HSYK başmüfettişi: Paralel Yapı sanıklarının tahliyesine kalkışan 2 hâkim, 7 soruşturma dosyasındaki 586 klasör evrakın bir tanesine dahi bakmadan, reddi hâkim ve tahliye kararı aldı.
HSYK başmüfettişi, Paralel Yapı sanıklarının tahliyesini amaçlayan şüpheli iki hâkimin, Paralel Yapı ile ilgili 7 ayrı soruşturması dosyasına ait 586 klasör evrakın birisine bile bakmadan reddi hâkim ve tahliye kararı yazdıklarını belirtti. Hâkim Metin Özçelik tarafından 24 Nisan günü alınan reddi hâkim kararına ilişkin bir gün sonra İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından söz konusu kararın yok hükmünde olduğuna dair karar alındığı, şüpheli hâkimlerinse bu kararlardan haberdar oldukları halde tahliye müzekkerelerini yazmakta ısrar ettikleri ifade edildi.
FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇİNDELER
Paralel Yapı soruşturmalarında tutuklu 63 şüphelinin serbest kalmalarına ilişkin tahliye kumpasında şüphelilerle fikir ve eylem birliği yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan hâkimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer’in, tutuklanmaya sevk edilme gerekçelerine SABAH ulaştı. Hâkimler hakkında soruşturma yürüten HSYK başmüfettişi tarafından Bakırköy Cumhuriyet
Başsavcılığı’na gönderilen tutuklama talepli yazıda şu net tespitler yapıldı:
İki hâkim, şüpheli müdafilerinin verdiği bilgilerle sınırlı kaldı.
Soruşturma evraklarının tümüne vakıf olmadılar. 586 klasörden oluşan tüm soruşturma dosyalarını hiç görmediler, UYAP üzerinden de inceleme yapmadılar. Hâkim Metin Özçelik tarafından alınan reddi hâkim kararına ilişkin, bir gün sonra İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından söz konusu kararın usul ve yasalara aykırı olduğu, hukuken yok hükmünde olduğuna dair kararı bulunduğu belirtilen başmüfettiş yazısında, tahliye kararı verilmeden ve müzekkereler yazılmadan şüpheli hâkimlerin bu kararlardan haberdar oldukları buna rağmen ısrar ettikleri de ifade edildi.
YASA DIŞI OLDUĞUNU BİLE BİLE…
İki hâkimin 5235 sayılı yasanın 10. maddesi gereği, soruşturma aşamasında hâkim tarafından verilmesi gereken kararları alma noktasında, sulh ceza hâkimlerinin yetkili olduğunu bile bile söz konusu reddi hâkim ve tahliye kararlarını aldıkları belirtilen yazıda, ayrıca iki hâkimin İstanbul Adalet Komisyonu Nisan 2015 nöbet çizelgesine riayet etmedikleri, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 6 Şubat 2015 günü kaleme alınan yazıyı da hiçe saydıkları da kaydedildi. Raporda, kuvvetli suç şüphesi ve delillerin de tam anlamıyla toplanamamış olması sebebiyle tutuklamanın yerinde olacağı kaydedildi.
REDDİ HâKİM KARARI DA İPTAL
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, İstanbul’da görevli 10 sulh ceza hâkiminin reddi yönünde verdiği 24 Nisan tarihli karar, aynı mahkemeye yeni atanan hâkim tarafından iptal edildi.
‘YASAYA AYKIRI ‘
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, söz konusu mahkeme tarafından İstanbul Adliyesi’nde görev yapan 10 sulh ceza hâkiminin, 7 ayrı dosyada şüpheli bulunan 63 kişiye ait dosyalara bakamayacağına ilişkin kararının yasa ve usullere aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılmasını istedi. Kararı veren Hâkim Metin Özçelik’in HSYK tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde açığa alınması üzerine, geçici olarak görevlendirilen yeni hâkim de kararın iptali yönünde yapılan başvuruyu yerinde gördü. Yeni hâkim verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi. Yazılan karar gerekçesinde, sulh ceza mahkemelerinin yapılan kanuni değişiklik ile sulh ceza hâkimliklerine dönüştürüldüğü, bu hâkimliklerin soruşturma aşamalarında verdikleri kararların birer mahkeme kararı değil hâkimlik kararı olarak değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi. Kararda, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Adliyesi’ne gönderilen 6 Şubat 2015 tarihli görüş yazısında da bu durumun açıklandığı belirtildi.
‘HUKUKİ YANILGI’
Kararda şöyle denildi:
“Mahkememizin hukuki yanılgıya düşülerek verilmiş olan bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkememizin görevine girmeyen bir hususta karar verdiği, bu kararın yok hükmünde sayılmasının gerektiği anlaşılmış olmakla hüküm kurulmuştur.”
Bilindiği gibi İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararı da mahkeme hâkiminin değişmesi ardından yeni görevlendirilen hâkim Erdoğan Şimşek tarafından yok hükmünde sayılmıştı.
(NAZİF KARAMAN/SABAH)
Sonunda mahkemeleri ve hukuk sistemini de kendilerine benzettiler.
Hukuk işi sağlam bir muhakeme yeteneği gerektiren bir iştir.
Salim akıl ve sağlam muhakeme yeteneği ise; fetullahçılarda olmayan şeydir. Sebebi ise, kalbin zümrüt tepeleri, kırık mizrap, kırık testi, sızıntı dergisi zaman gazetesi gibi yayınlardaki zırvaları okuya okuya akl-ı selimlerini ve muhakeme yeteneklerini dumura uğratmalarıdır.
Hal böyle olunca akıl dışı işler onların nazarında normal görülüyor. Abilerinin ve pensilvanyalının rızasını kazanmak için en ipe sapa gelmez işleri yapmaları şakirtlik gayreti ile tevil edilip normal karşılanıyor.
İnsan düşündükçe ve bunların garabetlerini gördükçe akıl nimetinin ne kadar kıymetli ve büyük bir ılahî lûtuf olduğunun farkına varıyor. Allah(cc) kimseyi mahrum etmesin. Velev ki fetullahçı da olsa.