Paralel yapının ‘MOSSAD emriyle dinlemeler yaptığı’ soruşturmaya ilişkin soru işaretleri sürüyor. Yeni Şafak’ın ortaya çıkardığı, ‘İsrail istihbarat servisinin talebiyle paralel yapının dinlemeye aldığı’ isimlerle ilgili akla takılan bazı şüpheler giderilemedi. MOSSAD’ın Emniyet Koruma Daire Başkanlığı’na gönderdiği 10 kişilik ‘öncelikli şüpheliler’ listesindeki isimlerin teknik ve fiziki takibe alınmasıyla başlayan ‘Selam Tevhid Kudüs Ordusu’ soruşturması, Ankara ayağında birbirinden ilginç gelişmelere sahne oldu. ‘Öncelikli şüpheliler’ olarak gösterilen 10 kişilik listeye daha sonra 16 ismin hangi gerekçelerle eklendiği ve takip edilen şahıs sayısının neden 26’ya ulaştığı bilinmiyor.
‘SÖZDE SUÇ’ MU BEKLENDİ?
Savcının 2 yıllık dinleme sonrasında suça ilişkin en ufak bir olay tespit edememesi, dinlemelerin neden bu kadar uzun tutulduğu sorusunu da gündeme getirdi. Savcının ‘Kovuşturmaya gerek yoktur’ kararı bir suçun tespit edilemediğini ortaya koyuyor. Bu durumda 10 kişilik ‘öncelikli şüpheliler’e 16 kişinin nasıl dahil edildiğinin cevabı bulunamıyor. Suç isnadı olmadığına göre bu 16 kişi hangi gerekçeyle teknik ve fiziki takibata alındı, bilinmiyor.
DELİL ELDE EDİLEMEDİ
Yapılan soruşturmayla bir ilgisi bulunmayan, süren dosya kapsamında ulaşılması hedeflenmeyen, fakat çoğu kez ileride açılacak bir davada maddi gerçeği aydınlatacak bir delillere ‘tesadüfi delil’ deniyor. Öncelikli şüpheliler olan 10 kişinin takibinde, yürütülmekte olan soruşturma ile ilgisi olmadığı halde başka bir suç unsuru da tespit edilmedi. Edilmiş olsaydı, o suçla ilgili soruşturma veya kovuşturma açılması gerekirdi. Bu durumda ‘tesadüfi delil’ de bulunmadığı halde soruşturmaya sonradan dahil edilen 16 kişinin hangi gerekçeyle teknik ve fiziki takip altına alındığı sorusu cevapsız kalıyor.
Tapeler ne oldu
Dinlemelerle ilgili Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) belirtilen şartların da yerine getirilip getirilmediği bilinmiyor. Dinlenenlerin hangi gerekçeyle ve ne kadar süreyle dinlendiklerine ilişkin dosyada şüpheli olarak gösterilen isimlere bilgi verilip verilmediği de yine bilinmiyor. Dinlemeler sonrası elde edilen kayıtlara nasıl bir işlem yapıldığına ilişkin bir veri de bulunmuyor. TCK’da dinlemelerle elde edilen tapelerin yok edilmesi hüküm altına alınıyor. Bu soruşturmada nasıl bir işlem yapıldığı ise merak ediliyor.
Dosyaya savcı da anlam veremedi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, paralel yapının binlerce kişiyi dinlediği ‘yasadışı Selam Kudüs Terör Örgütü’ soruşturmasında ‘kovuşturmaya yer olmadığı’na karar vererek, şüpheliler hakkında, soyut iddia dışında kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğini bildirdi. Kararda, İsrail istihbarat servisi MOSSAD’dan terör saldırısı yapılacağına dair ihbarda bulunulduğu, şüphelilerin bu saldırı iddiasıyla nasıl bir irtibat kurularak soruşturmaya dahil edildiklerinin, haklarında yapılan iletişim tespiti, teknik araçlarla izleme işlemleri yapılmasına gerek duyulduğunun belirlenemediği belirtildi. Yeni Şafak’ın ‘Güneydeki ülke için dinlediler’ manşetiyle kamuoyuna dün aktardığı haberin konusu olan dosya, savcılık tarafından detaylı şekilde incelendi. Kararda şunlar kaydedildi:
YALNIZ ‘SOYUT İDDİA’ VAR
‘Şüphelilerin telefon görüşmelerinde, toplantılarında suç teşkil eden herhangi bir söz veya eylemlerine rastlanmadığı, yasadışı Selam Kudüs Terör Örgütüne üye olduklarına ve bir suç işlediklerine dair, soyut iddia dışında yeterli delil elde edilemediği anlaşılmakla, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.’ (YENİ ŞAFAK)
