Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan uluslararası hava sahasında 6 ay önce Suriye tarafından düşürülen Türk uçağında şehit olan pilotun yakınlarının avukatı Mehmet Katar’ın suç duyurusuna suç duyurusuyla karşılık verdi.
MİT, Müsteşar Hakan Fidan hakkında soruşturma başlatan Malatya Cumhuriyet Savcıları ile avukat Katar hakkında “Planlı bir psikolojik harekâtın parçası olarak davrandığı, savaş kışkırtıcılığı yaptığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda, avukatın “planlı bir psikolojik harekatın parçası olarak davrandığı ve savaş kışkırtıcılığı yaptığı” savunuldu.
Avukat Katar, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik etmek veya yabancı devlet yetkilileri ile bu amaca yönelik işbirliği yapmakla” suçlandı.
Katar’ın ayrıca, gizli kalması gereken belgeleri açığa vurduğu kaydedildi.
Adalet Bakanlığı soruşturma izni verirse, Avukat Mehmet Katar hakkında, 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilecek.
‘İHMAL’ İDDİASIYLA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU
22 Haziran’da Suriye’nin düşürdüğü uçakta şehit olan pilotlar Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un ailelerinin avukatı Mehmet Katar, ‘kasten öldürme, ihmal ve görevi kötüye kullanma’ iddiasıyla olayın soruşturulması için Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklamıştı.
‘SAVAŞA TAHRİK’ İDDİASI
Öte yandan ailelerin avukatı Mehmet Katar, “savaşa tahrik” suçunun işlendiğini öne sürmüştü.
Katar, ‘Bu görevde bir gariplik var. Uçağın neden oraya gittiği, nasıl düştüğü, sonuçları, ilgili kuruluşlar tarafından net bir şekilde ifade edilemiyor. Suriye tarafından vurulduğu deklare edildiğinde,Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 304. maddesinde yer alan yabancı unsurları savaşa tahrik suçunun da işlenmiş olacağı söz konusu’ açıklamasında bulunmuştu.
Ailelerin araştırmasına göre, şehit pilotlar, Gökhan Ertan ve Hasan Hüseyin Aksoy, vurulduklarında, MİT’in geliştirdiği radar cihazının testini yapıyorlardı.
ULUSLARARASI HAVA SAHASINDA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜ
Genelkurmay Askeri Savcılığı, uçakta teknik bir arıza bulunduğuna ve bu nedenle düştüğüne yönelik herhangi bir bulgu tespit edilmediğini açıklamıştı. Savcılık, Suriye hava savunma unsurları tarafından atılan füzenin uçağın sol arka tarafında patladığını belirtmişti.
İŞTE SUÇ DUYURUSU
MİT’in suç duyurusunda, avukat Katar, devlete karşı savaşa tahrik suçunu düzenleyen TCK 304 maddesi gereğince, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik etmek veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapmakla” suçlandı ve şöyle denildi:
“Suriye ile savaşın eşiğindeki bir zamanda, MİT Müsteşarlığı aleyhine kamuoyu oluşturmaya çalışarak yargı görevini yerine getirenleri etkilemeye çalışan ve yürümekte olan bir soruşturmanın gizliğini ihlal eden ve ayrıca bir MİT mensubunun adının, kimlik bilgilerinin yazılması suretiyle deşifre edilerek hedef konumuna gelmesine sebebiyet veren sorumlular hakkında da 2937 sayılı MİT kanununun 27 maddesi, 5187 sayılı Basın kanununun 19 maddesi, 5237 sayılı TCK 258- 1, 277, 288, 301, 327-1 ve 329-1 ile 3713 sayılı terörle mücadele kanunun 6 maddesi uyarınca da yasal işlem yapılması”
Suç duyurusu dilekçesinin eklerinde haberlerin yayınlandığı gazete kupürleri, avukatın açıklamaları delil olarak gönderildi.