MEDYAGÜNDEM- Güldal Mumcu’nun “İçimden Geçen Zaman” kitabı Mumcu suikastini 19 yıl sonra bir kez daha gündeme getirdi.
Güldal Mumcu’nun kitabı, ezberleri fena bozdu. Mumcu suikastinde bugüne kadar kamuoyunun nasıl yanıltıldığı da ortaya çıktı.
Güldal Mumcu’nun kitabı aslında cinayetin perde arkasındakileri, ihmali olanları, işbirlikçileri ama asıl Uğur Mumcu’nun gazetesi Cumhuriyet’in kirli rolünü deşifre ediyor.
İddiamız o ki, Güldal Mumcu aslında katilleri gördü ama yanlış tarafta duruyor, yanlış tarafa bakıyor. Resmen kurtların ortasına düşmüş durumda.
Güldal Mumcu’ya ne ironiktir ki, en fazla itiraz eden, karşı çıkan isim Uğur Mumcu’nun kardeşi Ceyhan Mumcu oldu.
Bir panikle Güldal Mumcu’nun yazdıklarını itibarsızlaştırmaya çalışan Ceyhan Mumcu’nun “maskesi” o kitapta fena iniyor.
Güldal Mumcu’nun Ceyhan Mumcu ile ilgili anlattığı bir bölüm, anlamak isteyene resmi gösteren çok ama çok çarpıcı bir anekdot.
Önce şunu belirtelim, Güldal Mumcu kitabında dönemin neredeyse tüm devlet yetkililerini Mumcu suikastinin soruşturulmasında ihmali olduğunu düşünüp, eleştiriyor.
Özellikle de suikast olduğunda Başbakan olan, daha sonra Cumhurbaşkanlığına geçen Süleyman Demirel’e “sorumluluğunu yerine getirmediği” için dava açmayı düşündüğünden söz ediyor.
Ve tam da böylesi bir süreçte, Demirel’e öfke kusarken, Ceyhan Mumcu bir gün kendisini arıyor ve diyor ki; “Biliyor musun, ben Cumhurbaşkanının avukatı oldum”.
Güldal Mumcu’nun kitabından okuyalım:
———————————————————————————————————————————————
Ceyhan Mumcu’nun avukatlığımızdan istifası
1999 yazında bir gün, özgür’ün askerlik tecili ile ilgili Ceyhan Ağabey’i aramıştım. Hal hatırdan sonra daha ben Özgür’ün işini açmadan, “Biliyor musun, ben Cumhurbaşkanının avukatı oldum!” deyiverdi.
Donup kaldım. O sırada Cumhurbaşkanı Demirel idi. Hem çok şaşırmış, hem de sinirlenmiştim.
“Uğur öldürüldüğünde Başbakan sıfatıyla taşıdığı sorumluluğu yerine getirmediği için dava açabileceğimiz insanlardan biri olan Demirel’in nasıl avukatı olursun Ceyhan Ağabey?” deim, “Ben eşiyim, ama sen kardeşisin. ‘Mumcu’ benim değil, senin soyadın. Bu soyadını Süleyman Demirel’e kullandıramazsın. Ayrıca çocuklar var. Sen onların da hem amcası, hem avukatısın. Kaldı ki sen bunu kendine nasıl açıklıyorsun?”
Hem benim hem Demirel’in avukatı olmasını hiç doğru bulmadığımı belirttim özetle.
Bu arada Ağustos 1999 Marmara depremi olmuştu. Yıkılan binalardan birinin müteahhidinin Demirel’in yakınlarından olduğu anlaşılmış; buna atıfla gazetelerde “İşte Demirel’in aile fotoğrafı” başlıklı yazı ve haberler yer almış. Ceyhan Ağabey de bunlara karşı, avukatı sıfatıyla bir açıklama yapmıştı. Kamuoyunda başlayan tartışmalar üzerine Ceyhan Mumcu beni aradı. Ben Demirel’in avukatlığı konusundaki rahatsızlığımı yineleyince, “E o zaman ben sizin avukatlığınızdan çekileyim” dedi.
“Ben sana öyle bir şey söylemiyorum. Ama sen böyle bir noktada kardeşi olarak kendini düşünmeden, yeğenlerini düşünmeden, kendinin, yeğenlerinin ve benim yerime Demirel’i tercih ediyorsan, bu senin bileceğin şey. Ben bu konudaki görüşlerimi sana söyledim. Bu görüşlerime rağmen sen avukatlığımızdan çekileceksen o senin bileceiğin şey. Şu anda çok dramatik bir konuşma yapıyoruz. Bizim avukatlığımız yerine Süleyman Demirel’in avukatlığını yeğlemen çok garip.”
“Hayıri ben sizi değil, sen beni istemiyorsun” dedi.
“Ben Demirel’in avukatlığı konusundaki görüşlerimi belirtiyorum. Bunun sonucu vereceğin karar seni bağlar. Ve sen Demirel’in avukatlığını tercih ediyorsun.”
——————————————————————————————————————————–
DÜN DEMİREL’İN AVUKATI BUGÜN İŞÇİ PARTİSİ YÖNETİCİSİ
Gerçek katillerinin bulunmasında sorumluluklarını yerine getirmediği için Uğur Mumcu’nun eşi tarafından neredeyse “katillerle işbirliği içinde” görülen Demirel, ne gariptir ki, böylesi bir süreçte avukatı olarak Ceyhan Mumcu’yu seçiyor.
Bu detayın altı çizilmeden, bu detayın arkasındaki derin mana görülmeden bugün Ceyhan Mumcu’nun gazetelere verdiği röportaj anlaşılamaz.
Takvim’deki röportajında Ceyhan Mumcu’ya Demirel’in avukatlığı meselesi soruluyor. Cevabı aynen şöyle:
“Olaydan 2 sene önce de Demirel’in avukatıydım. Bunu Uğur da biliyordu, Güldal da. Böyle tartışma içinde görünerek Uğur’un kemiklerini sızlatıyoruz. Demirel falan bahane. Kızgınlığının esas sebebi İşçi Partisi’ne girmem. Bu seçimde Güldal’ın rakibi Doğu Perinçek’i destekledim. Çünkü onun da avukatı benim. Yoksa Demirel Uğur’u niye öldürsün…”
Kitapta yazan detay ortada. “Olaydan 2 sene önce de Demirel’in avukatıydım. Bunu Uğur da biliyordu, Güldal da” diyen Ceyhan Mumcu ile ilgili kitapta yer alan bilgi çelişiyor.
Aslında bugün “Mumcu ailesinde çatlak” diye manşetlere çıkan tablo bile Mumcu suikastindeki derinliği çok iyi ele veriyor.
Ve en önemlisi dün Demirel’in bugün İşçi Partisi’nin “avukatı” olan Ceyhan Mumcu hiç ama hiç güven vermiyor.
medyagundem.com