Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok, Hürriyet Gazetesi’nin skandal manşetiyle ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Altınok, “Belli ki manşetin hemen ardından apar topar “alışveriş yapmaya gittim” dediği İngiltere’de mağdur edebiyatının kendisine yardımcı olacağını düşündü Aydın Bey. Öyle ya, istediği kadar kalır Aydın Bey İngiltere’de; kime ne?” dedi.
İŞTE O YAZI:
Mutlaka etkilidir ama Hürriyet’in “karargâh rahatsız” manşeti atmasını yalnızca aptallıkla açıklamak mümkün değil.
Söz konusu manşetin seçmenin 15 Temmuz hafızasını tazelediği ve referandumda çıkacak evet oylarına katkı yaptığı için “danışıklı dövüş” olduğu tahminleri yapanlar da var.
Ancak Doğan’ın karşısında Hürriyet’te bir pozum çıksın, övgü dolu röportajlarım yayınlansın diye can atan ezik bir siyasi yok. Anlı şanlı CNN röportörlerinin bile geneldeayakkabısının altını gördüğü Erdoğan var!
Zaten en sert tepkiyi de o verdi. Hatta “asker de suç duyurusunda bulunmalı” diyerek “yalandan vurmadığını” açıkça gösterdi.
Böyle danışıklı dövüş mü olur Allah aşkına?
Biz bu deli soruyla cebelleşirken yanıt New York Times’dan geldi.
Siyonistlerin Türkiye’deki fetöden sonraki en büyük ikinci taşeronu Aydın Doğan’ın Kapağı Almanya’ya atacağı hakkındaki tahminimizde yanıldık. Meğer firar bölgesi İngiltere imiş. Siyonizmin ana karargahına gitmiş.
Gidişi olsun dönüşü olmasın. İyi de hergeleyi niye burada bıraktı ki? Paratoner vazifesi için olabilir. O da temelli şamar oğlanına döndü. Şimdi eşeği dövemeyenler semerini dövecekler.