Gazinocular kralı…
Sabah gazetesinde “Çankaya çıplağı da orda sahneye çıktı, Kumkapı katili de” diye anonslanmış Bursa Köşk Gazinosu zamanında. Kendi anlatımıyla genelev çaycılığından gazino patronluğuna yükselen Köşk’ün sahibi Fahri Balcı açıksözlü: “Medya parlatınca dayanamıyorum” diyor. Ve ekliyor; “15 dakika şöhret olmanız yeterli, burda yeriniz hazır”.
Bursa Köşk’ün diğer kadro doldurma yöntemi ise gözden düşen starlar;Hürriyet bunu “Unutulmuş yıldızların gazinosu” diye haberleştirmiş. Artık ne hayranı ne seyircisi kalan, bitpazarında satılsa alıcısı çıkmayacak isimler bir taşra gazinosunda da olsa tekrar neonlarla isimleri yazılınca mutlu oluyorlar belli ki bu sistem tıkır tıkır yürüyor senelerce…
Kendisine dokunmadığım yıllar boyunca benle iyi geçinen Ayşegül Aldinç, iş teklifi almadığı o günlerde “Her an Bursa Köşk’ten telefon gelmesinden korkuyorum” demişti bir keresinde. Bursa Köşk Gazinosu, starların korkulu rüyası işte böyle. Kariyerin bittiğini tek bir telefonla teyit ediyor Fahri Balcı: “Burda çalışmak ister misiniz” sorusu ile. Fahri Bey arayınca biliyorsunuz; artık daha fazla çabalamaya gerek yok. Bu son durak; dönmedolaptan inmek lazım yerlere düşmeden.
Masası kalmayanlar…
Şarkıcıların oyuncuların hası da zaten Köşk Gazinosu’ndan teklif gelmesini beklemeden kenara çekilmeyi biliyor. Ama gazino sisteminin günümüzdeki en baba mirasçısı olan basınımızda durum bu değilmiş ne yazık ki!
İşte “Yalnız medya dünyasının değil, kamuoyunun da yakından tanıdığı isimler Birgün çatısı altında toplanmaya hazırlanıyor…” diye muştulanıyor bize envai çeşit medya sitelerinden son havadis. Kamuoyu başlığı altında bütünlenen kasaplar federasyonu, TEMA vakfı, hemşireler meslek birliği ve ülkenin tüm diğer sivil toplum kuruluşları herhalde şenliklerle kutlayacaktır bunu. Öyle ya, bekçi Murtazalar geri dönüyormuş gazino sahnelerine. Epey kötü bir yazar olduğunu hatırladığım Banu Güven’den halay kraliçesi Nuray Mert’e, adını saymak vakit kaybı olacak bir çuval işsiz bakkal ulusalcı tartar, yeniden recycling yöntemiyle toplum hayatımıza kazandırılıyor.
Bir zamanlar sahip oldukları hayran kitleleri tarafından hatırlanmaz olmuş, isimlerinin en tepeden anons edildiği Istanbul gazinoları (Hürriyet, Milliyet, NTV falan) tarafından yeni yıldızlara yer açmak için gözden çıkarılmış bu eski starlar artık Köşk Gazinosu tarafından aranır hâle gelmişler; işin acıklı yanı buna da gönülden razılar görünen o ki; yeter ki bir sahne, bir parlayan ışık…
Nişantaş’taki abajur dükkânında bir zamanlar fotoğrafının çıktığı sararmış gazeteleri komşularına gösterip sokak kedilerini beslemek yetmiyor demek ki mesela Nuray Mert’e (ki Brigitte Bardot’ya bile yetmişti bu kadarı) gidip görüşmeler falan yapıyor bir de ciddi ciddi Birgün ile. Haberde aralık ayına kadar süreceği açıklanmış görüşmelerin bu “artık uvertür”lerle. Sanırsınız Kıbrıs sorununa çözüm bulunacak! Oysa işin ustası Fahri Bey ne güzel özetliyor durumu satır aralarından gülerek bize; “beklerim teklifi yapıp” diyor. Paşa paşa gelecekler demeye getiriyor Fahri Bey; başka gazino mu var gidecekleri? Hikâyenin morali: madem girdiler bu yola, Fahri Bey’den feyz alsınlar bari Birgün’cüler. Yoksa adamı suya götürüp susuz getirir bu bin bir oyun bilen halaycılar… Gazinonun elden gitmesi ihtimali bile var! Benden söylemesi.
BARBAROS ALTUĞ/TARAF