17/25 Aralık darbesinden bu yana Fetullahçı Terör Örgütü ile birlikte hareket eden Burak Akbay, SABAH’ın yayınlarından sonra “ben Fetullahçı değilim” açıklamaları yapmaya başladı. Fetullahçı çetenin yenilgiye uğramasının ardından göstermelik yayınlarla FETÖ üyesi olmadığını kanıtlamaya çalışan Burak Akbay, hesap verme sırasının kendisine geldiğini anlayınca, bu gerçeği ortaya çıkaran SABAH’a saldırmaya başladı. Büyük panik yaşayan Burak Akbay, pişkin haberler yaparak kirli geçmişini unutturmaya çalışıyor ama arşivler unutmuyor. Aktuel.com.tr yazarı Ersoy Dede bugünkü yazısında FETÖ’nün medyadaki son tetikçilerinden Burak Akbay, Sözcü ve kalemşörlerinin FETÖ ile bağlantılarını deşifre etti. İŞTE ERSOY DEDE’NİN AKTUEL.COM.TR’DE YAYINLANAN YAZISININ TAMAMI
Hükümete dönük eleştirilerinin, cemaatle ilgisi olmadığını her fırsatta dile getiren Sözcü Gazetesi, ne kadar samimi?
Bir taraftan, Cemaat tarafından kurulan kumpaslarla tuzağa düşürülmüş canı yanmış Soner Yalçın gibi Oray Eğin gibi adamların kalem oynattığı bir gazete olduğunu iddia edeceksin..
Bir taraftan da FETÖ örgütünün tezleriyle Erdoğan ve ailesine saldıracaksın..
Bu çok da rasyonel görünmüyor göze..
**
Aynı numarayı Cumhuriyet Gazetesi de denedi bir süre..
O zaman da ısrarla sordum..
Yazılarım televizyon programlarım ortada..
‘.. Mustafa Balbay, seni içeri tıkan zihniyete daha ne kadar hizmet edeceksin?..’
diye sordum..
‘.. Hikmet Çetinkaya, bizi sen tanıştırmıştın bu örgütle, şimdi emrine mi girdin?..’
diye sordum..
Geldiğimiz noktada kimin haklı çıktığını herkes gördü..
Şimdi Sözcü de benzer bir yol izliyor..
Ama söyleyeyim : milleti aptal yerine koymayın..
Gerçi sizin okurunuza bakış açınızı da biliyoruz.
Yanlarında yoktur belki diye seçim günü, ‘beyin’ hatırlatması yaptığınızı unutmadık..
E o gazeteyi Ak Partili okur eline almayacağına göre, olsa olsa CHP’li seçmene söylemişsinizdir,
“beyninizi yanınıza almayı unutmayın” diye..
**
Şimdi sizi 6 sene öncesine götüreceğim..
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay’la ilgili az bilinen bir gerçeği, Fehmi Koru yazmıştı..
(Yenişafak – Taha Kıvanç imzasıyla)
“… Cemaat’in aklına bir kez daha hayranlık duymama sebep olan bir proje ‘Sözcü’… Öğrenciliği Cemaat evlerinde geçmiş sahibi görünen delikanlıya buradan şapka çıkarıyorum. Bulundukları yerde ‘ileri giden’ yazarlar için bir sığınak gibi ‘Sözcü’ gazetesi; 150 bin civarında satışıyla para bile kazandırıyor olmalı. Muhalefetini de yakın kontrol altında tutacaksın, neme lâzım!….”
**
Yazı tek başına kuru bir iddia ihtiva ediyor..
Biraz referansa ihtiyacımız var..
2010’da, ilk söylendiğinde anlama imkânımız belki yoktu..
Ancaaak..
2010’da kaleme alınan bu yazıdan sonra, memleket art arda onlarca badire atlattı..
İçinde FETÖ örgütünün yer aldığından kimsenin şüphe duymadığı ;
– Oslo Skandalı
– 7 Şubat Rezilliği
– Faşist Gezi Kalkışması
– İmralı Tutanakları
– Suriye Toplantısı ses kaydı
– 17 – 25 Aralık Darbe Girişimi
– Mit Tırları İhaneti
gibi konularda Sözcü ne yaptı?..
Vatana ihanet sayılabilecek en temel mesele olan Mit Tırlarında bile Mossad-CIA tesirindeki tezvirata alkış tuttu..
Ne zaman devleti cemaatin teslim alması gibi bir riski yükseltip de doğru yerde durdu?..
Hepsinden öte işbirliğini, kendi sayfalarından açıkça ifşa etti.
Bakın gazetenin en etkili yazarlarından Emin Çölaşan,
25 Aralık günü açık açık;
“.. Bizim yapamadığımızı Fethullahçılar Yaptı..” bile diyebildi..
Biz sözüm ona Emin Çölaşan’ı Gülen düşmanı bilirdik..
Ama o kirli ittifakı gözler önüne sererken, Cemaat’in bu operasyonun içinde bulunmasının kendileri için bulunmaz bir nimet olduğunu söyleyebiliyordu..
“… Biz bu işin içinde yokuz demesine inanmam. Varlar ve iyi ki de varlar! Bizim başaramadığımızı onlar başardı! Biz biliyorduk ama belgeler elimizde değildi. Onlar, devleti ele geçirmiş olmanın avantajını kullandı….”
Devletin bir örgüt tarafından ele geçirilmiş olmasını alkışlayacak kadar ileri giden Çölaşan’ın, her türlü eleştirisine rağmen Fethullah Gülen’in övgüsüne mazhar bir kalem olduğunu da unutmamak lazım
“Bizim ne işimiz olur Cemaat’le” diyen Sözcü gazetesinin Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ü de pas geçmeyelim.. Öztürk ne kadar Cemaat kumpası varsa, Şikeden, askeri casusluk dosyasına, 7 Şubat’tan, Hrant Dink’e, 17 – 25 Aralık Darbe Girişimine kadar her konuda örgüt medyasının ilk görüşüne başvurduğu adamlarından biriydi.. 17 Aralık darbe tezleri başta olmak üzere Samanyolu Haber’de, FETÖ yapılanmasının ne kadar faydalı işler yaptığını anlatıp durdu..
Sözcü şimdilerde Cemaate karşıymış numarası yaparak sözümona ‘ilkeli muhalefet’ üzerinden yeniden taraftar toplamayı hedefliyor olabilir..
Neden?
Çünkü siyasetin dizaynı için artık cemaate yakın görünmeyen bir medyaya ihtiyaç var.
– Öyle ki o medya mesela uyduruk bir Atatürk portresi üzerinden CHP’de ameliyat yapabilsin..
(Yılmaz Özdil)
– Öyle ki o medya mesela Bahçeli’nin kadın programları izlediği iftirasını atarak itibarsızlaştırma kampanyasının fitilini ateşlesin ve MHP’de ameliyata başlanabilsin..
(Rahmi Turan)
– Öyle ki o medya mesela CHP ve MHP’den milletvekillerinin koşacak gideceği yeni bir parti önerip liderlik koltuğuna da Metin Feyzioğlu’nu oturtsun..
(Rahmi Turan – Tokmak)
– Öyle ki o medya mesela MHP’nin Meral Akşener’le %25’i geçeceğini yazıp tabanın tercihine tesir etsin
(Uğur Dündar)
vs.. vs..
Sözcü’yü yöneten kadrolar, artık bu numaraları kimsenin yemediğinin umarım farkındadır..
Kalın sağlıcakla