Cumhuriyet gazetesinde “Mustafa Halif” müstear ismiyle yazan kişinin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı Ahmet Sever olduğu iddia edildi.
MEDYAGUNDEM.COM- Cumhuriyet gazetesi paralel terör örgütünün kontrolüne girer girmez, hemen Gülen örgütünün tipik “maskeli fitneciliği” de devreye girdi. Namert Gülenciler müstear bir isimle Ak Parti’ye yönelik “fitne operasyonu”nu devam ettirdi. Bu kez fitnenin müstear adı Mustafa Halif.
Twitter’da “Fuat Avni” trolüyle fitnecilik peşindeki Gülen örgütünün Cumhuriyet’teki “trolü” ise Mustafa Halif.
Peki kim o isim gerçekte?
Bugün bazı iddialar medyaya yansıdı.
Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, Yeniçağ gazetesindeki bugünkü yazısında, “Gül’ün yeni medya kanalı, ulusal ölçekli sol çizgideki bir gazetede Taha Kıvanç benzeri yazılar yazan mahlaslı biri. Bu isimde yazan da Gül’ün çok yakın bir danışmanı. Gül, bu isme kendi hakkında da kitap yazdırıyor” şeklindeki kulis bilgisini aktardı.
Ahmet Takan’ın bu yazısı, Cumhuriyet’tin müstear isimli yazarı ‘Mustafa Halif’in Gül’ün danışmanı Ahmet Sever olabileceğini akla getirdi.
Mustafa Halif’in yazısı, Pazar günkü Cumhuriyet’te “Gül ancak Başbakan olarak döner” başlığıyla yayımlanmıştı.
‘MÜSTEAR SEVER YAZAR’
Yenişafak gazetesinden Taner Korkmaz da bugünkü “Meğer ne çok severmiş de, haberimiz yokmuş!” başlıklı yazısında Cumhuriyet’teki Mustafa Halif’i yazdı. Cumhuriyet’in bu yazarla birlikte yüzünü Abdullah Gül’e çevirdiğini öne süren Korkmaz, Mustafa Halif için “Müstear sever yazar” yakıştırmasında bulundu. Korkmaz’ın iması direk Ahmet Sever’i işaret ediyordu.
Ahmet Sever Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde paralel örgütle elele pek çok fitne operasyonunun da kahramanıydı.
Tamer Korkmaz’ın yazısı ise şöyle:
“REJİM İÇİN BÜYÜK TEHLİKE”DEN “REJİMİN GELECEĞİ”NE!
Ecnebi Cumhuriyet’in, okuyucularının karşısına yenilenmiş bir mizanpajla çıktığı ilk nüshasında Cüneyt Arcayürek’in yazısı “Siyasete Dönmeli” başlığını taşıyordu: Arcayürek’in siyasete dönmesini istediği isim mi, Abdullah Gül!
Şu cümlesinin altını çizmek durumundayız: “Gül, rejimin geleceğini dikkate alarak AKP’de politikaya dönmeli…”
“Rejimin geleceği” ha! “Fevkalade konforlu” bir klişedir!
Abdullah Gül’ün adı, 2007’de AK Parti’nin Köşk adayı olarak açıklandığında da, Cumhurbaşkanı seçildiğinde de…
Genelde Cumhuriyet gazetesi, özelde Cüneyt Arcayürek bu gelişmeyi “rejim için büyük bir tehlike” olarak görüyordu!
Arcayürek’in, Çankaya Köşkü’nde verilen “ilk sivil Cumhuriyet resepsiyonunun” ardından neler yazdığını ise çoktan unuttuk:
Hayrünnisa Gül’ün başörtüsüne “At Gözlüğü” diye hakaret etmişti, Arcayürek! (2 Eylül 2013)
CUMHURİYET’TEKİ “GÜL” KOKLAYAN YENİŞ MÜSTEAR YAZAR
“M.Ali Birand’ın Talebesi” Can Dündar’ın yönetimindeki Cumhuriyet’te zuhur eden bir “müstear yazar” var: Mustafa Halif!
Kısaca “Mu-halif” demeye çalışan bir müstear!
“Bağımsız Türkiye”ye muhalif Cumhuriyet’in “görünmeyen yazarı” kendi imzasıyla meydana çıkamıyor; bu demektir ki bir “manisi” var!
“AK Parti’de ikilik çıkarmaya” oynuyor…
Arcayürek gibi o da şu sıra “Gül” kokluyor…
Yeni “vazifeleri” bu olmalı!
DERİN BARONLAR’IN “KALEYİ İÇTEN FETHETME” PLANI!
Mustafa Halif’in yazısı, Pazar günkü Cumhuriyet’te “Gül ancak Başbakan olarak döner” başlığıyla “ikinci büyük haber” olarak anonslanmıştı:
“Abdullah Gül’e yakın kaynaklara” dayandırdığı kulis haberinin özeti şu:
“Seçim sonrasında Ahmet Davutoğlu kısa bir süre Başbakanlık yapıp görevini Abdullah Gül’e devredecek;
Gül de bir dönem Meclis Başkanı olacak, sonra ver elini Başbakanlık!”
Erdoğan ve Davutoğlu’nun “dışlanması” anlamına gelen bu senaryo, Derin Baronlar’ın “kaleyi içten fethetme” planı olmalı!
“Gül’ün Başbakanlığı” senaryosunda, “Paralel Yapı ile mücadeleden vazgeçileceğini” de hesaplıyorlardır: şimdilik bunu açık etmiyorlar!
Mustafa Halif, sütunundaki ikinci kutuya da “CHP Gül’e gül uzatıyor” başlığını atmış!
CUMHURİYET’İN “MÜSTEAR SEVER” YAZARI!
CHP’yi ziyaretinde “üst katlarda mukim bir üst düzey yönetici” ile konuşmuş; “müstear sever” yazara, bakın ne demişler:
“Erdoğan’ın geri plana çekildiği Gül’ün başbakan olduğu bir yapılanmada CHP iktidara ortak olabilir. Seçim sonrası Erdoğan’sız bir CHP-AKP Koalisyonu mümkün…”
“ERDOĞANSIZ AKP” PLANLAYANLARIN YENİ SİYASİ MÜHENDİSLİK HESABI
Ne demişler? Aç tavuk kendisini darı ambarında sanır!
Pekâlâ, “Uçuş serbest” de diyebilirsiniz!
Bir dönem “Erdoğansız AKP” planlayanların…
Senaryoları yerle bir olunca, yeni “siyasi mühendislik” hesaplarından “fal tuttukları” anlaşılıyor.
KOÇ’LARIN KEHANETİNİ DE CUMHURİYET’TE ARCAYÜREK’TEN ÖĞRENMİŞTİK
2011 genel seçiminden önce de “CHP-MHP Koalisyonu” senaryosu yazılmıştı; finalde, hayal tacirliği ellerinde kaldı:
Mustafa Koç’un, ta Temmuz 2009’daki seçim kehanetini hatırlıyoruz: “AKP parlamentodaki çoğunluğunu yitirecek, bu durumda CHP-MHP Koalisyonu olabilir” demişti…
Ne zaman mı? Babasıyla birlikte, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’yi Nakkaştepe’de ağırladıklarında!
Vehbi Koç’un damadı İnan Kıraç’ın 12 Haziran 2011 seçimi kehanetini de bir türlü unutamıyoruz! Baron Kıraç “Güvenilir kaynaklardan aldığı bilgiye dayanarak, CHP’nin genel seçimde birinci parti çıkacağını” iddia etmişti…
İnan Kıraç’ın böylesine “akla ziyan” bir kehanet yaptığını nereden öğrenmiştik?
El Cevap: Cüneyt Arcayürek’in Cumhuriyet’teki yazısından!
Hatta, İnan Kıraç o denli iddialı imiş ki…
Arcayürek ile dönemin Cumhuriyet genel yayın müdürü İbrahim Yıldız’a “Sizinle bu konuda bahse bile girebilirim…” demiş!
Cumhuriyet, İnan Kıraç’ın “nüfuzu altında” bir gazetedir.
O dönemde İnan Kıraç’ın çöpe giden kehaneti ile bir anda “ümitlenen” Arcayürek mi, şimdilerde “rejimin selameti” için umudunu “Gül’ün AKP’ye dönüşüne” bağlamış durumda!
Aslında “Abdullah Gül’ü ne kadar çok sevdiği!” birdenbire aklına geliverdi!
AK PARTİ İÇİN GÜL SENARYOSU PİŞİRMEYE BAŞLAYAN GÜÇ ODAĞI
Can Dündar’lı Cumhuriyet’e yüklenen bir “siyasi misyon” olduğu aşikar: AK Parti için Gül senaryosu pişirmeye başlayan güç odağının medyadaki ayaklarından birisi de “Yenilenen” Cumhuriyet!
17 Aralık’tan bu yana, Cumhuriyet Paralel Yapı’ya koltuk çıkıyor. Paralel Darbe Girişimi’ne hiçbir itiraz yok, desteği var!
Gazetenin, Paralel Yapı’yı “aklamaya” yeltenen bir yayın kulvarında koşması ise Can Dündar’ın Cumhuriyet’in “perde arkasındaki” en etkili ismi olduğu dönemde başlamıştı…
Önce, Paralel Polis Şefi ile buluşmasını, sonrasında Paralel Savcı “Mister Kara” ile röportajını hatırlıyoruz.
17 Aralık 2013’ten iki ay kadar önce Cumhuriyet’e yazar olan Can Dündar, şimdilerde Ecnebi Cumhuriyet’in kaptan köşkünde ve Cumhuriyet Paralel destekçiliğini ayan beyan icra ediyor.
“Yenilenen” Cumhuriyet’in manşetinde MİT’in yardım TIR’larına operasyon düzenleyen ve görevden alınan Paralel Savcı vardı!
Cumhuriyet’in, o TIR’lara yönelik Paralel Kumpas’a destek atışının son örneği de diyebiliriz…
Suriye’deki Türkmenlere insani yardım götüren TIR’lara hareket çekilmesi, “CIA ve MOSSAD’ı pek memnun eden” bir Paralel Operasyon’du.
Cumhuriyet’in, “Paralel Yapı’nın “casusluğuna” da hiçbir itirazı yok; dahası desteği var!