Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili kara propaganda yapan yorumcuya sert çıkan ve bir anda dünya gündemine oturan Arap El Hivar TV spikeri Salih El Azrak, Orhan Sali moderatörlüğünde A Haber’de yayınlanan ‘Diplomasi’ programının canlı yayın konuğu oldu.
‘HER ARAP ÜLKESİ İÇİN ERDOĞAN BÜYÜK LİDER’
Tartışma programlarında bazen bunun gibi konulara rastlıyoruz. Ancak mümkün mertebe tarafsız kalmaya çalışıyoruz. Programın genel akışına ve hizmet politikasına uygun olarak sınırların aşılmasına müsaade etmiyoruz. Özellikle bu konu için Sayın Erdoğan’a dil uzatması konusunda açıkçası Sayın Erdoğan’ın benim savunmama ihtiyacı yok. Herhangi bir Arap ülkesinde Tayyip Erdoğan ile ilgili sorular sorduğumuzda yaptıklarıyla büyük bir liderdir.
‘ERDOĞAN TÜRKİYE’DE BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATTI’
Gazze’ye karşı tutumunu gayet iyi biliyoruz. Arap liderler bu konuda suskun kaldığında o tek başına bunun savunuculuğunu yaptı. Türkiye’de çok büyük başarılara imza attı . 12 yıl boyunca çok büyük ekonomik politikalara, eğitim, sağlık ve milli gelir açısından çok önemli konulara imza attı. Bu çerçevede ben veya herhangi bir Arap, Türkiye’ye karşı veya Adalet Partisi’ne karşı dil uzatılmasına izin vermez. Ben bu lafımı öylesine söylemiyorum, bilerek söylüyorum.
‘PROGRAMIMDA TARAFSIZDIM, DOĞRUYA SAHİP ÇIKTIM’
Bizim medyada tarafsız olma politikamız var. Tarafsız olmak öldürenle öldürülen arasında tarafsız kalmak değil; tarafsız olmak, insanların sesini duymak, insanlarla beraber durmak. Evet ben programda kesinlikle tarafsızdım. Ben bu çerçevede Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktığımda doğruya sahip çıktım. Türkiye’de ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında hep bunu gördüm.
‘ARAP LİDERLERİ BATI ÜLKELERİNDEN İMDAT UMUYOR’
2010’da Marmara’daydım, bir grup çok değerli insanla görüştüm ve çok mutlu oldum. Bizi ayıran herhangi bir konu yok. Türklerle Araplar aynıdır. Bizi dinimiz, tarihimiz, coğrafyamız birleştiriyor. Bizi bölecek herhangi bir konu yok. Maalesef Arap liderlerinin Nusra’yı savunanlara karşı nasıl bir politika uyguladıklarını görüyoruz. Arap Baharı’na nasıl karşı çıktıklarını gördük ve Batı ülkelerinden imdat umarak nasıl Arap ülkelerine çektiklerini görüyoruz. Bizim şu anda Libya’da, Tunusta , Mısır’da, Suriye’de ve Yemen’de Arap Baharı’na karşı gördüklerimiz tamamen uluslararası bir oyundur. “Arap Baharı” insanların geleceklerine, umutlarına, insanlar arasındaki adaleti sağlamak için demokratik bir gelecek bekliyordu. Daha farklı bir şey istemiyordu.
‘ARAP LİDERLERİNE SAYGI DUYMUYORUM’
Ancak Arap ülkelerindeki bazı yönetimler demokrasiden korkuyor. İnsanların, mazlumların, zayıf düşenlerin sesini duymaktan korkuyor ve “Arap Baharı”nı başarısız kılmaya çalışıyor. Maalesef bu yönetimlerin Mısır’da, Yemen’de ve Libya’da da görüldüğü gibi oyunları hala devam ediyor. Ancak bir tek Tunus’un bu oyundan kurtulduğunu gördük . Sayın Erdoğan’a gelince bu konuştuğumuz konu dışında ben açık bir şekilde söylüyorum; Arap liderleri beni hiçbir şekilde onurlandırmıyor, saygı da duymuyorum. Ben gazeteciyim, ben medyacıyım ama bütün görüşlerimi açık bir şekilde söylüyorum: Erdoğan bizdendir ve biz de ondanız. İnsanlara yakın, insanların düşüncesine yakın, açık ve nettir.