MEDYAGÜNDEM- PKK’nın BDP ve bir kısım medya eliyle sahneye koyduğu yeni “karanlık oyun” çöktü. “Devlet yok PKK var” propagandası için hesapta “yol çevirme” diye “PR”ı yapılan ancak BDP ve bir kısım medyanın “danışıklı döğüşü” deşifre oldu.
Son derece planlı olduğu artık iyice netleşen PKK’lı teröristlerin “yol çevirmesi”nin arkasındaki “planlar” açığa çıktı.
Son olarak PKK’lı teröristlerin BDP’lilerle “kucaklaştığı” o buluşma sırasında tehdit edilen Kanal D muhabiri Cem Tekel, kişisel bloğunda o anlara ilişkin çok çarpıcı bilgiler payaştı.
PKK ile BDP’nin nasıl bir “tezgah” hazırladıkları “Tamam mı Kanal D muhabiri” diyerek tehdit edilen Cem Tekel’in yazdıklarıyla açığa çıktı.
Cem Tekel, “Şemdinli’de ne oldu?” başlıklı yazısında, “Tuncel’in laf arasında ‘Sizin için ilginç bir gezi olacak’ demesine başta anlam verememiştim. Hayatım bu bölgelerde geçmişti. Niye ilginç olsundu ki? Şimdi o konuşmayı düşününce ‘acaba’ diyorum! Belki de, böylesi bir buluşma, biliniyordu. En azından onlar biliyordu.” diyerek “tezgaha” ilişkin çarpıcı detaylar aktardı.
İşte o yazı:
***
ŞEMDİNLİ’DE NE OLDU?
Türkiye , Şemdinli’de “o an”larda neler yaşandığını merak ediyor…
Gerçekten ne oldu?
Şov muydu?
Gövde gösterisi mi?
Başka bir mesaj mı?
Açıkçası 17 Ağustos günü öğle saatlerine kadar böylesi bir olay yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.
BDP, DTK, EMEP, ESP ve ÖDP’li bir heyetin Şemdinli’nin köylerine geleceğini öğrenince doğal olarak takip etmek istedik.
Heyet gayet kibardı.
Aysel Tuğluk’la Sabahat Tuncel’le sohbet ettik.
Tuncel’in laf arasında “Sizin için ilginç bir gezi olacak” demesine başta anlam verememiştim.
Hayatım bu bölgelerde geçmişti.
Niye ilginç olsundu ki?
Şimdi o konuşmayı düşününce “acaba” diyorum!
Belki de, böylesi bir buluşma, biliniyordu.
En azından onlar biliyordu.
GEZİ BAŞLIYOR
Gezi sıradan başladı.
Önce Bağlar köyü’ne gidildi.
Arif Amca, köyün ileri gelenlerindenmiş…
Yaşadıklarını anlattı.
Bağlarının bahçelerinin yanıp yıkıldığından, top atışlarından uyuyamadıklarından bahsetti.
Bölgeye yerleşmeye çalışan örgüt ve onu sökmeye çalışan güvenlik güçleri arasında kalan insanlar…
Ne deseler haklılar.
Sonuçta onlar hep orada.
Çatışmanın göbeğinde.
Yaklaşık bir saat sonra oradan ayrılıp, Güzelkaya mezrası’na dönmek üzereyken, kavşakta önümüzdeki araçlar duruyor.
VE “O AN”
Kaza mı?
Hayır!
Biri genç kız beş PKK’lı hemen önümüzde.
Ellerinde Kalaşnikoflar, birinde Kanas var.
Gençler.
Türkçe biliyorlar.
Belli ki grubun içinde akrabaları da var.
Bazıları birbirlerine sarılıyor.
Hasret gideriyor.
BDP Eş başkanı Gültan Kışanak, Aysel Tuğluk ve Ertuğrul Kürkçü, silahlı PKK’lılarla sarılıyor.
O PKK’lardan biri konuşma yapıyor.
Daha doğrusu Silahlı!!! propaganda!
Basının Şemdinli’deki olayları gizlediğini öne sürüyor.
Sonra dönüp, bizzat bana…
“Kanal D Haber muhabiri, bunları yazın” diyor.
Sesinin tonu tehditkar…
Sinirden elleri titriyor…
Coştukça coşuyor…
Açık açık, gözdağı veriyor..
O, bunları elindeki silaha güvenerek söyleyebilir.
Peki heyettekiler?
HERKES ALKIŞLIYOR
Ne yazık ki o kadar siyasi isimden biri bile gıkını çıkaramıyor.
Hiçbiri…
Elinde mikrofon, tek başına o bölgeye haber yapmaya gelen birini…
Üstelik o an , o heyetin misafiri sayılacak birini…
“sıkıştırmak”
“ağzının payını ”
“dersini vermek”
“haddini bildirmek”
Bazılarına göre “oğlum bak git” çekmek…
Büyük bir başarı mı?
O zaman tebrikler…
Hayatımda ilk kez PKK’lı görmüyorum.
Çalışma hayatımın büüyük bölümü bölgede geçti.
Kampları da gördüm Kandil’i de…
Korkmuyorum …
Ama cevap da vermiyorum.
Versem, provokasyon yaptı denilecek.
Susmak, en iyisi…
Konuşma ( propaganda) bitiyor…
Sonra alkış başlıyor…
Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk, (büyük konuşma)nın ardından sarılıp kutluyor.
Dersimiz verildi!
********
Aysel Tuğluk, oradan yaşanan rezaletten “büyük uzuntü duyduğunu” daha sonra bana söyledi.
Çok sonra, söylese de benim için önemliydi.
********
Orada, kimsenin sesi, çıkmadı.
Belki de çıkamadı.
Böyle oluyor.
İşin içine silah girince herkes susuyor.
PEKİ NEDEN ORADAYDILAR?
Orada yaşanana gelince.
Bu bir tesadüf müydü?
Yoksa planlanmış mıydı?
Bilmemiz mümkün değil.
Ama tanık olduklarımız var.
1- PKK’lılar bir saat önce oradan geçerken yoktu
2-Yol kontrolü , kimlik kontrolü gibi bir durum da yoktu.
Heyeti karşılamak için ortaya çıktılar
3- Yarım saat kadar sonra da oradan uzaklaştılar.
Biz ayrılmadan önce…
Eğer gerçekten yol kontrolü yapıyor olsalardı, herhalde devam ederlerdi
AMAÇ NE?
PKK’nın bölgeyi kontrol ettiğini mi göstermek istediler?
BDP’nin yanlarında olduğu mesajını mı verdiler?
PKK’yı normalleştirmeye mi çalıştılar?
Neyi düşündüklerini bilmek mümkün değil.
Ama bugüne kadar, “sadece gönül bağımız var, tabanımız aynı” diyen BDP; PKK ile kucak kucağa poz verdi.
BDP, meclisten dağa çıkmış oldu bir anlamda.
Siyasi mücadeleyle, silahlı mücadele kol kola girdi.
Bu Türkiye’de ilk kez yaşanıyor.
Ve devamında neler geleceğini bilmek için kahin olmaya gerek yok!
Soruşturma başlatılacak.
Milletvekilleri için hukuki süreç başlayacak.
Bölge gerilecek.
Bunlar, belki herkesi ilgilendirmeyebilir!
Peki bize reva görülen tutum?
Orada taraf değiliz.
Haberciyiz.
Ama , hedef tahtasına oturtulan ne devlet…
Ne hükümet…
Yine biz olduk!
Nedense çok demokrat! her zaman özgürlükçü! hiç kimse buna tepki göstermedi.
Hatta bazıları zil takıp oynadı…
Amannn ben ne diyorum yahu?
Tabi ki ilgilendirmez …
CEM TEKEL
(http://cemtekel-yazilar.blogspot.com/2012/08/semdinlide-ne-oldu.html)
***