Necip Fazıl Ödülleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Ödül sahipleri, Necip Fazıl Kısakürek’in mirasının sağladığı zenginliğin Türk edebiyatı için önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulümle payidar olunamayacağını belirterek, ‘Bizim farkımız işgal değil ihya, yağma değil fetihtir. Bir devlet topraktan ziyade gönülleri fethedebildiği ölçüde büyük olur” dedi.
Türk şiir ve fikir hayatının en önemli isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek adına verilen Star Gazetesi Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri’ne layık görülenler Haliç Kongre Merkezi’ndeki törenle ödüllerini aldı. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, eşi Nurten Sancak, Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak, siyasetçiler, işadamları ve çok sayıda davetli katıldı.
FARKIMIZ ZARAFETTİR
Erdoğan konuşmasında, “Tarih belli bir dönem zulümle, kanla, savaşla geniş topraklar işgal etmiş ancak saman alevi gibi sönmüş devletler kabristanıdır” diyerek şunları söyledi: “Çünkü zulüm payidar olmaz. Bizi tarihteki diğer devletlerden, ayıran fark budur. Farkımız; işgal değil ihya, yağma değil fetihtir.
Zenginlik değil adalet önemli
Göçmen kuşlara dahi sığınacak bir yuva kuran inceliktir. Fakirleri incitmemek için sokağın köşesine sadaka taşını yerleştiren zarafettir. Büyük devletler, toprakları geniş, orduları kalabalık, hazinesi zengin olduğu için büyük değillerdir, bunların hepsi gelip geçicidir. Büyük devletler asıl ilme, bilgiye, edebiyata, sanata, şiire, mimariye, fikir hayatına yaptıkları katkılarla bu sıfatı kazanırlar. Bir devlet, sınırları içinde adaleti, barışı, huzuru, sevgiyi tesis edebildiği, topraktan ziyade gönülleri fethedebildiği ölçüde büyük olur.”
Şükranlarımı sunuyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül gecesini düzenleyip ve geleneksel hale getirenlere teşekkür ederek şöyle devam etti: “Bu yıl ikincisi takdim edilen Necip Fazıl Kısakürek ödüllerinin yayın hayatımız ve fikir dünyamız için hayırlara vesile olmasını Rabbimiz’den niyaz ediyorum. Rabbim ondan razı olsun. Şefkatiyle merhametiyle bizleri kuşatsın. Üstadımızın aziz hatırasına sahip çıkan STAR Medya Grubu’na, Sayın Ethem Sancak, Sayın Murat Sancak ve Sayın Nuh Albayrak’a şükranlarımı sunuyorum. Bu ödüllerin ülkenin en prestijli etkinliklerinden biri olarak yurtdışına da açılacağına, uluslararası bir boyut kazanacağına inanıyorum.”
Ne mutlu Müslümanım diyene!
Geçtiğimiz yılın Saygı Ödülü sahibi Nuri Pakdil, konuşmasında, “Ne mutlu ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed’in izinde yürüyenlere. Ne mutlu Müslümanım diyene” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Saygı Ödülü’ne layık görülen kültür ve edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Rasim Özdenören, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı. Erdoğan sahneye çıkarken geçen yılın Saygı Ödülü sahibi Nuri Pakdil’i de çağırdı. Kürsüye çıkan Pakdil kısa bir konuşma yaptı.
ERDOĞAN DAVA ARKADAŞIM
Sözlerine Erdoğan için ‘Dava arkadaşım’ diyerek başlayan Pakdil şunları söyledi: “Hepinizi anti emperyalist, anti kapitalist, anti sosyalist, anti firavunist bilinçle selamlıyorum. Ne mutlu ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed’in izinde yürüyenlere. Şimdi bir slogan atacağım. Sloganıma büyük alkış bekliyorum. Ne mutlu Müslümanım diyene.” Daha sonra kürsüye gelen Özdenören ise, Erdoğan’a ‘Yürüyüşünüz yeter’ diyerek, övdü. Özdenören konuşurken, Erdoğan ve Pakdil’in kendisini sahnede ayakta beklemesi üzerine, oturmaları ricasında bulundu. Ancak Erdoğan ve Pakdil, Özdenören’i konuşmasını sahnede ayakta bekleyerek dinledi.
Şiir dinletisinde duygusal anlar
Necip Fazıl’ın hayatı ve çalışmalarını anlatan sinevizyon gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesinden Kısakürek’in ‘Zindandan Mehmed’e Mektup’ isimli şiiri dinletildi. Erdoğan’ın cezaevine girdiği günlerde çıkardığı kasetinde yer alan şiir dinletisi sırasında salonda duygusal anlar yaşandı.
EMİNE ERDOĞAN’DAN ERASLAN’A ÖDÜL
Necip Fazıl Hikaye Ödülü’ne layık görülen Sibel Eraslan ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’dan aldı.
Hikaye
Cesareti bize umut oldu
Deha ve cesaret… Bu iki kavram, Kısakürek’in yerli duruşunun kimyasını belirlemiştir. Onun sözü ve sanatı, sadece çok sevdiği ve ömrünü verdiği Anadolu için değil tüm doğunun yıkılmış coğrafyalarına da umuttur.
SiBEL ERASLAN
‘Tango ve Balık’ ile ‘Parçası Benden’ adlı öykü kitapları Dergah Yayınları’ndan çıktı. Kadın haklarının yanı sıra siyaset alanında da çalışmaları bulunuyor. Hikayeleri son İtibar dergisinde yayımlanıyor.
TERCÜME
Tek kültür yeterli olmaz
Hiçbir kültür tek başına yeterli olmaz. Başka kültürlerle temas etmeyen, irtibat kurmayan kültürler sanatlar, şiirler, fikirler fakir kalırlar. Zaman içerisinde kaybolurlar.
SENAiL ÖZKAN
Özkan, tercüme konusunda Türkiye’deki en önemli isimlerden biri. Özkan, özellikle Goethe’nin Türkçede tam tercümesi bulunmayan Doğu-Batı Divanı’nı başarılı bir şekilde dilimize kazandırdığı için ödüle layık görüldü.
FiKiR-ARAŞTIRMA
Klasiklerle gelenek ilerler
Rahmetli üstat adına verilen ödülü almak onur verici. Akademik hayatım boyunca bu geleneğin klasikleri üzerinde yoğunlaşmaya çalıştım. Evet, geleneği klasikler taşır.
iLHAN KUTLUER
Çeşitli çevirilere imza attı. Makalelerini ‘Akıl ve İtikad: Kelâm-Felsefe İlişkileri Üzerine Araştırmalar” başlığıyla topluca neşretti. MÜ İlâhiyat Fakültesi İslâm Felsefesi Anabilimdalı’nda öğretim üyesi.
ŞİİR
Üstatla bir yakınlık var
Necip Fazıl ile aramda bir yakınlık, soyağacı ilişkisi olduğunu belirtmemde sakınca bulmuyorum. Onun cümleleri başka yerlerde kurulamayacak cümlelerdi.
CEVDET KARAL
İlk yazıları 1983’te yayımlandı. 1998-2004 arasında çıkan Kaşgar Edebiyat-Kültür dergisinin kurucu ve editörlerinden. Horozlu Ayna ve Ölüm, hilkatin İlk Günleri Cesedi Nereye Gömelim gibi kitapları bulunuyor.
SAYGI
Fikri eserleriyle nesilleri besledi
1940 yılında Maraş’ta doğan Rasim Özdenören, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini ve İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. Mavera dergisiyle başlayan süreçle birlikte edebiyatımızda büyük katkılarda bulunan Özdenören,fikri eserleri nesilleri beslemiş, aydınlatmış bir yazar olarak, öykü alanında verdiği eserlerle Türk edebiyatında etkili oldu. Özdenören, kültür dünyamızı aydınlatan saygın bir değer olarak Necip Fazıl Ödülü’ne layık görüldü.