AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen AK Parti Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada bir kısım medyaya yönelik çarpıcı sözler sarfetti.
Erdoğan’ın ‘‘Bunların planlı yapıldığını biliyorum ve bunun, ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde durduruluyor. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına da sesleniyorum. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere’dir diyorum. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmeden ne farkı var soruyorum sizlere. Bunun mücadelesini hep birlikte vermeye mecburuz. Bu milleti dünya sahnesinden silmek için sinsice bir plan olduğunu bilmek durumundayız, asla bu oyunlara prim vermemeliyiz.” sözleri güne damga vurdu.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ SAVUNAN MEDYA NEYE HİZMET ETTİĞİNİN FARKINDA MI?
Başbakan Erdoğan terör örgütüne destek veren medyaya da şu sözlerle seslendi:
“Diyarbakır’da, Hakkari’de , Mersin’de diğer bir çok ilde AK Parti’nin il, ilçe seçim bürolarına saldırdılar. AK Parti’de görev yapan, AK Parti’de görev alan kardeşlerimizi, onların yakınlarını hedef aldılar. Gerek terör örgütü, gerek terör örgütünün uzantıları sürekli AK Parti’yi hedef olarak gösterdiler. Geçtiğimiz günlerde bir partilimizin kaçırılması üzerine BDP’li bir bayan milletvekili diyor ki; ‘Bu tür şeyler savaş süreçlerinde olabiliyor’ bu parlamentonun çatısı altında bayan milletvekili ismini vermeye gerek yok yani partimizin bir ilçe başkanına yönelen bu terör eylemini alenen savunuyor, destekliyor. Aynı BDP milletvekili geçtiğimiz yıl Hakkari’de 24 askerimizin şehit edilmesine ilişkin ‘savaşta her iki taraftan insanlar yaşamını yitirebiliyor’ diyebiliyor bu nasıl bir iştir yahu? Yani asker şehit olunca normaldir, AK Parti’li başkan kaçırılınca normaldir ama terörist öldürülünce anormaldir. Bunlara destek veren medyaya da sesleniyorum, siz bu ülkede sizin can güvenliğiniz için görev yapan askeri, polisi savunmuyorsunuz da onları savunmaya kalkıyorsunuz, neye hizmet ettiğinizin farkında mısınız?”
“ULUDERE’Yİ KONUŞANLAR BUNLARI NEDEN YAZMIYOR?”
“AK Parti ile yeni bir süreç başladı dedik, biz dedik ki gelin kucaklaşalım, kardeşler arasında hesaplaşma olmaz gelin beraber olalım dedik. Bu ülke hepimizin ama yine söylüyorum Afyon’da yola çıkarken biz tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek din dedik. Bu vatan bizim vatanımız bu vatan üzerinde ameliyata müsaade etmeyiz, kimse o tür hesaplar peşinde koşmasın o hesaplar çok kısa yoldan geri döner. AK Parti bu meseleyi çözdüğü için, çözüyor olduğu için belli çevreler rahatsız olmuştur, bu meselelerin çözüm yoluna giriyor olmasından sadece terör örgütü ve uzantıları değil açık söylüyorum bazı ülkeler, bazı odaklar, çevreler rahatsız. Terör örgütünü bir taşeron olarak kullanan Türkiye düşmanları bunlardan rahatsız, biz bu yola çıkarken ne dedik? ‘Anneler ağlamasın’ dedik, daha dün Kayseri Pınarbaşı’nda gencecik bir polis kardeşimizi şehit ettiler, Allah rahmet eylesin, milletimizin başı sağolsun. Çok sayıda kardeşimiz yaralandı, herşeyden habersiz sokakta oyun oynayan çocuklarımız yaralandı, Uludere’yi konuşanlar bunları neden gazete sayfalarına dökmedi? Bunları neden yazmıyorsunuz? İşte canlı bombalarla geldiler 50 kilo patlayıcıyı patlattılar, neden bunları konuşmuyorsunuz? İster konuşun ister konuşmayın ama AK Parti sizin o köşelerde akıttığınız mürekkepin anlamını çok iyi biliyor. Ahmet Gebe’nin abisinin de daha önce şehit olduğunu öğrenmek üzüntümüzü kat be kat arttırdı. Siz evlat acısınının nasıl birşey olduğunu anneler olarak çok ama çok iyi bilirsiniz.
BAŞBAKAN TÜM SALONU GÖZYAŞINA BOĞDU
Başbakan Erdoğan’ın terör konusunda yaptığı konuşma ve bir şehit annesinin mektubundan verdiği örnekler AK Parti Kadın Kolları Kongresi’ne katılan kadınları adeta göz yaşına boğdu. Başbakan Erdoğan ardından konuşmasına şu şekilde devam etti; Bizim askerimiz bir mağaradan teröristi çıkarttı, ‘seni annene götüreceğiz’ diye ikna ettiler ve çıktı ‘5 senedir annemi görmüyorum’ dedi. Bir mağarada terör örgütünden kaçan 5 kadını öldürdüler, bir başka terörist bunların ailelerine haber verince katliam ortaya çıktı. İşte daha bir kaç gün önce teröristlerin telsiz konuşmaları yayınlandı, ‘yaralıları bırakın infaz edin’ diyorlar, kendi arkadaşlarına bile bunu yapacak kadar hainler. Bu ülkede en masum, en acı en trajik olayları bile istismar edecek kadar gözü dönmüş, kalbi kararmış siyasetçiler var. Kürt meselesini bu boyutlara taşıyan CHP’dir, yasakla, ihmalle, Doğu’ya Güney Doğu’ya üvey evlat muamelesi yapan CHP’dir.