İki gün önce Pensilvanya tetikçisi Taraf’a verdiği röportajda “darbe çağrısı” yapan sözde liberal Murat Belge’nin ipliğini pazara Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç çıkardı. İşte “Murat Belge maskesini çıkardı” başlıklı yazısı:
KABE’Sİ LONDRA’DIR
Sempatik bir adam değildir: Kaba sakalın ardına saklanan, asla gülmeyen bir asık surat… Ağır oturan molla tipi… “Tweed” ceket, yün kravat, Oxford ya da Cambridge “pub“larında elinde Guinness bardağıyla tepişen İngiliz akademisyen prototipi…
Kâbe’si de Londra’dır zaten, her konuya “İngiliz süzgecinden” geçirerek yaklaşır. Asıl mesleği İngiliz edebiyatıdır, bu kesmeyince sosyalist teorisyen kesilmiştir.
Üniversite dışında, “özel sektörde” hiçbir işte çalışmamış, bizim gibi ezilmemiş, sömürülmemiş, işsiz ve aç kalma endişesi yaşamamış, hayatında hiçbir fabrikanın kapısının önünden geçmemiş “salon sosyalistlerine” mükemmel bir örnektir. (Sorarsanız “Karl Marx da burjuvaydı” deyip geçerler.)
GİDECEK KAPI BULAMAYINCA FETULLAH’A ASKER YAZILDILAR
Uzunca bir süre sözde liberal takıldılar, sonra herkes kendi asıl mevzilerine döndü: Sosyalistler yeniden sosyalist, Kemalistler yeniden Kemalist oldular, gidecek kapı bulamayan da Fethullah’a yazıldı. Fakat ortak özellikleri, son tahlilde, İstanbul sermayesinin askerliğini yapmaktır. Yeni Demokrasi Hareketi’nden beri bu böyledir.
“Tamamen duygusal” nedenlerle mi, onu da bilmem artık!
ERDOĞAN’DAN ÖLESİYE NEFRET EDEN BELGE’NİN DARBE TEHDİDİ
Murat Belge, elbette Recep Tayyip Erdoğan’dan ölesiye nefret edenler ekibinden… Bunu Fethullah Gazetesi’nde uzun süredir dile getiriyor, diğerlerinden azıcık farklı olarak üstüne bir de “darbe tehdidini” ekliyor.
Çok sık yapıyor bunu. “Bir bildiği” olamaz, istihbarat kaynaklarına yakın olduğunu sanmıyoruz. Yerli yersiz ikide bir tekrarlanan uyarıda da biz ister istemez “endişe değil temenni” ararız!
Sayın Belge’yle geçen gün kendi gazetesi uzunca bir “kıyak söyleşi” yapmış. Belge bu söyleşide fikirlerini toparlamış, özetlemiş. İleri de geçmiş:
Sosyalistlere, AKP’ye karşı yanyana durmayı ve hatta “CHP’nin de yanında durmayı” öğütlüyor.
“Madem ki gazete olarak muhalefete geçtik, oyumu CHP’ye vermeyi düşünebilirim artık” diyen manyaklara yaptığımız gibi gülüp geçelim mi?
GÜLÜNÇ OLUYORSUNUZ DA FARKINDA DEĞİLSİNİZ
Bütün sosyalist ve komünist oylarını toplasanız, hatta buna bir de maskeli “nasyonal sosyalistleri” ekleseniz, yüzde 1’i ancak buluyor… HDP’ye kaçacak olan CHP oylarının bir kısmını ancak karşılar… Kaldı ki sosyalistlerin çoğu da HDP’ye oy verecek.
“Zaten sayımız az” diyen de kendiniz değil misiniz? Bu durumda CHP’nin yanında dursanız ne olur, arkasına geçip iki puan alsanız neye yarar, amuda kalksanız ne yazar? Gülünç oluyorsunuz da farkında değilsiniz.
Sayın Belge, “artık emir ve komuta zinciri içinde 12 Eylül tipi bir darbe olmaz ama 27 Mayıs tipi bir darbe olabilir” demiş.
Karar verin Murat Bey, yanyana esas duruş mu göstereceksiniz, CHP’yi mi destekleyeceksiniz, darbe mi bekleyeceksiniz?
Aman dikkat edin, o darbeciler (varsa eğer) “bunlar Kürt bağımsızlığına sıcak bakmışlardı” diye sizleri de okkanın altına göndermesinler sakın!
Yerli yersiz çıkışlarla ilgi toplayıp sönmüş havamızı şişirelim derken evdeki bulgurdan olmak da var…
Daha önce bunun analığınında babasında aynı yolun yolcusu olduklarını Medya Gündem ortaya dökmüştü, aynı görevleri zamanında analığı Gabor ve Babası harfiyen yerine getiren tescilli bir aile oldukları artık biliniyor.