MEDYAGÜNDEM- Bu ülkede sözde muhalefet etmek isteyenler bir gün de gerçekten hakikat ve hakkaniyet adına tavır gösterseler de biz de dişimizi kırsak!
Hep istismar, hep fırsatçılık, hep sinsilik, hep düşmanlık…
Başbakan Erdoğan eleştirdi diye Muhteşem Yüzyıl üzerinden “demokrasi ve özgürlük krizi” yaratmanın derdindeler.
Kimse dizideki büyük istismarı, tarihi gerçekler üzerinden yapılan ahlaksızca operasyonu tartışmıyor.
Bugün medyada ezber bozan yorum Vatan’da Reha Muhtar’dan geldi.
“Kanuni’den duyguları gıdıklayacak karakter yaratmak ticari istismardır!..” diyerek çok net tepki koyan Muhtar, Muhteşem Yüzyıl’ın ilk senaristi Meral Okay’ın yakın arkadaşı olarak büyük ses getirecek bir tavır sergiledi.
Muhtar, “Cansu Dere’yle, Halit Ergenç’in aşk gecelerini içeren fragmanı izledikten sonra, dizinin artık tarihi bir dizi değil, bir pembe diziye dönüştürüldüğünü açıkça gördüm…” ifadesiyle zımnen Başbakan Erdoğan’ı haklı çıkardı.
“Kanuni’nin hayatının esansından çok, Muhteşem Süleyman isminin kullanılarak, kesif bir pembe dizi aurasının yaratılmakta olduğunu farkettim” diyen Muhtar, şu çarpıcı ifadeler yer verdi:
“Fakat pembe dizilerin veya kırmızı noktalı filmlerin yayınlanma özgürlüğünü savunmam, ‘İnsanların adları üzerinden ticari istismar’ kurnazlığına ‘evet’ demem anlamına gelmiyor…
Açık söyleyeyim…
Geçtim Sultan Süleyman gibi tarihi kişiliği, herhangi bir insanın adı üzerinden, onu çağrıştıran bir karakteri yaratayım derken özgün senaryo adı altında ‘gerçeklerden uzak farklı bir kişilik yaratmak’ insan haklarına aykırıdır ve kişilik haklarına tecavüz anlamına gelir…
Senaryo yazarı ve yönetmen, eğer yeterince yaratıcıysa, hayalindeki bir karakterden çok izlenen bir dizi meydana getirebilir…”
Kanuni Süleyman adını kullanıp, gerçeğini çağrıştaracak şekilde yaratılacak hayali olduğu söylenen kahramanların, kişilik haklarına ağır bir tecavüz olduğunu savunan Muhtar, “Keyfimizin kahyası mısın?” diyen Nazlı Ilıcak gibilere tokat gibi gelecek şu gerçekleri yazdı:
“Kanuni’nin hayatı belgesel değil bir özgün senaryoymuş… Öyle diyorlar… Geçsinler bu palavraları… Televizyon gerçeği, ticari istismar ve sırf rating olsun diye bütün prime time’ı kaplayacak şekilde sakız gibi uzatılan dizilerden oluşuyor… Sakız gibi uzatılarak ‘daha fazla reklam almak için’ her hafta bütün prime time’ı kaplayacak şekilde, öpüşme, sevişme ve romans sahnelerine abanarak ‘Kanuni’nin veya herhangi birimizin ismi üzerinden’ özgün senaryo palavrasıyla yayın yapmak ticari istismarın dik alasıdır…”
Muhtar’ın yazısı için TIKLAYIN
medyagundem.com