Size şöyle söyleyelim: Haftada bir hakkımızdaki soruşturmalar için savcıya ifade vermeye gidiyoruz. Açılan davaların haddi hesabı yok. Ama ne ilginçtir ki, en fazla sesi çıkanlar ortalıkta paralel çete ve PKK ile iş tutan sahte gazeteciler… İşte Hasan Cemal… Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret edip saldırdığı için savcı ifadeye çağırmış, dünyanın olayı yaptı. Hasan Cemal, Hürriyet’e “Cuntalar, askeri darbeler, olağanüstü haller, sıkıyönetimler gazeteciler olarak çok zor dönemlerden geçtik. Ama acı olan şu ki 12 Mart’tan sonra hakkımda açılan ilk dava!” açıklamasını yaptı. O kadar cahil, o kadar sahtekar ki, soruşturmayla dava arasındaki farkı bile bilmiyor. Hasan Cemal’in bu açıklaması üzerine Oda TV’de hakkında çarpıcı bir analiz yayınlandı. İşte o analiz:
Gazeteci Hasan Cemal’e ”Akan kanın bir numaralı sorumlusu, Saray’daki Sultan’dır, nokta!” başlıklı yazısı nedeniyle soruşturma açıldı. İfadeye çağrılan Cemal, hurriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada ”12 Mart’tan sonra hakkımda açılan ilk dava” dedi.
Hasan Cemal’e Odatv olarak “bravo” diyoruz!
Önünde şapka çıkarıyoruz!
Niye mi?
Düşünün…
Sayısız derginin, gazetenin toplatıldığı 12 Eylül’e giden dönemde dava açılmamış.
Binlerce kişinin hapislere doldurulduğu 12 Eylül darbesi ve onun hukukunda dava açılmamış.
Olağanüstü Hal dönemlerinde dava açılmamış.
“90’ların karanlığı”nda dava açılmamış.
28 Şubat’ta dava açılmamış.
Cemaat despotizminde dava açılmamış.
AKP’nin 13 yıllık iktidarı süresince dava açılmamış.
Ve yaklaşık 40 yıl sonra bugün bir yazısı nedeniyle soruşturma açılmış, ifadeye çağrılmış.
Umarız ki, soruşturma sonucunda savcı dava açmaz.
Peki bu 40 yılda ne olmuş?
Uğur Mumcular, Çetin Emeçler, Abdi İpekçiler, Hrant Dinkler, Musa Anterler bazı kamu görevlilerinin himaye ettiği failler tarafından katledilmiş.
Ali Sirmenler, Soner Yalçınlar, Mustafa Balbaylar, Tuncay Özkanlar hapis yatmış.
Her görüşten yazarlar, edebiyatçılar, gazeteciler yargılanmış, soruşturulmuş, işkence görmüş.
Aziz Nesinler, İsmail Beşikçiler, Yalçın Küçükler…
Binlerce gazete, dergi, kitap toplatılmış, yakılmış, yasaklanmış.
İşte bu 40 yıl içinde Hasan Cemal hakkında ilk kez bir savcı dava açma teşebbüsünde bulunmuş.
Ne diyelim Hasan Cemal’e?
Dedik ya, “bravo” diyoruz, şapka çıkarıyoruz.
Herkese nasip olan bir “başarı” değil.
Hasan Cemal her iktidarın gönlünü hoş ederek, Erdoğanlara bile “Hasan Abi” dedirterek Adliye’nin kendisini bıraktık, yolunu bile bilmemiş.
Öyle ki..
Açıklamasından anlaşıldığı gibi; “soruşturma” ile “dava” arasındaki farkı bile öğrenmemiş.
Türkiye’de iki hafta yazı işlerinde görev yapan bir eleştirel gazetecinin aldığı soruşturma kağıdını 40 yıl sonra almış ya Hasan Cemal!
Bir kez daha kutluyoruz.
“Bravo” diyoruz!
ben anlamıyorum bu adama sadece hakaretten mi dava açılmış kardeşim bu adam pkk silah bırakmasın sakın deiyen yazılar yazdı nasıl olurda teröre yardım ve yataklık etmekten dava açılmaz bu adam pkk nın akıl hoçalarından biri ben anlamıyorum nasıl bir ülke olduk. Bu adamın her yazısı teröre övgü
işte söylemeye çalıştığımız tam da bu bu adam ve cengiz çandar altanlar hakkında bu ülkede hiçbir merci yasal işlem yapmadı bu adamlar ülkenin en kritik dönemlerinde ortaya çıkıp ülkeyi karıştırdılar ve ellerini kollarını sallaya sallaya sıyrıldılar hiçbir zaman yaptıkları hainliklerin bedelini ödemediler Allah rızası için artık bir vatan sever savcı bunların yazılarını bir okuyup bu şerefsiz hainler hakkında gerekeni yapsın yeter