MİT’in Suriye şovu…
Dünya Suriye’de olup bitenleri Türkiye üzerinden izliyor. CIA gibi güçlü istihbarat örgütlerinin dahi Türkiye’den destek aldığı bildiriliyor.
MİT, Suriye’de “istihbarat” açısından büyük bir üstünlüğe sahip. Komşuda olup biten her şey anında Ankara’ya ulaştırılıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Suriye’de ne oluyorsa her sabah bizim önümüze gelir” sözü de Türkiye’nin istihbarattaki gücünü yansıtıyor.
MİT’in Suriye’de sokak sokak, köy köy istihbarat toplama imkanı elde ettiği anlaşılıyor.
Özellikle Kürt ve Türkmenlerin yaşadığı sınır boyundaki yerleşimlerde olup bitenler yakından izleniyor.
Kaç PKK’lı nereden gelip nereye gitti, ne yapıyor?
Kaç Peşmerge Suriye’deki Kürt bölgelerine giriş yaptı?
Kürtler ve Türkmenler ne durumda?
PKK ile güçlü bağı olan PYD hakimiyetindeki yerleşim birimlerinde neler oluyor?
Halep’te son gelişmeler nedir?
Bu tür sorulara yanıt oluşturan bilgiler her gün yenilenmiş olarak ilgili makamların önüne gidiyor.
Tabi bazı bilgiler NATO’daki müttefiklerle de paylaşılıyor.
Barzani ile her şey açık biçimde konuşuldu.
Türkiye, bölgedeki Kürtlere karşı bir düşmanlık beslemiyor. Aksine gerek Kuzey Irak’ta, gerekse Suriye’deki Kürtlerle geleceğe dönük ekonomik ve siyasi işbirliği planları yapılıyor.
İleride Suriye ve Irak’taki Kürtlerin kendi aralarında federatif bir yapı oluşturma ihtimali Türkiye’yi tedirgin etmiyor. Bu girişimler “halkların kendini keşfetme, suni duvarları yıkma ve akrabaları bir araya getirme” süreci olarak görülüyor.
Hatta “demokratik” zeminlerde oluşturulacak birlikteliklere sıcak bakılıyor. Ancak Esad’ın oyuncağı haline gelen PYD’nin PKK ile ortaklaşa hareket edip Türkiye’ye karşı bir güvenlik tehdidi oluşturması ihtimaline karşı da gerekli tedbirler alınıyor.
Barzani Türkiye ile işbirliğine yakın bir çizgide duruyor.
Aslında etrafındaki ülkelere baktığında, daha iyi bir seçeneği de yok.
Eğer Suriye’deki bazı Kürt grupları Türkiye’ye karşı hasmane bir tutum içerisinde olmaktan vazgeçirebilirse ne ala.
O zaman Türkiye ile Kürtler arasında yepyeni bir dönem başlayabilir.
Nitekim Dışişleri Bakanı “Biz Kürtleri tehdit olarak görmüyoruz” dedi.
Tersine, yapay sınırların kaldırılmasıyla tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi güçlü bir bölgesel işbirliği imkanının ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Bu dönem hem Türkiye’nin hem Kürtlerin refahına ciddi ölçüde katkı sunabilir.
Ancak özellikle Suriye’deki Kürtlerin Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmesi durumunda olacak şey belli.
Birkaç gündür sınır bölgelerine yapılan askeri yığınak bu konuda Türkiye’nin blöf yapmadığını açıkça gösteriyor…
Bakalım Barzani Suriyeli Kürtler üzerinde ne kadar etkili olacak?
MEHMET ÇETİNGÜLEÇ/TAKVİM