Anasayfa / GENEL / MİT’in İmralı ile başlattığı sürecin yeni detayları
ysafak-imralı

MİT’in İmralı ile başlattığı sürecin yeni detayları

PKK’ya silah bıraktırmak için MİT’in Öcalan’la başlattığı sürecin yeni detaylarına Yeni Şafak ulaştı. Yol haritasına göre, örgütün ‘çelik kadro’ adı verilen 50 yöneticisi, Avrupa’ya gönderilecek. Teröristlerin sınır ötesine çekilmesini, partilerin de temsil edileceği ‘Gözlem Gücü’ koordine edecek. Yeni sürecin bilinmeyenleri şöyle:

Kürt sorununun çözümü ve PKK’nın tasfiyesi konusunda kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Bir ayağı Ankara’da diğer ayağı ise İmralı’da olan proje, aynı zamanda, ‘Ortak çözüm projesi’ olma özelliğini taşıyor. Diğer süreçlerden farklı olarak, İmralı ve Ankara, tasfiye değil, çözüm için işbirliği yapıyor.

Oslo görüşmelerinin sabote edilmesi ve Silvan saldırısı ile kesilen ve Öcalan’ın tecrit edildiği süreç, açlık grevleri ile tekrar başlamıştı. Ekim ve Kasım ayında MİT Müsteşar Yardımcısı İmralı’ya giderken, 16 Aralık tarihinde bu kez MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Öcalan’la görüşmüştü. Bunu Ahmet Türk ve Ayla Akat’ın ziyaretleri takip etti. Ama asıl süreç önümüzde duruyor. Daha önceki deneyimler nedeniyle sabote edilip, kesintiye uğramasına izin verilmediği taktirde, yeni sürecin Mayıs ayıyla birlikte çözümle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı ortaya çıkacak.

TAKVİM 2013 MAYIS

Yani süreç için takvim, 2013 yılı Mayıs ayı. Yani mevsim olarak baharın gelişiyle birlikte 30 yıldır akan kan ve terör konusunda da bir baharı yaşayıp yaşamayacağımız belli olacak. İki tarafın çözüm iradesinin bir araya geldiği, umutların tekrar yeşermesine yol açan, yeni sürecin yol haritası ise belli ama gidilecek yolun, dikenlerle ve mayınla dolu olduğu unutulmamalı.

YENİ SÜREÇ DEĞİL HABUR’UN DEVAMI

Uzun bir tecridin ardından Öcalan ve Hakan Fidan görüşmesi ile başlayan yeni dönemi, ‘Yeni bir süreç’ olarak ifade ediyoruz ama hem İmralı hem devlet bunu ‘yeni bir süreç’ olmaktan ziyade, Habur’un devamı olarak görüyor. Habur’dan önce üzerinde uzlaşma sağlanan konular üzerinden tekrar geçilse de, sil baştan müzakere edilmiyor. Habur’da kalınan yerden devam ediliyor. Başbakan Erdoğan, Afrika gezisine çıkarken, yeni bir süreç olmadığını, eski görüşmelerin devamı olduğunu belirtmişti.

İMRALI’YLA BİRLİKTE KANDİL’E

Her ne kadar bunun yeni bir süreç olmadığı ifade edilse de, daha doğru ifade edebilme adına ben, yeni süreç tanımı üzerinden hareket etmek istiyorum. Bu sürecin başlama vuruşu Öcalan-Hakan Fidan görüşmesi ile yapıldı. Ama perde arkasına inince, ikinci kritik bir görüşme daha çıkıyor karşımıza. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı’da Öcalan’la görüşürken, aynı tarihlerde MİT’ten 4-5 kişilik bir heyet Kandil’de görüşmeler yapıyor. 26 Aralık tarihli MGK toplantısından sonra MİT’ten 4-5 kişilik bir heyet Kandil’e gidiyor. Kandil’deki görüşmelerde, el sıkışıp anlaşmaya varılmıyor ama ilkesel bazda görüşmeler oluyor.

İmralı ve Kandil’deki görüşmelerden sonra bu işin olabilirliği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılıp, bir sonraki adım atılıyor.

Bu arada İmralı’ya gitmek üzere 9 isim arasından Ahmet Türk’le, Ayla Akat ismi seçiliyor. Buna BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak başta olmak üzere itiraz ediliyor. BDP’de yaşanan isim krizine yine Kandil ağırlığını koyuyor ve iki ismin gitmesi sağlanıyor.

ÖCALAN 2 KEZ HANGİ SÖZÜ VERDİ

Bu arada İmralı’daki görüşmelerde enteresan sahneler yaşanıyor. Bir anlamda kutunun kilidini açan anlar bunlar. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine, ‘ayrı devlet’ konusunu iki kez soruyor. Öcalan iki kez kararlı cümlelerle, ‘ayrı devlet yok’ güvencesini veriyor. Bu bir anlamda Öcalan için görüşmelere başlanılıp başlanmayacağı konusunda test oluyor. Bu diyalog olduğu gibi Başbakan’a aktarılıyor. Onun onay vermesi üzerine Hakan Fidan, Öcalan’la ikinci kez bir araya gelip, diğer konuları görüşmeye başlıyor.

DEMOKRATİK ÖZERKLİKTEN VAZGEÇTİ

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmede, kritik konular ele alınıyor. Bunların arasında en önemlisi. Belki de ayrı devlet kadar sürecin kilit konularından biri olan, ‘Demokratik Özerklik’ konusu. Öcalan, ‘Demokratik Özerklik’ten vazgeçtiğini açıklıyor. Öcalan burada takiye mi yapıyor ya da neden bundan geri adım attı sorusu gelebilir. MİT Müsteşarı’nın uzun görüşmesinde elbette ki bu da ele alınıyor. Türkiye’nin yerel yönetim şartının 4 ve 5’nci maddelerine koyduğu çekincenin kaldırılması, Anayasa’da vatandaşlık tanımının yapılması ile zaten amacın hasıl olacağı sonucuna varılıyor. AK Parti’nin valilerin seçimle gelmesi konusuna da sıcak baktığını buna eklerseniz, ayrıca ‘demokratik özerklik’ diye bir dayatma içine girilmesi anlamsız kaçıyor.

ABDÜLKADİR SELVİ’NİN HABERİNİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

kk2

KK ile PKK aynı yalanı söylüyor

PKK elebaşısı Mustafa Karasu ile Kılıçdaroğlu aynı ağızdan konuşarak 15 Temmuz’u değil, OHAL’in ilan edildiği …

basbaglar

Başbağlar katliamında FETÖ’nün rolü

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 akşamı gelen terör örgütü mensupları, kadınları …

merkel

Almanya’dan “PKK bizi nasıl haraca bağladı” raporu

Almanya’da iç istihbarat servisi, PKK’nın Almanya’da topladığı paranın son 10 yılda iki kat arttığını bildirdi. …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir