz onlardan değiliz.” Şöyle savunulur; “burada tek suçlu yok”. Bakın Vatan Partisi şöyle dedi; “Burada tek bir suçlu yok, bu bir tertipdir.” Ve Yargıtay Vatan Partisi’nin savunmasını kabul etti. “Bunlar gazeteci, bunları bu torbadan çıkarıyorum” demedi. Onun için “gazeteciyim” diyenin üzerine gidilmesi zaten söz konusu olamaz. Niye gazeteciyle uğraşsın Fethullah Terör Örgütü? Bakın bu çok çok önemli. Malesef Ergenekon Davası’nda kendisini ayıran, “Biz suçsusuz” diye; Mustafa Balbay elinde dolaşıyor, “Gazeteciyim, gazeteciyim…” diye… Biz öyle mi dedik? Bu davalar Türkiye’nin bölünmesi için tertipler açılmıştır. Ve burada tek bir suçlu yoktur. “Biz gazeteciyiz, biz gazeteciyiz”; bunun anlamı ne; “Biz onlardan değiliz” Onun için bunlar tabi değerlendirilecek. Yani bunlar aynı zamanda, önümüzdeki dönemlerde mevzilerde nasıl sağlam duracağız, bu bakımdan çok önemli. Böyle kenara kaçarak, bilmem ne yaparak, Amerikan emperyalizminden gelen hücumu göğüslemeyip kenara giderek, hatta başkalarına bir anlamda, “onların üzerine yüklenin” demek… “Biz gazeteciyiz” demek; “onların üzerine yüklenin” demek, “askerin üzerine yüklenin” demek, “Vatan Partisi’nin üzerine yüklenin” demek. Bunu anlamayacak kadar akılsız mı orada yargılananlar?
“İKİ BARIŞ SOLCU GEÇİNİYOR AMA…”
Çağdaş Ulus: Kendilerine yapılan suçlamalar bu yönde olduğu için bu şekilde bir savunma yapmış olamazlar mı?
Doğu Perinçek: Hayır efendim! Ben niye öyle demiyorum, benim de bir mesleğim var, ben de bir hukukçuyum, üniversitelerde ders verdim, şuyum/buyum… Herkes bir şey söyleyebilir. “Gazeteciyiz” demek, “Ben onlardan değilim” demek. Bunu anlamıyor muyuz? Onun için böyle bilmem ne, “solcu geçiniyoruz, şunu yapıyoruz” filan; özellikle o iki Barış için söylüyorum, solcu geçiniyorlar. Ama bakın biz hapisten çıktık, tek bir gazeteci bize mikrofonunu uzatmadı. Ama onları böyle, televizyon televizyon dolaştırdılar. İki Barış’ı televizyon televizyon dolaştırdılar. Niçin dolaştırdılar; “gazeteciyiz” demeleri için. Ve o televizyon konuşmalarını ben dinledim, utandım. Bir devrimci; cumhuriyetine, milletine, vatanına bağlı olan; Amerikan emperyalizmine karşı olan bir insan öyle mi konuşur? Amerikan emperyalizmi bu davaları tertiplemiştir. Öyle konuşulur gazetelerde. “Efendim ben kitabımda, bilmem neresinde yazdım”, sana bir mikrofon uzatılıyor, orada üç tane cümle söyleyeceksin. O da şudur: “Bu Ergenekon ve Balyoz davaları Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşı, cumhuriyetimize karşı büyük bir suikasttır, tertiptir ve orada tek bir suçlu yoktur.”
“ODATV BİR FİTNE VE FESAT MERKEZİ”
Çağdaş Ulus: Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu bizi izliyormuş.
Doğu Perinçek: Bağlansın konuşsun.
Çağdaş Ulus: Sizin yaptığınız eleştirilere karşı kısa bir açıklaması var ve bir soru sorarak cevaplamanızı istiyor. Bu eleştirilere karşı bir yanıt… “6 ay önce Odatv, ‘TSK’da cemaat yapılanması var’ dediğinde Doğu Bey buna karşı çıkmıştı” diye bir açıklaması var Terkoğlu’nun. “Biz savunurken Doğu Bey böyle bir açıklama yapmıştı” diye…
Doğu Perinçek: Aman efendim, bunlar o kadar uydurma şeyler ki… Doğu Perinçek 40 yıldır Fethullah cemaatiyle şey yapıyor, ama şöyle bir tartışma var; “Efendim, Silahlı Kuvvetler’in yüzde 80’i cemaatçi” gibi abartmalar oldu, biz ona karşı çıktık. Onlar da neye alet olan abartmalardı? Türk Ordusu’nda Fethullah cemaatinin ötesinde temizlikler yapmak isteyenlerin uydurduğu bir şeydi ve Fethullah cemaati bu haberleri Odatv’ye yolladı. Onlar da yayınladılar. Neden Fethullah cemaati yolladı? Kendilerini güçlü, geniş gösterip üzerlerine yürünmesini önlemek veya Fethullah Terör Örgütü’ne karşı mücadelenin çok geniş tutulup imkansız hale gelmesini sağlamak. Bugün de öyle. Fethullah Terör Örgütü’nden içeri düşenler, dikkat edin bol bol isim veriyorlar. Ve o gazeteler Fethullah Terör Örgütü dışında çok geniş çevreleri bu işin içine katmaya çalışıyorlar. Ve Barış kardeşlerim de bunlara alet oldular. Çünkü politika yapmıyorlar, mücadele yapmıyorlar. Bakın, ben onları eleştirmezdim burada. Odatv bir fitne ve fesat merkezi haline geldi. Bakıyorsunuz, “Doğu Perinçek, bilmem CIA/MIA” gibi şeyler, utanmadan…Yok efendim, “Vatan Partisi’nde, işte falanca genel başkan yardımcısı bilmem ne olmuş, ayrılmış” falan filan… Yani cepheleri, tuttukları cephe fitneye dayanıyor. Yani bir tıklansın da nerelerine tıklanırsa tıklansın! Böyle bir gazetecilik olur mu? Bir tavırları yok, cepheleri yok, mücadeleleri yok… Herkesi hedef alıyorlar. Ve çok açık söyleyim, Odatv HDP’yi kollayan bir yayın yapıyor, onları da görüyorum. Ben bunu Soner Yalçın’a da söyledim. “Bak arkadaş” dedim, “Orada her türlü fitne fesatı bunlar yayınlıyor, buraya sahip çık” dedim.
İkincisi, “Odatv’de HDP’yi kollayan yayınlar yapılıyor.” Yani bugün HDP’nin, PKK’nın üzerine yüründüğü zaman Odatv’nin tavrına bakalım. Onun için ben burada eleştiriyorum. Bunları yapmasalar eski defterleri açmayacağım. Oraya birçok merkezlerden geliyor işte… Barış’ın söylediği de, geniş tutup, “Aaa! Yüzde sekseni Türk Silahlı Kuvvetleri’nin FETÖ’cü”, “O da FETÖ’cü, bu da FETÖ’cü, falan da FETÖ’cü, bilmem ne komutanı da FETÖ’cü” diyerek o yayınlara alet oldular. Ona ben uyarı yaptım. Bugün de o uyarıyı yapıyorum. Bugün de Fethullah Terör Örgütü’ne karşı hem askeriyede hem poliste hem yargıda operasyonların haddinden fazla geniş tutulmasına FETÖ’cüler seviniyor. Çünkü kurtuluşu burada görüyorlar. Yani bu çok yaygınlaştırılırsa, sonuç itibariyle cephe geniş tutulursa onlar kurtulacaklar. Ona alet oluyorlar. Orada Yalçın Küçük… Onların üzerinden mücadele etmek… Bakın en son geldikleri nokta ne? Rubin ne diyor? Amerika’da beşinci yazısı oldu: “Doğu Perinçekler, Erdoğanları öldürecek, darbe yapacak” Koskoca Amerikan gazeteleri bunları yazıyor. Yalçın Küçük ne yazıyor orada? “Bundan sonraki darbeyi Avrasyacılar yapacak.” Aynı Amerikan, o CIA merkezlerinden üretilen; Türkiye’de Tayyip Erdoğanlar, Vatan Partisi bunlar PKK’nın üzerine yürüyor, FETÖ’nün üzerine yürüyor… 15 Temmuz Darbesi’ni kim önledi? Vatan Partisi’nin sağlam duruşu. Sen bunları birbirine kışkırtırsan, fesat/fitne yaparsan, “Avrasyacılar bundan sonraki darbeyi yapıyor” dersen, o zaman geçmişteki yanlışları da elbette masaya konur.”
