MEDYAGÜNDEM- Uğur Mumcu’yu kim öldürdü? Artık bu sorunun yanıtı da tartışılmaya başlandı. Bugün Yeni Şafak’ta Tamer Korkmaz, Mumcu suikastinde“resmi görüş” şeklinde kamuoyunun yıllardır nasıl manipüle edildiğini çarpıcı biçimde ele aldı.
“Mumcu’nun arabasına bindikten sonra kontak anahtarını çevirmesiyle bombanın patladığına” dair yerleşik kanaatle neyin üzerinin örtülmeye çalışıldığını göstermeye çalıştı Korkmaz.
Güldal Mumcu’nun da son kitabında anlattığı gibi, “Bombanın Uğur Mumcu aracına binmeden önce uzaktan kumanda ile patlatılmış olduğu” artık şüphe götürmez bir gerçeğe dönüşüyor.
Korkmaz, Mumcu ailesinin evine giden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın “Ti Camii” diyerek şifreli kullandığı sözle neyi kastetmiş olabileceğini şöyle anlatıyor:
“1996 Mayıs’ında Güldal Mumcu’yu evinde ziyaret etmiş olan Yeşil’in, evin karşısındaki camiyi ‘Ti Camii’ adıyla işaretlemesi; arabadaki bombayı patlatan “uzaktan kumanda”nın yukarıdaki caminin avlusunda konuşlanmış olabileceğini akla getiriyor.”
Ve “İslamcı terör örgütleri” yalanının nasıl millete yutturulmaya çalışıldığının altını Korkmaz şöyle çiziyor:
“Kamuoyuna ihtimamla sufle edilen ‘İslamcı Terör Örgütleri’nin, klasik yöntemle yani ‘Misinanın ucundaki, kontak anahtarını çevirince infilak eden bomba’ ile suikastı yaptıkları yalanını pazarladılar, ‘ağızlara laik’ bir biçimde de topluma yedirdiler. Uğur Mumcu Cinayeti’ni uzatmalı tehditlerle, yoğun işkencelerle ‘üstlenen/üstlenmek zorunda bırakılan’ failler hapse atıldılar, hüküm giydiler. Böylelikle suikast, sözde İran destekli İslamcı örgütlerin, ‘onların eylemcilerinin’ üzerine itina ile yıkılmış oldu.”
Korkmaz, Mumcu’nun kalemini kıranları da şöyle tarif etti:
“Daha önce de yazdığım gibi, Uğur Mumcu’nun kalemini kıran/asıl faillerin bulunmasını engelleyen ABD-NATO’ya bağlı, bağımlı ‘İçerideki Üst Yapı’ydı. (Baronlar Konseyi) Güldal Mumcu’nun bugüne kadar yüzleşemediği ve asıl seyahat etmesi gereken hadise burada saklıdır!”
Korkmaz’ın yaazısı için TIKLAYIN
medyagundem.com