Hollandalı popülist gazetenin Erdoğan haberi Fetullah Gülen ihanet çetesinin kumpası çıktı.
MEDYAGUNDEM.COM- Hollanda’nın yüksek tirajlı gazetelerinden De Telegraaf’in Aralık’tan bu yana Amsterdam ve İstanbul’da yaşanan mafya hesaplaşması cinayetlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilişkilendirmeye çalıştı. Haberin Zaman gazetesinin Hollanda paralel muhabiri Basri Doğan başta olmak üzere Fetullah Gülen Terör Örgütünün (FETÖ) Hollanda’daki elemanları tarafından tezgahlanıp piyasaya sürüldüğü ortaya çıktı.
Sağcı ve popülist Türk düşmanı çizgisiyle bilinen De Telegraaf gazetesinin dün “Mafya hesaplaşması”nı konu alan ve işlenen cinayetlerin savcı tarafından araştırıldığı anlatılan paralelcilerin servis ettiği düzmece habere “Mafya hesaplaşması Erdoğan’a uzandı” manşetini attı.
PARALELCİLERİN HOLLANDA SAĞCI MEDYASI ÜZERİNDEN TEZGÂHLADIKLARI AHLAKSIZLIK
Haberde Amsterdam’daki mafya liderlerinden olduğu belirtilen Ali Ekber Akgün, 24 Aralık’ta Sarıyer’de vurulmuş, bundan 9 saat sonra ise yeraltı dünyasının tanınan isimlerinden Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin Nişantaşı’nda öldürülmüştü. Bu cinayetlere adı karışan Barış Önder de geçen hafta sonu Hollanda’da infaz edilmişti. Bu cinayetleri haberleştiren De Telegraaf, Önder’in, Sedat Şahin grubu tarafından öldürüldüğünün düşünüldüğünü yazdı. Soruşturmayı yürüten savcının hazırladığı dosyaya dayandırılan haberde, Şahin grubunun Hollanda’daki isimlerinden Zekeriya K.’nın cinayetlerle ilgili ‘azmettirici şüphesiyle’ tutuklu bulunduğu kaydetti.
FETULLAH’IN ÇETESİ TÜRK CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I MAFYA OLMAKLA SUÇLADI
Gazeteci kılıklı FETÖ mensubu paralelcilerin radikal sağcı De Telegraaf’a servis ettiği habere göre, Sedat Şahin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çevresiyle de ilişkisi bulunduğu yazılı. Paralelcilerin servis ettiği habere göre Zekeriya K.’nın Belçika numarası kullanan bir kişiyle yaptığı telefon konuşmasının kayıtları savcılık dosyasında. Bu görüşmeye göre Zekeriya K. ile görüşen kişi, “Başbakan” dediği Erdoğan’ın bir danışmanı ile irtibat kurabileceğini belirtiyor, Erdoğan’ın danışmanına Zekeriya K.’yı, “işadamı” diye tanıtabileceğini söylüyor. Aynı kişi, Erdoğan’ın Sedat Şahin’den çok etkilendiğini de ifade ediyor.
“MUHABİR” DEĞİL “MUHBİR”, SÖZDE GAZETECİ ÖZDE TETİKÇİ, PARALELCİ BASRİ DOĞAN
Gazetecilik kılığıyla ortalığı karıştıran ve zincirleme efekti vermesi hedeflenen sözde gazeteci Basri Doğan’ın haberi Cihan Haber Ajansı ve Zaman gazetesinde “AMSTERDAM CİHAN” imzasıyla yayınlandı. Ondan önce FETÖ üyeleri iz kaybettirmek için olayı geriden izleyip kendilerine ‘pasif izleyici’ havası verdikleri gözlendi.
OLAYLARI SÜREKLİ MANİPÜLE EDEN BASRİ DOĞAN HİÇ BİR YERE GİRECEK YÜZÜ KALMADI
Tetikçi olarak bilinen Basri Doğan daha önce de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Hollanda teşkilatı olan UETD (Avrupalı Türk Demokratları Birliği) hakkında yalan haberler uydurmuş, UETD başkanı Zaandam’lı işadamı Mehmet Salih Kaya’yı milletvekilleri karşısında zor duruma sokmuştu ve Türkçe konuştu için okuldan atıldığı mahkeme tarafından tescil edilen, Atatürkçü kimliğiyle bilinen ve çalışkanlığıyla dikkat çeken Türk genci Denizhan Murat Üresin’i ağza alınmayacak ifadelerle suçlayarak karalamış ve iftiralar atarak linç ettirmek istemişti. Kısa süre önce yine Hollandalı sosyal demokrat işçi partisi PvdA milletvekili röportajlarını manipüle ederek Türkiye aleyhinde ve ülkeyi kötüleyen beyanatlar vermelerini sağlayan yine Basri Doğan olmuştu.
FETULLAH’IN HAŞHAŞİLERİ PANİKTEN NE YAPACAKLARINI ŞAŞIRIP İYİCE ŞIRAZELERİNDEN ÇIKTILAR
Kamuoyunda Paralel İhanet Çetesi (PİÇ) olarak da bilinen FETÖ’nun Hollanda uzantılarının daha önce de özellikle PKK’yla bağlantılı radikal HTİB (Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği) görevlisi Mustafa Ayrancı gibi ve MHP kesimlerinin kendi örgütsel amacı için kullanmak üzere öne çıkartarak seçim öncesi huzursuzluk yaratık kargaşa yaratmak için algı operasyonu yapmasının ardından şimdi de uluslararası itibarsızlaştırma aşamasına gelmiş olması şaşırtıcı değil. Otoritelerin bunun kaynağının Fetullah Gülen adlı teröristin Türkiye’de çekeceği müebbet hapis cezasının, örgütleri dağılan ve zaten sayıları giderek azalan haşhaşileri üzerindeki etkisinden ötürü olduğu ve bundan dolayı çete mensuplarının artık nereye ve nasıl saldıracaklarını iyice şaşırdıklarından olduğu söyleniyor.