MEDYAGÜNDEM- İki gün önce A Haber ekranında Sevilay Yükselir’in “%100 Siyaset” programına katılan eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün sözleri bugün gazetelerin gündemindeydi.
Eymür’ün özellikle Çevik Bir’le ilgili sözleri birinci sayfalara da yansıdı.
Eski MİT’çi Eymür’ün, KKTC’de 1997’de yapılan tatbikatta Kıvrıkoğlu’na suikast düzenlendiği ve arkasında Çevik Bir olduğu iddiası gündem yarattı.
Bir’in Genelkurmay Başkanı olmak istediğini söyleyen Eymür, Toros tatbikatında Albay Vural Berkay’ın ölümüyle ilgili iddialarını şu şekilde dile getirmişti:
“O dönemde Berkay, Kıvrıkoğlu’nun arkasında oturuyordu. Sonra birden çadırda otururken sesler geliyor, telaşlar oluşuyor bayıldı falan diyorlar. Bir kargaşa oluyor ve neticede M16’dan atılan bir mermiyle şehit oluyor. O dönem Özel Harp’çilerin silahına baktılar ama bir netice alınamadı. Eğer o kurşun Kıvrıkoğlu’na gelseydi Genelkurmay Başkanı sırası değişecekti. Herhalde Çevik Paşa’nın işine yarayabilirdi. Amerika’da bir bayan vardı, bana ‘Muhakkak Çevik Bir Genelkurmay Başkanı olacaktı’ diyordu. Belki de ondan böyle bir intiba edindim.”
Eymür, Berkay’ı vuran kişilerin 16 Mayıs 2001 günü, Malatya’ya düşen Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini taşıyan CASA tipi askeri uçakta olduğunu da iddia etti. Aynı ekibin Gaffar Okkan suikastını de yaptıklarını, o yüzden o ekibin bir şekilde yok edildiğini öğrendiğini anlatan Eymür, hiçbir arıza sinyali vermeyen CASA uçağının düşmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Kıvrıkoğlu’nun Genelkurmay Başkanı olduktan sonra Çevik Biri’i emekliye sevk ettiğini de hatırlatan Eymür, “Belki de o suikastin kendisine yapıldığını bildiği için” dedi.
O GAZETECİLERİN HAKKNI ANCAK MEDYAGÜNDEM TESLİM EDER
Memleket medyası “balık hafızalı”, “hasis”, “hakikat körü” olduğundan iş yine MEDYAGÜNDEM’e düşüyor. Mehmet Eymür’ün Kıvrıkoğlu’na suikastin arkasında Çevik Bir olduğu iddiası yeni mi?
Hayır.
Bu meseleyi gündeme getiren ilk Eymür değil, iki gazetecidir.
İlk olarak iddia Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz tarafından 2 yıl önce yazıldı. O iddiayı geçtiğimiz aylarda Takvim Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler de köşesine taşıdı.
Haliyle MEDYAGÜNDEM de o gazetecilerin hakkını teslim etme gereği duydu.
Peki o gazeteciler neler yazdı?
Tamer Korkmaz, 29 Ocak 2010 tarihinde Yeni Şafak’ta Kıvrıkoğlu’na suikast meselesiyle ilgili şunları yazdı:
“1997 Kasım’ında KKTC’deki tatbikat esnasında suikasttan kıl payı kurtulan komutan kimdi? Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu idi.
Kurşun, Kıvrıkoğlu’nu sıyırıp arkasında oturan albayın kalbine isabet etmişti.
Peki, Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı olamasaydı…
Kime Genelkurmay Başkanlığı yolu açılacaktı?
28 Şubat’çı Çevik Bir’e!
Sürekli ‘28 Şubat bin yıl sürecek’ demeciyle hatırlanan Hüseyin Kıvrıkoğlu böylesine bir ‘kamuflaj’la konuşarak…”
Ergün Diler de 31 Mart 2012 tarihinde Takvim’de “Üç Paşa” başlıklı yazısında Eymür’den önce bakın neler yazmıştı:
“Hüseyin Kıvrıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı olduktan sonra 1997 yılında KIBRIS’taki TOROS/2 Tatbikatı’na katıldı.
Ankara’dan her yıl BÜYÜKLERİN geldiği tatbikatın en önemli konuğu Kıvrıkoğlu’ydu. Paşa ÇADIRDA kendisine ayrılan koltuğa oturduktan sonra start verildi. Ortalık toz dumandı. Tam bu sırada protokol çadırında silah sesi duyuldu. Özel Kuvvetler’e ait bir silahtan çıkan kurşun Albay Vural Berkay’ı şehit etmişti. Hedef olan Kıvrıkoğlu büyük şans eseri kurtulmuştu.
Bu suikast girişimi, şimdi olan biteni anlamak için bize yeteri kadar bilgi mirası bıraktı.
Kıvrıkoğlu’nu Genelkurmay Başkanı yapmak istemeyen güçlerin oyunu tutmamıştı. O dönemde Çevik Bir Genelkurmay İkinci Başkanı, en yakın silah arkadaşı olan Erol Özkasnak da Genelkurmay Genel Sekreteriydi. Ancak Çevik Bir, Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın bıraktığı tüm boşlukarı çok iyi değerlendiriyordu. Adeta TEK ADAMDI. Hatta bir dedikoduya göre Bir’den korunmak için odasına giriş kartının kendisinde olduğu özel bir kapı yaptırmıştı. Tabii bunlar doğrulanamayan dedikodular sadece… Özkasnak da kendi sınırlarını aşarak davranıyordu. Olağanüstü şartlarda kamuoyu kendisini tanımıştı.
Ya her gün bir gazetede manşet ya da bir kanalda röportaj verirken görünüyordu. Bir, Genelkurmay İstihbarat ile Özel Kuvvetler’i de kendisine bağlamıştı. Onun istemediği hiçbir şey olmuyordu.
Kıvrıkoğlu’na kast eden kurşun işte böyle bir atmosferde sıkılmıştı. Eğer kurşun Albayı değilde Paşa’yı bulsaydı belki KADER Çevik Paşa’ya Genelkurmay Başkanlığı yolunu açacaktı… Ama olmadı…
Kurşunun durduramadığı Kıvrıkoğlu koltuğa oturunca boş durmadı! Çevik Bir’i 1999 Ağustos’un da emekli ederek Hilmi Özkök’ü getirdi. Böylece Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı’na giden yolunu açmış oldu.”
medyagundem.com